2 Temmuz YENGEÇ’TE GÜNEŞ TUTULMASI: Hiç Bir Yere Sığamayan Mülteci Ruhlarımız…

yengeç burcunda tutulma

2 Temmuz 2019 Pazartesi günü akşam saatlerinde Yengeç burcunun 10. derecesinde Güneş tutulması yaşayacağız. Ay ve Güneş’in aynı burçta, aynı derecede buluşuyor olması, bu buluşmanın kadersel yolculuğumuzun pusulası görevi yapan ay düğümleri ile irtibatta olması önümüzdeki süreçte her birimizin hayatında oldukça önemli, önemli olduğu kadar kadersel bazı gelişmeleri getirecektir diyebiliriz.

Teknik olarak gökyüzünde her ay Yeniay ve Dolunay olur ama yılda sadece 3 -4 bazı zamanlarda 5 defa tutulma olabilir. Bunun da nedeni yeniay ve dolunay derecesinin ay düğümlerine yakınlığı ile ilişkisidir. Ruhumuzun bu yaşamda gelişip, olgunlaşması kısaca tekamül etmesi için izlememiz gereken yaşam yolculuğumuzun ipuçlarını verir Ay Düğümleri bizlere. İşte tutulmaların da ay düğümleri ile olan yakın ilişkisi beraberinde ortaya çıkardıkları enerjilerle tetiklenen kadersel, yaşamımızda bizim  belki de kontrolümüzün en az düzeyde olabileceği türden olayları anlatır.

Tutulmalar birer göksel fenomen olarak zaten başlı başına kadersel olayların tetikleyicisidirler ve içinde bulunduğumuz durumdan alıp başka bir duruma bizleri taşır o döngü içerisinde yaşadıklarımız. Tutulmalar AY DÜĞÜMLERİ adı verilen özel astrolojik noktalara yakın durumda gerçekleşen güçlü yeniaylar ve dolunaylardır demiştim. Dolayısı ile bir tutulmanın ortaya çıkartacağı etkilerin anlaşılması için de tutulmanın hangi düğüm tarafında gerçekleştiğinin gözden kaçırılmaması gerekir. Kuzey Ay Düğümü yönünde gerçekleşen tutulmalar bizleri geleceğe doğru taşırken; Güney Ay Düğümü yönünde gerçekleşen tutulmalar ise bizleri ilerlemek ve yol almak istiyorsak  bir şeyleri bırakmak zorunda olduğumuzu hatırlatırlar. Tutulma anında Güney düğümle irtibat halinde olan gezegenler ve onların ifade ettiği fonksiyonlar yaşamda zorlayıcı bazı gelişmeleri anlatırken; kuzey düğümüne dokunan, onunla irtibat halinde olan gezegenler ve onların temsil ettikleri birer sıçrama tahtası olarak bize yardım eder ileri taşmak adına.

Güney düğüm yönünde olan tutulmalar daha zorlu, sert ve belki de yıkıcı sonuçlar oluştururken; kuzey  düğüm yönündeki tutulmalar gelişim fırsatı yaratan koşulları getiren, daha iyicil sonuçları getirmesi beklenen tutulmalardır. Şans ve fırsatlar, sürpriz haberler bu yöndeki tutulmalarda daha ön plandadır. 10 temmuz tutulması Kuzey Ay Düğümü yönünde, 7 drc orb dahilinde. Demek ki şua an olan bitenler her ne kadar olumsuz gibi görünse aslında bize hizmet eden, olumlu gelişmeleri şu an olmasa da süreç içinde yaşamımıza taşıyacak türden şeyler.

Bir tutulmanın insan yaşamında bir olaya ya da değişime işaret edebilmesi için doğum haritasında bir noktayı etkilemesi gerekir. Her birimizin yaşam planı ve buna bağlı olarak da doğum haritası farklı olduğu için de elbette herkes aynı oranda, aynı konular dahilinde etki almayacaktır. Ayrıca tutulmaların etkisinde, tutulmanın o bölgeden görünür olup olmaması da önemlidir. Yani bizim ülkemizde gözlenen tutulmalar hem ülke hem de birey olarak bizleri çok daha fazla etkiler. Bu Temmuz ayındaki tutulmalar ülkemizden görülmeyecek. Ortaya çıkartacağı etki ise kişisel haritamıza bağlı olarak değişecek. Öncü burçlar yani Yengeç- Oğlak- Koç ve Terazi ler, ya da doğum haritalarında öncü burçlarda kişisel gezegenleri, özel noktaları (yükselen, MC, Ay düğümleri vb) olanlar tutulmadan 1. dereceden etki alacaklar. Ayrıca Uranyen prensipte haritaya baktığımda 10 drc ÖNCÜ – 2 drc 50 dk SABİT- 25 drc SABİT ve 17 drc 30 dk DEĞİŞKEN burçlarda olan gezegenleriniz ve özel noktalarınız doğrudan doğruya etki altında olacaktır.

Tutulmaların etki süreleri ise kadim astrologlar tarafından tutulmanın fiziksel olarak ne kadar sürede gerçekleştiği ile doğru orantılı olarak belirlenmiştir. Güneş tutulması etkileri yıllar ile ifade edilirken, ay tutulmaları aylar ile ifade edilir.

Önemli tutulmalar gökyüzünde birer çentik atarlar ve daha sonra da bu hassas noktaya gelen transitler ya da ilerletimler tetikleyici etki yaptıklarında olayları başlatırlar. Asıl tutulma etkileri bu süreçte start alır, değişimler asıl bu zaman dilimlerinde gözle görülür olmaya başlar.  Tetikleme işlemini yapan her gezegenin de kendi doğasında olayları ortaya çıkartacağını da belirtmek isterim.

Özellikle 2 temmuz Tutulması döneminde gökyüzündeki MARS 0 derece ASLAN burcunda olup, bulunduğu derece itibariyle 22 Ocak 2019 Aslan Burcunda gerçekleşen Ay tutulması derecesini tetikleyecek. Bunun anlamı, 2019 un ilk aylarında üstü örtülmüş, henüz tam olgunlaşmamış, fark etmediğimiz, belki işimize gelmediği veya henüz hazır olmadığımız için alamadığımız kararları gündemimize taşıyacak olmasıdır. O zaman başlamaya cesaret edemediğimiz şeyler bu yaz aylarında start alabileceği gibi, o dönem aldığımız kararların sonuçları ile de yüzleşmeler yaşayabiliriz. MARS derecesinin Uranüs ile sert açı yapması karşılaşacağımız ani, beklenmedik, şaşırtıcı etkileri de beraberinde getirebilir. Sistem o zamandan bu zamana yapamadığımız şeyleri yapmamız adına bizi sıkıştırabilir.

Bu açıdan 2 Temmuz Yengeç burcundaki Güneş tutulmasının gelişmeleri ne zaman start alabilir diye baktığımda önüme şu tarihler çıkmakla birlikte, yine her zaman dediğim gibi her harita kişiye özeldir, her kişinin yaşayacağı deneyim kendi hayatına özeldir ve anlamlı bir örüntünün anlamlı bir parçasıdır.

2 Temmuz  Yengeç Güneş Tutulması etkileri,

11 Temmuz VENÜS 10 drc Yengece geçince,

22 Eylül Venüs 10 drc Teraziye geçince

20 Eylül MERKÜR 10 drc Teraziye geçince,

19- 20 Ekim  MARS 10 drc terazi, KAD 10 drc Yengeç burcuna geçtiğinde start alabilir. Venüs tetiklemeleri ilişkilere, ortaklıklara ve maddi konulara vurgu yaparken, Merkür Tetiklemeleri alacağımız haberlere, iletişim ve anlaşma, sözleşmelere işaret eder. Mars ise eylemi, cesareti ve mücadeleyi anlatan bir gezegen olarak o süreçte ( 20 eylül civarı) duygusal anlamda karar vermekte zorlanma durumunda kalabileceğimizi anlattığı kadar yeni gelişmeleri, ilişkileri, başlangıç enerjilerini hayatımıza taşıyabilir.

Gelelim bu tutulmanın neler anlattığına, hangi temaları yaşamımızda ön plana çıkarabileceğine… 

Tutulma dediğim gibi kuzey ay düğümü yönünde, tutulmanın olumlu sonuçları getirmesini beklemekle birlikte anın haritasında tutulmanın sert etkili gezegenlerden olumsuz açı alıyor olması bu sonuçları alabilmek adına oldukça zorlu bir süreçten geçebileceğimizi anlatıyor. Görünürde kötü, olumsuz, mutsuz eden gelişmeler yaşarsak bilmeliyiz ki devamında hayatımıza dahil olacak gelişmeler bizleri bir adım ileriye taşıyacak türden olacaktır zira tutulma iyicil kabul edilen, bu özelliğinden dolayı büyük benefik Jüpitere benzetilen Kuzey Ay Düğümü yönünde.

Peki neler zorlayabilir bizleri? 

Tutulma Yengeç burcunda. Aile yaşamımız, evimiz, yuvamız, özel hayatımız, duygusal olarak ihtiyaçlarımız, köklerimiz, atalarımız, vatanımız, bu yaşamda “mutlu, doyumlu, huzurlu ve güven içinde hissetmek için” neler varsa elimizde avucumuzda, işte onlarla ilgili bu tutulma. Gökyüzünde sert etkileri ile bilinen, ortaya çıkarabileceği olayların nedenleri ve sonuçları  yüzünden korkutan, korkulan ve de  karamsar, depresif ve çaresiz hissetmemize neden olabilecek yerleşimlerin; PLÜTON- SATÜRN ve GÜNEY DÜĞÜM üçlüsünün tutulma ile sert açılanıyor olması.

İş ve sosyal yaşamda haksızlığa uğramışlık hissi baskın olabilir bu süreçte ya da gerçekten de bu haksızlıkların içinden de geçebilir, bu konuların oluşturduğu umutsuzluğu, çaresizlik hissini, oradan aldığımız yaraları eve, yuvamıza da taşıyabiliriz. Kendimizi tehdit altında hissetmek de mümkün tüm bu görünümler altında. Aramızdan bazıları gerçekten de sağlık anlamında hayatta kalmak adına mücadele de edebilir, kendi için olmasa da anne- babası için, anne babası kadar sevdikleri için.İşten ayrılmalar, haksız yere işten el çektirilmeler mümkün olabilir kimimiz adına. Ruhsal anlamda ördüğümüz, bizi güvende tutuğuna inandığımız duvarların; yaşadığımız sert olaylar neticesinde tuğla tuğla yıkılışına da tanık olmak olasılıklar arasında. Korku, güvensizlik ve çaresizlik duygusunun içimize bağdaş kurup oturmasına, bizi ele geçirmesine izin verecek miyiz?

Elbette hayır; zira bu dönem bir çoğumuz için sert bitişleri, çaresizlik ve zorunluluklar karşında eli kolu bağlanmışlık hissini yaşatsa da eyleme geçmek, var olan durumu en güvenli, en sağlıklı yollardan çözüme ulaştırmak adına itici güç olabilecek türden görünümleri de anlatan açılar mevcut gökyüzünde.

Mars- Uranüs sert açı yapıyor olsa da, tutulmaya Uranüs’ün gönderdiği olumlu açı; kararlı ve hedef yönelimli hareket ettiğimizde, neyi neden yaptığımızı önce kendimize karşı dürüstçe itiraf ettiğimizde, hayattan beklentilerimizle kendi içinde bulunduğumuz koşulların oluşturduğu gerçekleri sağlıklı olarak birleştirebildiğimizde yeni gelen gelişmelere uyum sağlamamamızı  kolaylaştıracaktır.  MARS derecesinin 22 Ocak tutulma derecesini de tetiklediğini düşünecek olursak, ta o zamandan bu zaman dek alamadığımız kararları alabilir, ne istediğimizi bilecek şekilde kararlı hareket edebileceğimiz gibi onu elde etmek adına en hızlı rotayı da belirleyebiliriz kendimize. Ancak Mars- Uranüs ve Mars- Merkür sert etkileşimleri büyük aşırılıklar üretebilecek türden açıdır, haddimizi fazlaca aşmak, sert eleştiriler yaparak pişmiş aşa su katmak 🙂 kurallara, kaidelere dikkat etmeden kafamıza göre takılıp, inat edip (sabit burçta çünkü ikisi de)  sonrasında zarar görmek, inandığımız ve hatta doğru olduğunu bildiğimiz şeyleri dile getirirken ölçüsüzlük, anlaşmalar- sözleşmeler- eğitim ve hukuksal gelişmeler adına sert ve beklenmedik gelişmeler de bu görünümün ortaya çıkarabileceği türden sorunlar arasında. Bizim için önemli olduğunu düşündüğümüz konuları dile getirirken fazlası ile gergin, sabırsız ve sabırsızlık yüzünden de söyleyeceğimizin en can alıcı yanını ifade edebilmeyi kaçırmak mümkün. Hani olur ya bazen “ya keşke şunu da söyleseydim, bunu da anlatsaydım ” dediğimiz ama artık bunun gerçekleşmesinin imkan dahilinde olmadığı durumlar…Ya da fazlaca inatçılık yüzünden farklı seçeneklere kendimizi kapalı da tutmak mümkün. Merkür’ün de retrodan çalıştığını düşünecek olursak bu tutulmada; bir konuşup, iki dinlemek bizim hayrımıza olacaktır. Müzakare yapmakta, büyük sözü dinlemekte, başka görüşlere açık olmakta zorlanmak mümkün görünüyor tutulma döngüsü içindeyken. Sabit burçların sert açıları zordur unutmayın 🙂 Boyun eğmeyen kararlılığı anlatan bu açılar sabit burçların hem en büyük erdemidir hem de en büyük başarısızlık nedenidir. Nerede evet diyeceğiz, neden evet diyeceğiz, nerede hayır deyip gidişata dur diyeceğiz, nerede olayların ne kadarına boyun eğip akışına bırakacağız bilmek hakikaten zor olabilir bu süreçte. Bilinmezlik, muallak durumlar da ne kadar artarsa, bu ölçüde korku ve güvensizlik üretmek adına çalışır elbette yaşam…Dolayısı ile ciddi ve işe yarar bir çözümün ufukta belirmesi adına elimizdeki kaynakları maksimum verimli kullanmak, maddi konularda tedbirli davranmak, geleceğe dair umut ve iyimserlikle beklenti içinde olmak ama asla bunu kör bir iyimserliğin bizi gerçeklerden uzaklaştırmasına izin vermemek (Neptün- Jüpiter karesi 2. raundunu gerçekleştirmekte gökyüzünde), hayatın bize gönderdiği bazı işaretleri yanlış yorumlayarak, gereğinden fazla risk alarak zarar görmek mümkün olabilir aman dikkat edelim olur mu? Annem buna benzer durumlara “doğmamış çocuğa don biçmek” derdi o geldi yazarken aklıma ki duruma tam oturan söz bu aslında 🙂 İdelaize ettiğimiz kimlik ile şu an sahip olduğumuz kimlik arasında çatışma olduğunu tutulma haritasının MC ve ASC orta noktasına gelen KİRON astroidi anlatıyor. Canımızı yakabilirler, kalbimizi kırabilirler ya da biz  birinin canını yakabiliriz istemeden. Her defasında davranış tekrarına düşerek kendi kendimizi de sabote edebiliriz. Ruhumuz bir mülteci gibi hissettirebilir kendini, hiç bir yere sığamıyabilir bu süreçte, hiç bir teselli onun nazenin doğasını sakinleştiremeyebilir. Ama yaşam bu… Bazı anları var ki yaşamın; bizi alıp bir noktadan diğer bir noktaya taşır, ruhumuz ise bu durumun gerisinde kalır, alışamaz, elinden alınmış oyuncağının ardından bakakalan  çocuğun küskünlüğü düşer yüreğe… İçerisinden geçtiğimiz süreç bu türden deneyimleri yaşatma potansiyeli taşısa da yaşamımızdaki insanların bizi cesaretlendirip, güçlendirip bir adım ileri taşımasına tanık olabilmek de mümkün yeter ki gönlümüzden geçenlerle hayatın limitleri, içinden geçtiğimiz süreçlerin gerçekleri arasındaki  makas çok açılmasın. Anın haritasında temel bir açısı olmayan ama BETELGEUSE sabit yıldızı ile kavuşumda olan bir VENÜS var, derece itibariyle POLARİS yıldızı ile de kavuşumda. Bu sevginin bize yol göstereceğini, kalbimizde sevgiye yer açtığımızda, esnek ve töleranslı davrandığımızda koruyucu bir elin omuzumuza şevkatle dokunabileceğine işaret etmekte. Betelgeuse yıldızı Fatma Ana’nın eli olarak tanımlanmış Arap astrologlarca…

İçinden geçtiğimiz süreç ailevi konularda ve yuvamızı, oradaki huzur ve mutluluğumuzu ilgilendiren konularda yeni başlangıçları anlatıyor demiştim, bu açıdan önümüzdeki günler ev almak- satmak- taşınmak- evlenmek- yuva kurmak- anne olmak- çocukları evden uçurmak 🙂 , onların hayatındaki yeni döneme anne- babaları olarak eşlik etmek, aile büyüklerimizin sağlığı, yaşam koşulları adına yeni gelişmelere gebe. Bu arada iş hayatımızda, toplumsal statümüzü ilgilendiren konularda ve bunun maddi koşullarımıza yansıması ile ilgili olarak bazı zorlu dönemeçlerin içerisinden geçebiliriz. Bu dönemi anlamak için sizi 1 temmuz 2000 tarihindeki sürece götürmek isterim. Yine aynı burcun aynı derecesinde Güneş tutulması yaşanmıştı. O dönem hayatınızdaki yeni gelişmeler neler olmuştu? Hangi konularda başlangıçlar yapmıştınız? Hangi konular etrafında kendinizi sıkışmış ve bunalmış hissediyordunuz? Elbette bire bir aynı konuyu yeniden yaşamazsınız ama benzer temalar yine aktif olacaktır. Misal o dönem anne olduğunuz bir döneme geliyor olabilir şimdi bu tutulma ile çocuğunuzun belki de sınav kazanıp evden ayrıldığı bir döneme denk gelebilir ya da onunla ilgili başka bir gelişme aile içinde epey gündem yaratabilir. Yani konu eğer anne- baba olmak, çocuk sahibi olmakla ilgili ise 18 yıl önce; şimdi yine konu çocuk olabilir ama konu başlığı değişmiştir.

Tutulmalar toplumsal bazda olayları da açığa çıkartan önemli gökyüzü olaylarıdır. Ülkemiz açısından tutulmanın etkisi ekonomik ve toplumsal yaşamı etkileyebilecek türden olayları anlatacaktır. Özellikle ülkemizin yükselen burcu üzerinde duran, kurulduğu andan bu güne kadar toplumca bizleri bin defa öldüren ve bin defa yeni baştan küllerimizden doğuran gezegen PLÜTON ile etkileşimde olacak tutulma. Özellikle ekonomik açıdan içinden geçtiğimiz süreç önemle dikkat edilmesi işaretleri barındırmakta. Yeni bir takım ekonomik tedbirler, sınır güvenliğimiz ve genel olarak ülke güvenliğine dair harcamalar gündeme gelebilir. Özellikle iletişim, haberleşme ve eğitime dair bazı konularda ani gelişmeler, yeni bazı yasa tasarılarının meclise taşınması söz konusu olabilir. İlginç zamanların içerisinden geçmekteyiz açıkçası ülke olarak.

Bu satırları okuyan her birinize, yurdumuz, yuvamız olan bu muhteşem ülkeyi paylaştığımız, güzel ülkemin güzel insanlarına huzur, mutluluk ve sağlık dolu güzel bir süreç olmasını tüm kalbimle diliyorum.

Umut ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun…

Hülya DEĞER  Dip. ASA

2 Temmuz YENGEÇ’TE GÜNEŞ TUTULMASI: Hiç Bir Yere Sığamayan Mülteci Ruhlarımız…” üzerine 3 yorum

  1. queen353

    Kad, ay(satürn kavuşum), neptün, uranüsüm oğlak ve 2. evdeler. Ve henüz kendi maddi sorumluluğumu alamadım bununla birlikte hep bir aile içi maddi sorunlarımız oldu, bu ay düğümlerindeki tutulmalar çok etkileyecek muhtemelen beni… Bir şey sormak istiyorum, tutulma haritaları genelde İstanbul üzerinden çıkarılır ve yorum yapılır ama ben bulunduğum ile göre çıkarıyorum ve bazen asc farklı oluyor, bu ay ki ay tutulması mesela benim bulunduğum ilde koç İstanbul’da boğa, bu fark çok önemli mi?

    Beğen

    1. Tutulma haritaları genelde İstanbul’a göre çıkartılsa da asıl doğrusu o ülkenin başkentine göre çıkarılıyor olmasıdır zira koletif anlamda tutulmalar toplumları da ilgilendiren önemli göksel olaylardır. Siz de kendi haritanız üzerinde değerlendirme yaparken buna göre yaparsanız çok daha doğru olur.

      Liked by 1 kişi

      1. queen353

        Çok teşekkür ederim 🙂 Peki tutulma dışında dolunay, yeni ay gibi başka olaylarda da mı bu şekilde?

        Beğen

Yorum bırakın