
“Tanrıya beni uğursuzluklardan koruması için dua etmiyorum.
Böyle durumlarda beni umutsuzluklardan koruması için dua ediyorum.
İnan, Tanrı bir elini bıraksa öteki elinden tutar.”
Amin Maalouf / Afrikalı Leo
Astrolojinin en büyük iyicil gezegenidir JÜPİTER. İyi şansı, bolluğu, genişleme ve büyümeyi, mutluluğu temsil etmesinin yanında hüküm vermeyi, büyük bağlantılar kurup yayılmayı, din- etik ve ahlak ilkelerini ve bunların uygulanışını, var olan sınırların daha da ötesine geçebilme arzusunu da anlatır.
29 Aralık 2021 de Jüpiter kendi yönettiği burca, BALIK burcuna girecek. 2021 yılının Mayıs Ayı içinde de Jüpiter kısa bir süreliğine BALIK burcuna girmişti ve bu günlerin ön gösterimini sunmuştu bizlere. 2022 yılı ise gerçekten Jüpiter geçişi adına çok ilginç zira 1 yıllık döngüsü içinde 2 burçta neredeyse eşit süre geçirecek. Üstelik bu burçlardan BALIK Zodyak burçlar kuşağının sonucu burcu iken, 11 Mayıs 2022 de gireceği ve 8 derece kadar ilerleyeceği burç ise zodyağın ilk burcu olan KOÇ. Tek başına bu sembolizma bile bize geçmişi, tamamlanmayı, bırakma ve salıvermeyi (BALIK burcu süreci, su elementi- değişken nitelik) ve ardından gelen yeni başlangıçlara iyimserlik ve özgüvenle atılmayı, spontane başlangıçları, dinamizmi (KOÇ burcu süreci, Ateş elementi- Öncü Nitelik) hayatımıza katmaya çalışacak.
Bu tarihleri not düşmek isterim Jüpiter geçişlerinin anlaşılması adına ;
29 Aralık 2021 JÜPİTER BALIK burcu girişi
10 Mayıs 2022 JÜPİTER KOÇ burcu girişi
28 Temmuz 2022 Jüpiter’in Koç burcundan gerileme sürecinin başlangıcı (8 drc KOÇ burcundan itibaren)
28 Ekim 2022 JÜPİTER’in BALIK burcuna tekrar girişi ve sürecin 20 Aralık 2022 de tamamlanması
2022 yılında JÜPİTER neredeyse KOÇ ve BALIK burcunda eşit sürede kalıyor olacak. ATEŞ ve SU arasında, BAŞLANGICI (Koç süreci) ve TAMALANMAYI (Balık süreci) eşit düzeyde vurgulayacak. Geçmişle gelecek, erille dişil, geçmişi tamamlama ve geleceğe dair başlangıçlar yapma ve bunları yaparken de inancın ve güvenin kol kola girip hayata ve onun fırsatlarına dair gelişim imkanlarını sunmasından söz edebiliriz.
JÜPİTER içsel gezegenlerden (Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars) farklı olarak toplumsal bir gezegendir ve dolayısıyla “topluma mal olmuş değer yargılarını, etik ve ahlaki ilkeleri” de sembolize eder. Jüpiter Satürn ile birlikte zamanın kalitesini belirleyen, toplum sahnesinde nasıl yerimizi aldığımızı gösteren bir gezegendir. Son İki yıldır Jüpiter’in Satürn’ün patron olduğu burçlardan geçişi (oğlak ve Kova süreçleri) Jüpiter’e özgü anlam arayışında, iyimserlik ve genişleme prensiplerinde çok da rahat ettirmedi bizleri. Patron Satürn olunca şans ve fırsatlar koşulluydu ve işi kurallarına göre oynamadığınızda değil şansı vermek, sıkıntı ve problemleri daha da büyüttü. Geniş kitlelere yayılan iyi bir şanstan, gelişimden söz etmek zordu açıkçası.
Ve fakat BALIK burcu Jüpiter’in kendini içinde en rahat ifade ettiği burçlardan biridir, yönetici durumdadır. Bu noktada Jüpiter BALIK süreci içimizdeki empatiyi, sevgiyi, birlik duygusunu, vicdanı ve merhameti büyütecek. İnancımızı, teslimiyetimizi, merhametimizi büyütecek en başta JÜPİTER, BALIK burcu yaşama duyulan inancı, Tanrı inancını ve Tanrının yarattığı evrene duyulan inancı birleştirerek ifade eder çünkü. Yaşamda ilahi bir adalet mekanizması olduğunu, adil ve lütuf sahibi, esirgeyen ve bağışlayan bir yaradan tarafından korunup, gözetildiğimiz inancını büyütecek İşte JÜPİTER BALIK burcundayken. BU durumun gölgesi ise “kader mahkumu” rolüne çok çabuk kapılmaktır ama eğer dikkatli olmazsak, inancı ve güveni sağlam temellere, sorgulayan ve düşünen bir akla çok ihtiyacımız olacağı kesin bu noktada.
JÜPİTER’in bir karşılığı da adalete ve onun gücüne inançtır. Jüpiter’in adaleti, içerisinde olayları her iki yönde görmesinden ve değerlendirmesinden gelir. Birimiz kaybederken, birimiz kazanmaz mıyız bu dünyada ? Tıpkı bunun gibi olayları her iki yönden de ele alır JÜPİTER. Ve fakat BALIK burcundaki JÜPİTER tek başımıza kazanmanın, hep bana, hep benim, hep ben sloganlarının ne kadar geçersiz olduğunu anlatmaya çalışacak. Birimizin üzüntüsünün aslında hepimizin üzüntüsü olabileceğini, tek başına “iyi, mutlu, müreffeh olmanın” tek başına yetmeyeceğini, kendimizden daha zayıf, güçsüz, çaresiz ve bunalımda olanların da varlığını göstererek empati yapabilme becerimizi büyütmeye çalışacak işte. İlahi adaletin mekanizmasının nasıl şaşmaz ve milim aşmaz olduğuna tanıklık edeceğiz hep birlikte. İyilik edenin iyilik bulduğuna kötülüklerin asla cezasız kalmayacağına olan güven duygumuz pekişecek bu şekli ile. İçimizdeki ahlak yasası devrede olacak, adaleti önce kendi içimizdeki vicdan terazisinde tartacağız.
Bilgi ve deneyimlerimizi belirli bir temele oturmak da Jüpiter’in bir başka yönüdür. Büyük iyicil Jüpiter BALIK burcundayken bizlerden “sevgi ve empatiden gelen bir bilgelik” üretmemizi isteyecek. BALIK burcunda Jüpter bu anlamda etik ve ahlaki davranış tarzımızı, daha büyük bir ruhsal güce olan inancımızı büyütecek. Diğerkamlığımızı arttırmaya çalışacak. Kolektif olarak tek başına birimizin değil, hepimizin toplu olarak, bir birine görünmez iplerle bağlı olduğumuzu, birinin mutluluğunun tıpkı kelebek etkisi gibi dalga dalga tüm topluma yayılabileceğini anlatmaya çalışacak.
Sebep- sonuç yasalarını daha iyi anlamamızı ve buna göre hareket etme ihtiyacımızı da büyütecek Balık burcunda Jüpiter. Sebeplerden yola çıkarak sonuçları öngörmek din ve ahlakın, erdemin temeli değil midir zaten? Şimdiye dek sahte öğretiler, temelsiz inançlar, sadece “bize öğretildiği” ve “bizim ezberimiz” olmuş inançlar belirli bir süzgeçten geçecektir. Kanmak, kandırılmak, iyi niyetin “inançlar” adı altında suiistimal edilmesi noktasında ciddi bir sınav sürecinden geçebiliriz dikkatli olmak zorundayız. Önümüzdeki süreçte BALIK burcunda kalacak olan Jüpiter erdemli tüm davranışlarımızı ve hakkaniyetli yaklaşımlarımızı hiç şüphe yok ki ödüllendirecektir. “Bütünün en yüksek hayrına “ hareket etme, düşünme ve karar verme fonksiyonları da büyüyecektir. Sadece buradaki handikabımız iyi/kötü, doğru/yanlış, güzel/çirkin gibi kişisel yargılarımıza dikkat etmek, neyin yalan neyin gerçek, neyin anlamlı neyin anlamsız olduğuna dikkat etmek olmalıdır zira gölge yönü ile BALIK burcu empati ve diğerkamlığın abartıldığı taktirde dağılmaya, bütünlüğünü koruyamamaya, kurbana düşeme potansiyeline açık oluşumuzu anlatır. Akılla kavranması zor bir alanı ifade eder BALIK Jüpiter, idrak talep ederken bunun sağlam bir zeminde olmaması ise kişiyi kaosa sürükler. Doğru bildiklerimizden bile şüpheye düşürebilir veya aslında bize ait olmayan bir görüşü, inancı bile “bizimmiş” gibi inandırabilir, bir tür illizyon ya da yanılgı da burada başlar.
JÜPİTER BALIK süreci bizi yaratan evrene, büyük akla; derin, kapsayıcı, sınırsız ve sevgi ile yaklaşmak, ilham almak, aramızdaki bağı güçlendirmek, aşkın ve sevginin her yaraya ilaç olan enerjisine tanıklık etmek mümkün ve fakat bu sürecin dağınıklık, kaos ve oradan oraya sürüklenen bir enerjisi olduğunu da fark etmemiz lazım. Bu süreçte spritüel egonun tavan yapmış hallerine tanıklık edeceğimiz öğretmenler karşımıza çıkacaktır şüphesiz. Kendi bütünlüğünü koruyamamış, 2-3 ezber bilgi ile etrafına müritler toplayanları ve bunların nasıl bir yanılsama içinde olduklarını da göreceğiz bence.
Jüpiter bu transiti süresince gökyüzünde yavaş hareket eden gezegenlerle de açılar kurarak etkisini farklı yollardan ortaya koyacaktır. Kollektifi ilgilendiren asıl olay ve durumlar bu kontaklar vasıtası ile anlaşılır zaman kalitesi açısından.
JÜPİTER ve URANÜS arasında 17 Şubat 2022 de olumlu bir etkileşim olacak. Orijinal, yaratıcı, farklı ve fakat büyümemize, gelişimimize hizmet eden yeni bazı fırsatlarla karşılaşmak mümkün olabilir. Açı sektil bu yüzden çaba da gerekli. 11 derece SU EMENTİNDE ve 11 derece TOPRAK elementinde (+,- 3 derece toleransla) gezegen yerleşimleriniz varsa doğum haritanızda bu sürecin sizin adınıza olumlu geçme potansiyeli yüksek. Yeni bir takım keşiflerin kolektife hizmet edecek şekilde gelişimine tanıklık edebiliriz.
Jüpiter ve Neptün arasındaki kavuşum açısı 12 Nisan 2022 de kesinleşecek. 23 derece Balık burcundaki bu kavuşum sırasında VENÜS de yücelimde olduğu balık burcunda olacak. Bu kavuşumun o dönem AKREP ve BOĞA burçlarında olacak düğümler ile de olan temasını düşünecek olursak inancın sezgi ile birleşiminden doğan büyük bir ruhsal gücün ortaya çıkabileceğini söyleyebiliriz. Şevkatin, merhametin, empati ve duyarlılığın, yaratılan tüm canlılara olan sevginin artışına tanık olurken, geçmişi arkamızda bırakmak istiyorsak gerçekten “affetmek” “helalleşmek” herkesi yoluna sevgiyle uğurlamak mümkün olacaktır. Ancak gölge yönü ile bu süreç büyük hayal kırıklıklarına da kişiyi açık hale getirebilir. İnandığımız şeylerin kurbanı olmamak adına dikkat etmek zorundayız elbette.
3 Mayıs 2022 de ise Jüpiter ile PLÜTON arasında olumlu bir etkileşime tanık olacağız. Finansal koşulları destekleyen bu açısal bağlantı yaşam yolunda kimilerine dönüşümle, değişimle gelen büyüme fırsatlarını önlerine koyacak. Kendi yaşamlarımız üzerinden daha kontrollü olma şansımız yükselecek ancak açı yine sekstil bu da bize az bir çaba ile epey yol alabilme potansiyelimizz olduğunu anlatıyor.
JÜPİTER BALIK burcundan geçiş yaptığı süreçte en çok BALIK, YENGEÇ ve AKREP burçlarını destekleyecek. Başak, Oğlak, Boğa burçları da SU elementi burçları kadar olmasa da, sürecin şanslı grupları arasında. JÜPİTER KOÇ burcundan geçiş yaptığı süreçlerde ise YAY, ASLAN ve KOÇ burçlarına olumlu anlamda gelişim fırsatları sunacak. Ve fakat elbette her doğum haritası kişiye özel, kendi hayat hikayesi içerisinde bireysel mesajları barındırır.
JÜPİTER in kanımca en anlamlı görevi SATÜRN derslerinin, engel ve sorunlarının ANLAMDIRMA çabasıdır. Bunca sıkıntı ve sorun ile uğraşırken bile hayata ve onun sunduklarına olan güveni, yaşanan olayların sonucu çıkarılan anlamlı mesajları hayatın içinde yerli yerine oturur JÜPİTER. Son iki yıldır Oğlak ve Kova geçişi şansı, büyümeyi, gelişimi engelleyici çalıştı ancak BALIK burcundan geçiş sürecinin her birimizi olumlu anlamda etkilemesi, en başta içimizde fısıltısını duyduğumuz ve zaman zaman kulağımızı kapattığımız o sesin daha da çok kendini hatırlatmasına tanıklık edeceğimizi düşünüyorum o da; merhamet ve vicdan. Her birimizin evrensel değerlere doğru yükselmesi, birbirimizden bağımsız gibi görünsek de “tek bir gerçeğin” görünmez iplerle birbirine bağlı parçaları olduğumuz gerçeğini kavrayacağımız, Evrenle, Sistemle, Allah ile ya da neye inanıyorsak, adına ne diyorsak onunla bir olduğumuzu idrak edeceğimiz sürece yarın itibariyle adım atıyoruz. Hepimize güzellikler getirmesi temel dileğimdir…
Sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun…
Hülya DEĞER Dip.ASA
İstanbul, 28.12.2021