16 EYLÜL BALIK BURCUNDA AY TUTULMASI : YARAMIZIN MERHEMİ YARAMIZIN İÇİNDE…

dolunay-1

16 Eylül Cuma günü saat 22:04 de Balık burcunun 24. derecesinde bir ay tutulması yaşayacağız. Güvenli limanlarımızın temsilcisi,içimizdeki ihtiyaçlı ve korunmaya değer çocuğun ifadesi AY; Balık burcunun kırılgan, hassas, acı çekmekten korkan ve bu yüzden duygularını belki kendi kendine bile itiraf etmekten kaçınan enerjisine bürünmüş durumda. Yaralı şifacı Kiron ile kavuşumda Ay. Yaralıyız, belki de ama yaramız çaresini de içerisinde barındırıyor olmalı. Kendi oluşturduğumuz korkular, etrafta olan bitenden etkilenip bilinç altımıza ittiğimiz kaygılar, yüzleşmekten korkup yarım yamalak bıraktığımız olayların verdiği hasarlar ve hatta kendi kendimize uyguladığımız duygusal baskılar altındayken  gel gitler içerisinde hissedebiliriz bu dolunayda. Akvaryumlarda suyu ve yemi azalan, yetersiz oksijenden hava alamaz durumda, beyni uyuşan ve sanki ağır ağır başka bir boyuta geçmek üzere olan balıklar gibiyiz…Hassas ve kırılganız…Geçmişe sıkı sıkı yapışıp kalmış,  gelecekte de ne yöne gideceğimizin belirsizliği içerisinde çırpınıp duruyoruz kendi akvaryumlarımızda…

Dolunay yani ay ve güneşin karşı karşıya geçip birbirine meydan okuması benliğimizle duygularımız arasındaki gerilimleri anlatır bu yüzden ki artan enerji insanları sıkıştırıp bir şeyler yapma yolunda baskılar. Kadersel oluşumlar devrede ve bunu da algılamakta, kavramakta zorlanıyoruz, bilinmezliğin getirdiği korku tüm benliğimizi sarıyor.

16-eylul-ay-tutulmasi

Anın haritasında İkizler burcu yükseliyor ve yönetici gezegeni Merkür Başak burcunda retro harekette ve tutulma anında Neptün ile zorlu bir açısal ilişki içerisinde. Retro etkisiyle içe dönmüş Merkür, derin derin düşündürüyor, zihnimiz iç dünyamızı ha bire didik didik ediyor. Kim haklı kim haksız, o ne dedi, bu ne yaptı vıdı vıdı vıdı….Neptün karşıtlığı Merkür’ü daha da bir zorluyor her şey boş, anlamsız geliyor, ne doğru ne yanlış bilemez, düşünemez halde zihinler. Gerçekleri kendi hoşumuza nasıl gidiyorsa öyle algılıyor, boş vaadlere de kapılmış gidiyoruz.Yara almaktan korktuğumuz için işimize öyle geliyor belki de. Neptün, sanki azar azar tüm beyin hücrelerimize narkoz veriyor, akıl tutulması sanki ay tutulması değil yaşanılan. Aldanmalara ve aldatılmalara öylesine açığız ki…Üstelik Plüton’un Ay ile yaptığı görünüm bi yandan da duygusal dönüşüm arzumuzu tetikliyor içten içe ve gizli saklı, köşe bucak ne var ne yok ortaya çıkıyor ki daha da yaralar açılsın ve gözümüze gözümüze sokulsun…

Ay’ı takip edelim, bakalım tutulma öncesini ve sonrasını nasıl anlatıyor ? Balık burcundaki AY önce Mars ile kare, ardından Kiron ile kavuşum yapacak. Yani içgüdüsel arzularımız ve ihtiyaçlarımızla; iyimserliğimizi baskılayan öfkemiz arasında çatışma var. Sanki yıkıcı bir çılgınlık durumu gibi. Atmosferdeki öfke ve yıkımı, şiddeti ve adaletsiz durumlardan doğan isyanı sünger gibi emiyoruz. Buna derinden yaralandığımız kişisel duygularda ekleniyor ve şiddetli duygusal patlamaları da yükleniyor da yükleniyor AY ve tam güneşin karşısına geçiyor bu yükü ile birlikte. Dolunayın ışığı işte tam bu yıkıcı duygulara projektör görevi görüyor, çırılçıplak, savunmasız ve olduğu gibi görünüyor her duygumuz, olumlu ya da olumsuz…AY tutulmadan sonra ilk açısını da yine sert bir görünümle Terazi burcuna henüz geçmiş Jüpiter ile yapıyor. Yani sağlıksız bir şekilde büyüyen yıkıcı duygular her olayda ve ilişkimizde abartılı bir şekilde kendini ortaya çıkarmaya çalışacak demek sanırım yanlış olmaz.

photo_5004_5682f867d54cf

Zor bir tutulma.. Kadersel diyebileceğimiz kayıplarımızla yüzleştiriyor Balık burcundaki Ay tutulması.. Şimdi görevimiz bu zorlukların içerisindeki kolaylıkları bulabilme becerisi geliştirmek, yaranın içindeki merhemi bulmak çıkarmak da peki nasıl ? Şartlar şu an oldukça değişken, hassas ve kırılgan. İnisiyatifi alıp ileri doğru hamle yapmak bir yana var olan şartlarımızı korumamız, aldığımız kararları uygulamamamız ve başladığımız işleri de bitirecek enerjiyi bulmamız oldukça zor görülüyor. Bu nedenle bu dönem içerisinde hayati kararlar almak ya da almak zorunda kalsak bile bir bilene, danışmadan adım atmak, sonucunda belki de hiç de aklımızda olmayanı başımıza getirebilir. Neptün ve Satürn arasındaki son kez kesinleşecek kare açı neticesinde hayallerimizle gerçeklerimiz arasındaki son meydan okumalar tamamlanıyor ve süreç içerisinde sağduyu kazanmamız ve hayal ile gerçeğin dengesini kurabilmemiz daha kolay olacaktır diye düşünüyorum.

Belki de kayıplarımızın ardından döktüğümüz, yaşadığımız yoğun duygusal etkilerin eşliğinde  akıtacağımız gözyaşlarının içimizi yıkamasına, temizleyip paklamasına ihtiyacımız var. Şimdi üzüntü için akıttığımız gözyaşları kim bilir sevinç gözyaşları olacak aktif bir sabır halinde (yani üzerine düşen insani sorumlulukları yapıp gerisini ilahi olana teslim ederek bekleme hali ) ve tevekkülü hayatın her aşamasına dahil ederek beklediğimizde. Muhakkak ki her zorlukta bir kolaylık olacaktır.

Dolunay dönemleri farkındalığın, aydınlanmaların da arttığı dönemlerdir enerjileri bu yönde kullanmak isteyenler için. Ruhsal kimliğimizi, kendimizin aslında “ne” olduğunu fark edebiliriz dolunay dönemlerinde. İçimizdeki tüm negatif inanç ve tutumların farkına varmak, onları olumlu olanlarla değiştirmek, akıtılan gözyaşları ile belki de içimizi yıkayıp temizlemek, içimizdeki hayvansı dürtülerimizi ehlileştirmek ve İNSAN olmak adına adım atmak için de olumlu zamanlardır. Yaramızın ilacı yaramızın içerisinde saklı demiyor mu Kiron ile kavuşan ay ? Maddi ve manevi aldığımız darbelerin, karşılaştığımız stresli durumların şifa bulması, iyileşmesi adına mükemmel bir zamandayız aslında. Tek yapmamız gereken gerçeklerle yüzleşmek ve sıkı sıkı tutup, elimiz acıdan koparcasına yapışıp kaldığımız ne varsa bırakmak ve ilahi olana tevekkül halinde teslim olmak. Yaramızı bize veren dermanını da verecektir mutlaka…

Yazımı dolunayın içerdiği astrolojik  sembollerle tam da bire bir örtüştüğünü düşündüğüm için sevgili Burak Özdemir‘in şu yazısı ile bitirmek istiyorum. Sanırım dolunayda aradığımız cevabı bundan daha iyi anlatamazdım.

” VER-ME-YİN

Yas tutma / tutturma adına, ruhunuzun şehit edilmesine izin VERMEYİN.

Hepimiz bir gün – ve şükürler olsun ki- öleceğiz. Her gün korkudan ölüp ölüp dirilmemize izin VERMEYİN.

Kişisel cehennemler alev almış durumda, öfkeli kişilerin yakınınıza girmesine, kişisel cennetinizin ağaçlarına ateş sıçratmasına izin VERMEYİN.

Haddinden fazla can yakıcı verici akışının beyninizi bir mikrodalga fırın gibi pişirmesine izin VERMEYİN.

Sizi Tanrınızla savaştırmaya çalışacaklar. Tanrıların ne günahı var ? Bu yaşananların tek sorumlusunun İNSAN olduğunun unutturulmasına izin VERMEYİN.

Ruh sağlığımız bu ülkenin taşından da toprağından da daha kıymetli. Bu ülkenin sağlıklı ruhlara ihtiyacı var adına ruhunuzun şehit edilmesine izin VERMEYİN…. “

Sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun…

HÜLYA DEĞER   Dip.ASA

 

 

16 EYLÜL BALIK BURCUNDA AY TUTULMASI : YARAMIZIN MERHEMİ YARAMIZIN İÇİNDE…” üzerine 2 yorum

  1. songül

    ne zaman geçicek hülya hanım bu sancılı süreç.. burçlar bazında kova burcu nasıl etkilenecek ay tutulmasından..

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s