DURAĞAN GEZEGENİN GÜCÜ VE MARS RETROSU HAKKINDA

MİLLET

28 Haziran tarihinde Atatürk Havalimanındaki patlamada hayatını kaybedenlere rahmet, ailelere baş sağlığı diliyorum ve hepimizin sabır, sağduyu ve birlik ,beraberlik içerisinde yaralarımızı sarmak için gereken gücü, idraki bir an önce kazanmamızı umut ediyorum.

17 Nisan’da başlayan Mars gezegeninin Akrep burcundaki retrosu 1 Temmuz itibariyle tamamlanıyor. Son zamanlarda elimizi kolumuzu bağlayan, bizi harekete geçmekte zorlayan, öfke ve savaşımızı içimize döndüren enerjiler nihayet rahatlamaya başlayacak. Ancak bu yazının konusu daha çok son yaşadığımız bu menfur terör olayından hareketle “durağan”gezegenlerle ilgili olacak.

Retro gezegenler ileri ya da geri gitme hareketine başlamadan önce Stationary dediğimiz durağan pozisyonda kalırlar bir kaç gün.Bu elbette ki bizim yeryüzünden gökyüzüne baktığımızda gördüğümüz şeydir.Gerçekte olan ise bir gezegenin daima ileriye doğru duraksamaksızın hareket etmesidir.Durağan yani stationary gezegenler durmuş, takılmış, enerjisini tam olarak ortaya koyamayan, sıkışıp kalmış bir durumdadır. Bizlerin hocalarımızdan öğrendiği, kadim astrologların da yüzyıllar öncesinden yazdıklarına baktığımızda görüyoruz ki bir gezegenin durağan halde olması retro hareketinden çok daha sert ve zorlayıcı enerjiler ortaya koymasına neden olabiliyor. Bu gezegen Mars gibi mücadele, aksiyon ve savaşla ilgili  bir gezegen olunca; üstelik de en rahat ettiği burç olan Akrep’te de olunca beklenen enerjiler de maalesef zorlayıcı olacaktır.Nitekim son terör olayında da gördüğümüz gibi 😦  Yükseleni Yengeç ve Güneş Burcu Akrep olan ülkemizin, Mars retrosunun bitimine yakın günlerde meydana gelen patlamada transit eden bu durağan Mars patlama anında ülkemizin keyif, yaratıcılık,çocuklar evindeki Jüpiter’inin üzerinden geçmekteydi. Jüpiter’in genişleten etkisi ile keyfimiz kaçtı, umutsuzluğa kapıldık, masum insanların bu şekilde hayatlarını yitirmesi hepimizi derinden üzdü.

Gezegenler direkt hareket ettiğinde, temsil ettikleri enerjiler her ne ise rahat bir şekilde akar, devam eder, ilerler.Geri harekette iken olaylar kesintiye uğrar, gezegenlerin enerjisi temsil ettiği şeyleri yerine getirmekte zorlanır,tamamlayamaz ve içsel olarak çalışır,  bulundukları konumun etkilerine bağlı olarak kontrol edemeyeceğimiz olayların da habercisi olabilirler.Durağan olduğunda ise tüm bunlara ilave olarak bir de sıkışıklık söz konusudur.Tüm sağduyumuza rağmen gezegenin temel doğası, anlatmak istediği enerji öne çıkar ve adeta kumandayı ele alır.Bizim bertaraf etmek, önlemek için yapabileceğimiz de çok fazla bir şey olmaz bu noktada.Nitekim 17 Nisan’dan bu yana biriken aksiyona geçme, ileri atılma, hareket etme,canlılık ve yaşama arzusu gibi enerjiler sıkıştı da sıkıştı ve en nihayetinde bir anda tümünü kontrolsüz bir şekilde boşalttı.

 Yine kadim astrologların yazdıklarına bakacak olursak; gezegen direkt hareketten geriye dönmek üzere mi duruyor ? yoksa geri hareketten ileri gitmek için mi duruyor? ilk önce bunu saptamamız gerekiyor yorum yapmadan önce. *Ortaçağ’ın ünlü astrologlarından İbn-i Ezra ‘ya göre, geri gitmek için bir süreliğine duran bir gezegen “ne yapacağını bilmeyen bir kimseye benzer ve sonuç olumsuzdur.Böyle bir gezegenin durumu dehşete düşmüş, kendisine gelmekte zorlanan, sıkıntılardan korkmakta olan biri gibidir.” Gezegen, geri hareketinin bitiminden sonra ileri gitmek için durduysa “bir şeyler ümit eden ve ümidini yitirmeyen biri gibidir.”

29-30 Haziran tarihleri bu anlamda riskli olmakla birlikte Mars’ın ileriye gitmek üzere durduğundan hareketle yaşadığımız bu olumsuz sürecin bitmekte olduğunu, eski gücümüze ve cesaretle adım atabilme becerimize kavuşuyor olduğumuzu söyleyebiliriz.Aşırı hırslı davranışlar,heyecanlı tepkiler,gergin ve öfkeli çıkışlara da dikkat etmemiz gerekiyor elbette.Evet zor zamanlardan geçiyoruz,etrafımızda gördüklerimizden dehşete kapılıp kolaylıkla korku enerjisi üretmeye başlıyoruz…Bunlar içinden geçtiğimiz dönemin bizleri değişime, dönüşüme zorlayan, olayları ele alış şeklimizin artık değişmesinin gerektiğini bizlere anlatan enerjileri.Kendimizi dünyanın merkezine koyup bizim dışımızdaki tüm canlıların bizden ayrı birer varlık olduğunu düşünmeye devam ettiğimiz sürece, yalan, talan, iki yüzlülük, bencillik, aç gözlülük, hırs ve ihtiraslar içerisinde ömrümüzü tükettiğimiz sürece ve en önemlisi OL’an her şeyi bizatihi kendimizin yarattığını göremediğimiz müddetçe ne yazık ki o bombalar önce içimizde patlayacak ve sonrasında gördüklerimiz de içimizdekilerin yansıması olacak sadece….

Dilerim koşulsuz sevgiden aldığımız ilhamla, cesaret ve umut dolu yüreklerle adım attığımız güzel günler gelsin hepimiz için.

Sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun….

Hülya DEĞER dip.ASA

 *KAYNAK:
ASTROLOJİ’DE TEMEL KAVRAMLAR – Öner DÖŞER

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s