30 Ağustos’da Başak burcunun 6.derecesinde yepyeni bir ay doğacak. İstanbul saati ile 13:37 de gerçekleşecek Ay ve Güneşin kucaklaşması; BAŞAK burcunda toplaşmış tüm kişisel gezegenlerin tanıklığında gerçekleşiyor. VENÜS, MARS, MERKÜR de bu yeni aya eşlik ediyor olacaklar. Bu denli güçlü bir stelyum eşliğinde, Yeniayın dizpozitörü durumunda, kendi burcundaki MERKÜR’ün yaptırım gücünü de gördüğümüzde diyebiliriz ki; hayatlarımızda sapla samanı, işlevsel olanla  olmayanı, verimli ile verimsizi, bereketli ile çoraklaşmış olanı, beyhude vakit öldürdüklerimizle bizim için en kıymetlileri ayırma, arıtma, temizleme ve silkelenip şöyle bir kendimize gelme zamanlarının içerisinden geçmekteyiz.

Anın haritasında 0 derece Yay burcu yükselmekte.(İstanbul’a göre çizdirdiğimiz haritada) Yepyeni başlangıcın eşiğinde olduğumuzu anlatan özel bir derecede yükselen. Toyluk, bilinmezlik, acemilik anlatırken bir yandan da Yay burcunun heves ve heyecanı ile birleşmekte. Bunda TOLİMAN sabit yıldızının ASC kavuşumu yapmasının etkisi var. ⌊Dedikodu, şehvet, hırs ve azim veren bu yıldız; kişinin özel hayatında düzeltmesi gereken bir soruna işaret eder ve bu sorun bireysel ya da kolektif düzeyde çözülür⌋ *  Yeni ay derecesinin yükselen ile sert açısı dışarıya gösterdiğimiz yüzümüz,temel motivasyonumuz, takındığımız maskemiz ile içimizde olan bitenler arasında aslında tam bir tezatlık olabileceğini anlatmakta. İç alemimizde başka başka şeyler olurken, dışarıya gösterdiğimiz yüzümüz pek bi aydınılık, pek bi iyimser. Abartmaya, gerçeklerden uzaklaşmaya hazır durumdayız bir anlamda. ( Yükselen Yöneticisi Jüpiter 1. evde ve Venüs-Neptün karşıtlığını T-Kareye çevirmiş durumda.)

Jüpiter’in Neptün’le olan kare açısı neredeyse bu yıla damgasını vurdu. Gerçeklerden uzaklaşmayı, abartılı hayal gücünü, gereksizce cömertliğimizi, amaçsızlığı, dikkatsizliği,  aldatmaya ve aldanmaya açık taraflarımızı, inandığımız şeylerin belki de içi boş olabileceğini ama bunu da görmekte zorlanabileceğimizi anlatıyor bu iki gezegenin sert bakışımı. Kendi burcundaki YAY Jüpiter’in bi hayrını görmedik neredeyse bu yıl desem sanırım abartmış olmam 🙂 Bu yeniayda da bu sert açı MC’yi yani hedeflerimiz, amaçlarımız, adına “BEN” dediğimiz kavramı görmek istediğimiz yer, statü ve saygın olmak adına kendimizi var etmek istediğimiz gökyüzünün en yüksek noktasını da işin içine katılıp değişken T-Kare ye çevirmiş durumda. Bu oluşumda bulunduğu burçta klasik astroloji kurallarına göre “düşük” kabul edilen VENÜS de dahil.

Bir şeyler istiyoruz da nereden başlayacağımız konusunda kafamız karışık? İşlerimiz var halledilecek, hedeflerimiz var olsun dediğimiz, nicedir uğraş verip bir sonuca ulaşsın diye çabaladığımız  ve her birimizin kim bilir ne hayali var gerçekleşsin diye ümitle beklediğimiz. Gayret ve sabır…. İlişki ve para problemleri de bütün bunların yanında ayrılmaz durumda. Ne kadar bunaldık ve sıkıldık değil mi? Yaşam yolumuzda bazen dışsal olayların etkisi ile bazen de kendi elimizle yaptıklarımız neticesinde kandık, kandırıldık, kayba uğradık, ekmeğimizle oynayanlar da oldu sevgimizi de üç kuruş edip kıymet bilmeyen de. E bitmeyecek mi bütün bunlar diye soruyor olacağınızı şimdiden tahmin edebiliyorum… Elbette bitecek, geçecek, neler bitmedi ki…Biraz gayret…Biraz sabır…Bize kalan deneyimdir bu yaşamda, o deneyimlerin içinden elde edeceğimiz tecrübedir, o tecrübelerin bize kattığı olgunluk ve farkındalık da tekamül yolumuzda ödülümüz olacak pek tabi ki…

Dönelim anın haritasına şimdi 🙂 Yeniay 9. evde gerçekleşiyor. İnançlar, yaşam bilgeliği, kişisel gelişim konuları, hukuk- yüksek öğrenim ve akademik konular, yaşama bakış açımız yani vizyon yeteneğimiz, yurt dışı ve yabancılar ile olan ilişkilerimiz, kaderimizi anlama çabalarımız, hem içimize doğru hem de dışsal reel hayatta yaptığımız uzun yolculuklar bu evin ana konuları arasındadır. Bu kadar vurgulu, üstelik de evin sahibi GÜNEŞ’in evinde olduğu 9. ev bize şu mesajı veriyor yeni ayda; şimdiye dek o kadar çok şey öğrendin ki deneyimlerinden hadi artık bunların içinden en gerekli olanı bul ve yeni bir tohum ek en çok ihtiyacın olan yaşam alanına. Detaylara çok takılıp kendi kendini durdurma, adım at bakalım bi önce sen, gayret et, sabır göster, bak nasıl da yeşillenecek tohumların. Çık o kendini tıktığın düşünce hapishanelerinden ve sustur zihninin vıdıvıdılarını. (Başak burcunun 6. derecesi sizin doğum haritanızda hangi evde, hangi gezegen/gezegenlerle nasıl açılar içindeyse; ekeceğiniz tohumun yerini ve alacağınız ürünün rekoltesini bulmak söz konusu. Hep dediğim gibi            “……. burcuyum, bana bu yeni ayda neler olacak?” demek samanlıkta iğne aramaya benzer, bulamazsınız. Her doğum haritası sahibine özeldir, onun parmak izi kadar  benzersizdir.

9.ev bu kadar vurgulu hale, BAŞAK burcu stelyuma ev sahipliği yapınca kişi hayatın en güzel nasıl yaşanabileceğini, evrenin-sistemin ve sistem içinde insanların, insanlar arasındaki ilişkilerin  “nasıl mükemmel” olması gerektiğini takıntı haline getirebilir (Venüs Başak), ön kabuller koyabilir, yargılama gafletine düşebilir, anlamlı bir yaşam sürme çabası mükemmeliyetçilik tuzağına düşebilir, bunlara dikkat edelim olur mu?  (Haritada Hava elementi hiç yok.) Kusursuz bir düzende, şaşmaz bir plan dahilinde, ne bir eksik ne de bir fazla, üstelik de görünmez bağlarla birbirimize bağlı yaşıyoruz. Bizler asla mükemmel olamayız, kusursuz olamayız çünkü kusursuz olan mutlaktır. Bunları zaten siz de biliyorsunuz, benimki hatırlatma işte konusu gelmişken 🙂

Bu yeniayda uygulaması hem bize hem de karşımızdakine zor, beyhude vakit öldürdüğümüz, bize uymayan, bünyeye alıp sindiremediğimiz ne varsa bırakıp; Başak burcunun aydınlık tarafı olan mantık, verimlilik, saf ve temiz niyetlerle başkalarına hizmet etme, gelişmiş görev bilinci, hatalardan ders çıkarma  özelliklerini kendimizde aktive ederek yeni tohumlar ekebiliriz.

Yeniay Uranüs ve Satürn den destek açılar alıyor. Uranüs yeni, genç, taze, sürprizli, şaşırtıcı olanı; Satürn ise eskiyi, tecrübeyi, olgunluğu, sorumluluğu anlatır. Bu iki gezegenin Yeni aya verdikleri olumlu destek; süreç içerisinde ektiğimiz tohumların yeşermesini, başladığımız işlerin nihayete ermesini, aklı başında olgun davranırken bir yandan da hayatımızda değişimleri kontrollü yapabileceğimizi, yeni bir iş-oluş-gelişme gelirse önümüze eğer; azami dikkatli, zamanı verimli- kaynaklarımızı optimum kullanabileceğimizi, yeniye çok güzel çeki düzen vereceğimizi ama eskiyi de yeni baştan yapılandırma, eğer gerekiyorsa tamir  edebilme maharetimiz olabileceğini anlatmakta.

Şarkıda da dediği gibi; önce savrulabiliriz ne istediğimizi bilmeden ama sonra dinlenip durulup, olgunlaşıp ama nihayetinde giden her parçamızın ardından yenisini çok daha güçlü doğurabiliriz…Biraz gayret, biraz sabır…

Sevgi ve ışıkla gökyüzü rehberimiz olsun…..

Hülya DEĞER  Dip. ASA

* Hakan Kırkoğlu- Göklerin Bilgeliği (Doğan Kitap/2005)