14 Aralık ta gece saatlerinde bu yılın son dolunayı gerçekleşecek. İkizler burcundaki Ay ile Yay burcundaki Güneş karşı karşıya geçerek; olmasını gönülden istediklerimizle aslında en çok ihtiyacımız olan şeylerin arasındaki çatışmayı yaşatacak. Güneş ile kavuşan Satürn Dolunayın temasını belirlercesine sorumluluklara, sınırlara, kurallara ve işlerin kitabına göre yapılması konusunda hepimize dikkatli ve tedbirli olmamızı söylüyor.Anın haritasında birbiri ile çokça etkileşime geçen gezegenler ve buna bağlı olarak da bir çok özel açı kalıbı aktif hale geçiyor. Aksiyonu, trafiği, konuşması ve koşuşturması bol bir dolunay yaşayacağız.
İkizler- Yay ekseni bilgi eksenidir astrolojide, birbiri ile zıt burçlardır bu ikisi ve bir kutupluluk vardır aralarında. İKİZLER tecrübe, bilgi, deneyim ve yüksek hakikat adına geçirdiğimiz “acemilik ” evresi ise YAY deneyim, bilgi, hoşgörü ve bunların sonucundan elde edilen “olgunluktur”. İKİZLER gündelik, pratik, yüzeysel ve ham bilgi ise, YAY derin, kapsamlı, yüksek hakikate, varoluşa dair işlenmiş bilgidir. Bu iki burç arasındaki kutupsallık ise dış dünyada kurduğumuz ilişki ve iletişimin, iç dünyamızdaki karşılığını bulması, ya da tam tersi içsel olarak arayışlarımızın, birikimimizin dış dünyada yerli yerine oturtulması ile ilgilidir.
Dolunayın gerçekleştiği burç İKİZLER, değişken tabiatlı, hava elementi mensubu. İletişim, zeka, muhakeme yeteneği, mental alan, akıl yürütme, fikir ileri sürme, düşüncelerin eyleme dökülmesi, ikircikli durumlar yüzünden alınmakta zorlanan kararları anlatırken , anın haritasında 9. alana yerleşmesi ise her şeyden kopmak, uzaklaşmak, tası tarağı toplayıp gitmek isteği veriyor. Ay’ın tam karşısındaki GÜNEŞ ise Satürn ile kavuşarak, “dur bakalım, nereye? dikkatini yakın çevrene, konuna komşuna, eşine dostuna, kardeşine, işine, gücüne, yaptığın anlaşmalara, sözleşmelere, ağzından çıkana, duyduğun, aldığın haberlere ver, buraları bir toparla, sınırlarını fark et, doğruyu yanlıştan bi ayıkla sonra gidersin istediğin yere” diyor.
Dolunayın yöneticisi Merkür, anın haritasında Plüton ile kavuşum yapmış durumda. Saplantılı düşünceler, kendi fikrimizi başkalarına baskıyla dayatma, zorla kabul ettirmeye çalışma gibi etkiler verebilir. Zira Merkür bu noktada henüz retroya girmemiş olsa da bulunduğu denklinasyon itibariyle zararlı etkiler çıkarmaya aday gibi. Düşüncelerimizi, tutku ve arzularımızın yönlendirebilir, kuvvetli dürtülerimiz düşüncelerimizi yönetebilir, artan zihinsel enerjimiz karşımızdaki insanların sözlerinin altında yatan niyeti sezme gücümüzü attırabilir. Bu durumda başkasının değil de önce kendi zihnimizi olumlu anlamda kontrol edebilirsek, en derin noktalarda yatan düşüncelerimizle ve başta korkularımızla yüzleşebilirsek her türlü ikircikli durumda, kararsız kaldığımız konularda bir karar varıp, yol almamız daha kolay olacaktır.
AY dolunay gerçekleşmeden hemen önce Kiron ile kare dediğimiz zorlayıcı bir açı yapacak ve ardından da Mars ve yükselen ile üçgen açı yaparak İkizler burcundaki yolculuğunu tamamlayacak. Demek ki zihinsel olarak huzursuz, gergin ve sinirli olabiliriz. Bizi şaşırtan, çabuk gelişen ve hemen karar almamızı gerektiren durumlar, ani haberler ve çabuk gelişmeler içerisinde kalabiliriz. Mutsuz olabileceğimiz, çok da hoşumuza gitmeyen haberler almamız da söz konusu olabilir, çok fazla dedikodu duyabilir, yüzeysel ve hiç bir amacımıza hizmet etmeyen haberlerle uğraşıp zaman kaybedebiliriz.
“Söylesem tesiri yok, sussam gönlüm razı değil ” demiş Fuzuli, sanırım tam da bunu deneyimledik 2016 yılı boyunca her birimiz yaşadığımız akıl sınırlarını zorlayan olaylarda. Onlarca patlama, yüzlerce şehit cenazesi, bir darbe girişimi, kadına, çoluğa çocuğa, hayvanlara zulüm, işkence ve tecavüz. Susmadık ama sesimizi duyan olmadı. Olan bitenlere bi türlü gönlümüz razı gelmedi konuştuğumuz anlarda. Çoğu zaman da havanda su dövdüğümüzü hissettik dış dünyada olan bitenler karşısında, söylüyoruz da noluyo ? Ne değişiyor ki? diye de düşündük. Dış dünyadaki şiddetin iç dünyamıza yansıması gittikçe de huzursuzlaştırdı her birimizi. Yılın bu son dolunayında karşımıza çıkan pürüzleri, sorunları ve belki de hayatımızdan çıkarmamız gereken, kendimizle ciddi anlamda yüzleşmemiz gereken durumları dönüştürmeden de sanırım huzura eremeyeceğiz bireysel anlamda. Bu dolunay sonlandırmamız gereken işlere, şimdiye dek sorular sorduğumuz ama cevap alamadığımız durumlara ışık tutacaktır. Önce aklımızı, zihnimizi, düşüncelerimizi,kafamızın içindeki zararlı düşünceleri, kurban psikolojimizi, kendimizi çaresizliğe ve zavallılığa düşüren düşünce yapımızı değiştirmemiz, dönüştürmemiz ve şifalandırmamız gerekiyor. Bunu yapmayı başarabildiğimiz ölçüde de hayatımıza güzellikler, değişim ve olumlu anlamda yenilikler gelecektir diye düşünüyorum ve yazıma başlık olarak seçtiğim Fuzuli’nin dizelerinin tamamını ekleyerek sözlerimi tamamlamak istiyorum. Yüreğimizin ve zihnimizin pırıltısı hiç bitmesin ve inancımız hiç eksilmesin…
Sevgi, umut ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun….
Beyhude gamlanma divane gönül!
Cümle alemin rızkını veren vardır.
Yaptığın hatayı görmüyor sanma.
Kalpte gizli en derin sırları bilen vardır.
Mal-ı emlakım var deyu güvenme!
Arkam var deyu dayanma!
Sırt üstü insanı yere vuran vardır.
Beyhude gamlanma divane gönül!
Cümle alemin rızkını veren vardır.
Derdime vakıf değil canan.
Beni handan bilir.
Hakkı vardır şad olanlar.
Herkesi şadan bilir.
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.
Çektiğim alamı bir ben birde Allah’ım bilir. Fuzuli
Hülya DEĞER Dip.ASA
© Hülya Değer’e ait tüm yazıların yayın hakkı saklıdır,kaynak gösterilmeksizin kullanılamaz.