” Çünkü bazı insanlar bir kere ölmek için fazla güçlüydü. O yüzden Tanrı küçük ölümler yarattı. Aşk gibi, hayal kırıklıkları gibi…” S. Çağlayan
13 Temmuz Cuma günü sabah saatlerinde Yengeç burcunun 20. derecesinde Parçalı Güneş Tutulması yaşayacağız. AY ve Güneş anın haritasında doğu ufkundan aynı anda yükseliyor olacaklar, tutulmanın yükselen burcu da 20 derece Yengeç. Muazzam bir sembolizma… Yeni, yepyeni bir dönem doğuyor ve bizler o yeni dönemin başında durmuş bedenimizle, ruhumuzla, tüm varlığımızla “yeni” nin gelmesini bekliyor, bir şeylerin de hayatımızdan sonsuza dek çıkışına tanıklık ediyoruz
Bu tutulma PLÜTONİK, yani değişim değil bizden istenen. Dönüşüm…Hiçbir şeyin artık bildiğimiz, tanıdığımız gibi olmadığı, kökten bittiği, yeniye yer açılsın diye de zaten böyle olması gerektiği bir döngü bu. Şu an her ne yaşıyor ve ne deneyimin içerisindeysen emin ol yaşadıkların ruh çizginde kalıcı bir iz bırakacak ve asla bir daha eskisi gibi olmayacak bazı şeyler.
Tutulmalar birer göksel fenomen olarak zaten başlı başına kadersel olayların tetikleyicisidirler. İçinde bulunduğumuz durumdan alıp başka bir duruma bizleri taşır o döngü içerisinde yaşadıklarımız. Tutulmalar AY DÜĞÜMLERİ adı verilen özel astrolojik noktalara yakın durumda gerçekleşen güçlü yeniaylar ve dolunaylardır aslında. Dolayısı ile bir tutulmanın ortaya çıkartacağı etkilerin anlaşılması için de tutulmanın hangi düğüm tarafında gerçekleştiğinin gözden kaçırılmaması gerekir. Kuzey Ay Düğümü yönünde gerçekleşen tutulmalar bizleri geleceğe doğru taşırken; Güney Ay Düğümü yönünde gerçekleşen tutulmalar ise bizleri ilerlemek ve yol almak istiyorsak eğer bir şeyleri bırakmak zorunda olduğumuzu hatırlatırlar.
Bu tutulma Kuzey AY Düğümü yönünde; ( bu konuda şu makalem belki size yol gösterici olabilir : KADER YOLCULUĞUMUZDA YENİ BİR SAPAK: AY DÜĞÜMLERİ ASLAN KOVA AKSINA GEÇİYOR 9 MAYIS 2017 – 6 KASIM 2018) demek ki her ne yaşıyor ve hangi deneyimin içinden geçiyorsak bu süreçte bizlerin gelişimi, ilerlemesi, tekamülü açısından pozitif anlamda bize fayda sağlayan olaylar yaşanacaktır. Ama… Fakat… Biliyorum herkes bu süreçte sıkışmış durumda, bunalmış durumda ve değil ilerlemek bir adım ötesini görmekte zorlanıyor. Hayatlarımızda kırılma noktaları yaşanıyor. Ailevi konularda ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. En güvenli bildiğimiz limanlar artık bizim için hiç de güvenli değil. Yaşadığımız süreçte neyin iyi neyin kötü olabileceğini değerlendirmekte o kadar zorlanıyor olabiliriz ki…
Yeni ve kuvvetli bir döngünün içindeyiz zira Kasım ayı itibariyle AY DÜĞÜMLERİ bulundukları burçları değiştirip, Yengeç- Oğlak aksına geçecek ve olan biten şey bizleri bu döngüye hazırlamak aslında. Bu süreçte de bitmesi gereken bitecek, gitmesi gereken gidecek, bırakılması gereken şeyler bırakılacak. İşin içerisinde PLÜTON varsa o noktada değişime direnç göstermek sadece işleri daha içinden çıkılmaz bir hale sokacaktır emin olabilirsiniz.
Tutulmanın gerçekleştiği burç YENGEÇ. Yurdumuz, yuvamız, ailemiz, aile bildiklerimiz, anamız-babamız, çocuklarımız, sevgi ve güven içinde yaşadığımız deneyim alanlarımız bu tutulmanın etkisi altında. Astroid CERES tutulmada aktif durumda. Aç, öksüz, sevgisiz, ilgiye muhtaç durumda olan çocuklar gibi hissediyoruz kendimizi. Hani Murathan Mungan’ın şu dizlerindeki gibi hislerimiz biraz da ;
Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken,
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani şarkilar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.
Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.
Tutulmaya PLÜTON karşıt durumda, diyor ki bir şeylerin değişmesini değil; köklü ve eskisi gibi olmayacak şekilde dönüşmesini istiyorum. Eğer ki hayatının bundan sonraki evresinde güçlü ve kararlı olmak istiyorsan, bir çocuk gibi davranma, annenin göğsünden çık ve büyü, sorumluluk al. Hayatında oluşan değişimlere direnme, biten olayların ardında takılıp yönünü kaybetme, gelecek güzel günler için hazır ol ama zayıf ve korku içinde kalarak şu anını mahvetme. Şafağı müjdeleyen doğum yakın ama bunu henüz göremiyorsun, görmediğin için de huzursuz, mutsuz ve öfkelisin. Ruhuna bağdaş kurmuş öfkeye teslim olmadan ama dönüşümü de kabul ederek yol almalısın.
Anın haritasında büyük toprak üçgeni var. Büyük üçgenler, üçgenin oluştuğu elementin enerjilerini deneyimleyebilmek için büyük bir fırsat sunarlar üstelik burada doğal bir şekilde, engelsizce akan bir enerjiden söz ettiğimiz için bunun çoğunlukla bir yeteneğe işaret ettiğini gözlemleriz. Anın haritasında Boğa burcundaki URANÜS; Başak burcundaki VENÜS ve Oğlak burcundaki SATÜRN arasında bu üçgen. İşlevsellik, somutluk, kalıcılık ve gerçekçilikle bağdaştırılan TOPRAK elementinde.
İlişkilerimiz ve maddi konularda somut ve kalıcı şeyleri arzu ediyorsak eğer, kutunun dışında düşünebilmeli, farklı seçeneklere açık olabilmeliyiz, sabit fikirle “illa bu böyle olacak” inadını bırakmamız da gerekiyor, değişime direnç göstermeden ama yapmamız gereken düzenlemeleri de akıllıca ele alıp üzerinden geçebilirsek (Mars retodan çalışıyor ve güney düğüm ile kavuşumda eski alışkanlıkların bırakılmasını işaret ediyor), bir şeylerin kolaylıkla yoluna girebildiğine tanık olabiliriz. Üçgenin bir ucundaki SATÜRN’ün retro oluşu şu an şu zaman diliminde almamız gereken ama bir türlü alamadığımız sorumluluklara vurgu yaparcasına retro durumda. 6 Eylül 2018 den itibaren düz harekete geçtiğinde SATÜRN; göreceksiniz bir şeylerin artık ivme kazandığını, gereken yapısal değişimlerin süratle hayatımıza dahil olduğunu. Ya da bitmesi gereken, hayatımızdan çıkması gereken konuların da aynı şekilde finale erdiğini.
Önümüzdeki sürecin her birimizin hayatına kalıcı, anlamlı ve değerli değişim fırsatlarını getirmesini diliyorum. Sevgi, ışık ve umutla gökyüzü rehberimiz olsun…
Hülya DEĞER Dip. ASA