Yaşamda öyle anlar oluyor ki pürüzsüzce akan işlerimiz bir anda duraksamaya başlıyor, her zaman kolaylıkla yaptığımız şeyleri yapmakta zorlanabiliyor, karşımızdaki kişilerle güzel güzel anlaşırken bir anda bi şeyler yolunda gitmemeye başlayıp karşılıklı sinir harbine dönüyor artık ilişki. Kendimizi yorgun, bitkin ya da güven bunalımı içerisinde bulabiliyoruz. Astrolojik olarak gökyüzündeki yıldızların bizlere gönderdiği tesirler doğum haritalarımızdaki bazı noktalarla sert etkileşim halinde bulunduklarında bu tip sorunlarla karşılaşmak söz konusu ama elbet bu etkilere vereceğimiz tepkiler de kaderimizi ya da yaşam yolculuğumuzun kalitesini önemli ölçüde belirleyicisidir.

6 Nisan 2017 de önemli bir görsel olay gerçekleşiyor, kadersel temaların en büyük belirleyicilerinden biri olan SATÜRN yaklaşık 4 ay sürecek gerileme sürecine başlayacak. Kaderimize giden yolda SATÜRN sıkıntılarımızı, engellerimizi, sınırlanmalarımızı ve bunlarla baş edebilme kapasitemize göre de gelişimimizi anlatan gezegendir. Sert bir öğreticidir Satürn, hata yapmamıza, sorumluluklarımızı atlamamıza izin vermez. Satürn dersleri de ihmale gelmez zira öğrenene kadar da defalarca karşımızda buluruz aynı sorunları ta ki içerisinde bizim için gerekli olan “bilgi”yi alana dek.

Ezoterik bilgilere göre dünyada yaşamak için ayrılan ruha doğma zamanı geldiğinde, alternatifler arasından kendi ruhsal ilerlemesine, tekâmül etmesi ve ruhunun ilerlemesine yardımcı olacak en iyi genetik kodlara sahip anne – babayı ve yaşayacağı coğrafyayı seçmesi için özgür iradesini kullanmasına izin verilir. Sonra da dünyada bulunacağı süre boyunca hem öğreneceği hem de etrafına varlığı ve eylemleri vasıtasıyla öğreteceği katkı için bir yaşam programı (ruhsatı) seçer. Ruh bunu kabul eder ve Yaratan ile bir anlaşma yapar, “söz” verir. Bedenlenerek dünya yaşamına başlayan ruh, dünya yaşamının cazibesi içerisinde tamamen verdiği bu sözü unutur. Olayları kısıtlı algılamaya başlar ve ona göre “ her şey yolunda giderken ” birden bazı konular sekteye uğramaya başlar.

Normal ilerleyen şeyler bir anda açmaza girer. “Bu da nereden çıktı?”, “Niye olmuyor ki şimdi bu işim? “ demeye başlar o anda. Aslında olan şey içsel olarak ezeli ve ebedi bir makamda verdiğimiz sözü unutmamız neticesinde Yaradan’ın yıldızlar ve göksel tesirler aracılığı ile bir uyarı göndermesidir. Satürn sınavları da bu şekilde başlar. Satürn uyarı mekanizmalarından bir tanesidir sadece. Sonuçta Satürn de diğer gök cisimleri gibi kendi yörüngesinde dönüp durmaktadır, bir sopası yoktur ikide bir bize uzanıp ensemize vuran. Doğum haritamızdaki yerleşimine göre, bizlere bir şeyleri öğretmek adına işlev görür sadece. Kadim zamanlarda simyacıların yaptığı kurşunu altına dönüştürme çabaları gibi, SATÜRN de bizim kendi gerçek değerimizi bulmamız konusunda zorlayacak, bizi sınavlarımızı verene dek rahat bırakmayacaktır. Korkularımız ile yüzleştirecek, sayısız hayal kırıklıkları yaşatacak bir şeyleri zor yollardan ve deneyim yolu ile öğreterek, o deneyimden çıkaracağımız tecrübelerin ” sahibi ” olmamızı isteyecektir. Ne demek istediği iyi anlaşılıp da sınavlar sabır ve azimle aşılırsa da kalıcı ödüllerini verecektir. Üstelik de büyük iyicil JÜPİTER gibi dönemsel değil, yaşam boyunca bizimle olacak şekildedir bu ödüller, ne de olsa zor yollardan öğrendik, tecrübeler ile de sabitledik.

Retro yapmaya başlayan Satürn; geçmişe dönük gözümüzden kaçan, ihmal ettiğimiz, görüp ama görmezden geldiğimiz, korkarak yüzleşmek istemediğimiz, yarım bıraktığımız hatalarımız ile baş başa bırakacak bizleri. Almaktan kaçındığımız sorumlulukları defalarca hatırlatacak ama kişiler vasıtası ile ama olaylar vasıtası ile. Bunu da meydan okuyarak, düzeltmemiz için yanlış yaptığımız, hatalı davrandığımız her ne varsa gözümüze gözümüze sokarak yapacak. Daha öncesinde işlevsizliği nedeni ile bırakmamız gereken düşünce, inanç, anlayış, kişi, olay her ne varsa; bu süreçte sıkı bir temizlik yapmamızı da isteyecek. Bunu yaparken de gereken sabrı ve iyimserliği, kendimize olan güveni de testten geçirecek.

SATÜRN YAY burcunda retro yapıyor, demek ki bizden istediği kendimizi deneyimlere ve gelişime açmak. Farklı kültür ve inançlardan beslenmek ve başka insanların inançlarına, görüş ve düşüncelerine karşı hoşgörü, anlayış geliştirmemizi, sağduyulu olmamızı sonrasında da gerçek bir “yaşam bilgesi” olmamızı, katı ahlakçı bir tutumla “bu doğrudur ya da yanlıştır” gibi yargılamalardan uzak kalarak gelişmemizi istiyor.

Şimdi retro yaptığına göre de iyimserliğimizi, hoşgörüyü, inancı ve güveni kendi başımıza geliştirmek durumundayız. Yay burcunun aktif, iyimser, inancı geliştiren ve destekleyen enerjisi, yaşamı daha geniş açıdan görmemize yardımcı olan yanı içe dönmeye başlayacak.

Ne yapalım peki o zaman?

İnancı ve güven duygusunu önce kendi içimizde oluşturarak işe başlayabiliriz. Kendimize ait bir yaşam felsefesi geliştirmek durumundayız. Şimdiye dek inandığımız, güvendiğimiz dağlara kar yağabilir eğer ki inancımız kendi gerçek gücümüzden, varlığımızdan kaynaklanmıyor, dışarıdan bir şeylere dayanmış durumdaysa. Örneğin genel anlamda gökyüzü tesirleri bu süreçte ekonomik anlamda ciddi stresler oluşturacak. Maddi anlamda hem ülkemiz hem de bir çok kişi daralma hissedecek. Peki soruyorum size, maddi yönden de sıkıntı içinde kalsanız yine de kendinize ve de evrenin akışına güven duyar mısınız? Yoksa kadere lanet edip, kara yazgım kör talihim deyip dövünür, eşinizi, patronunuzu, ülkeyi yönetenleri, piyasa koşullarını mı suçlarsınız? Ya da problemli giden ilişkiniz var diyelim ama o kişi yaşamınızın tam merkezinde, onun yörüngesi etrafında dolanıp duruyorsunuz, kendi kendinize görmek istediklerinizi görüyor, görmek istemediklerinize de gözünüzü kapatıp, -mış gibi yapmaya devam ediyorsunuz. Satürn ve Venüs kare açısı bu retro sürecinde işte bu tip ilişkileri olanları da ciddi sınavdan geçirecek zira kendi gerçek gücünüzü elinize almadıkça, kör bir iyimserlikle hallolur, bi şekilde çözülür, ben ne yapabilirim ki şartlar böyle dedikçe Satürn bu noktada sizin yapmakta zorlandığınız şeyleri birer birer sınav olarak karşınıza getirebilir.

Bir de şöyle de bir yönü var Satürn Yay seyrinin. Sahibi olmadığımız bilginin elimizden alınması yani; sanki bir konuda çok iyiymiş gibi doğrudan deneyimlemediğimiz, üç beş kuru bilgiden, oradan buradan alınmış fikir ve inançtan ibaret her ne varsa; hele ki bir de bunları kendi yaşamımıza uydurup ateşli bir şekilde savunuyorsak, işte bunlar da teker teker sınavdan geçebilir. Bilmediğimiz bir şeyi savunmayalım derim ben bu süreçte. Vaaz verir gibi insanlara illa ki kendi inandığımız şeyleri dikte etmeyi bırakalım şayet yapıyorsak. SATÜRN sadece yaşayıp, deneyimleyeceğimiz ve sonrasında gereken dersleri alıp, sorumlulukları gerçekleştirdiğimiz, eksik gedik bırakmadığımız konulardaki “tecrübelerimizi” ve bu tecrübelerin içerisindeki “bilgi” nin sahibi yapacak bizi.

Ahlaki ve moral değerler ile sınav vereceğiz örneğin. Her şey yolunda giderken inanmak, iyi hissetmek, kendine güvenmek kolay. Peki bir şeyler ters giderken de aynı iyimserliği ve inancı bulabilecek misin? Aynı hoş görü ile yaklaşabilecek misin insanlara? Korkmadan üstüne gittiğin konular bir engelle karşılaştığında, bir duvara çarpmış gibi sersemlediğinde de kendine güven duyabilecek ve “olmuyorsa vardır bir hayr” deyip şerrin içerisindeki hayrı görebilecek misin? Elinden geleni yaptıktan sonra geri kalanı senden daha büyük bir akla bırakabilecek misin?

Yurt dışı konuları, uluslararası ilişkiler, medya dünyası, yayıncılık sektörü, inançlar ve buna bağlı olarak dini yapı, organizasyonlar, hukuksal konular, mahkemeler, yüksek öğrenim kurumları,üniversiteler ve bu kurumlarda çalışanlar Yay burcu kapsamında değerlendirilir. Bu konularda engeller ve gecikmeler, sorunlar karşılaşılması muhtemel olaylar arasında olabilir retro süreci boyunca. Satürn’ün yapacağı stresli açılar maddi konulara ve kazanımlara, yasal süreçlere de işaret edecektir.

Kişisel olarak değişime direnç gösterdiğimiz, düşünce ve davranış kalıplarımızdan sıyrılmakta zorlandığımız, yaşamın önümüze çıkardığı deneyimlerden kaçtığımız taktirde Satürn sınavları konusunda başarısız olma ihtimalimiz oldukça yüksek.

Bu süreçte otorite figürleri ile çatışmalar, egonun baskılanması, güven duygusunun azalması, moral bozukluğu ve depresyon tuzakları olabilir ki buna dikkat edelim. Kimi zaman aşırı savunmacı kimi zaman da aşırı savunmasız hissedebiliriz kendimizi. Yaşam bilgesi olmak yolunda ilerliyoruz unutmayalım ve kendi hakikatimize doğru giden yolda gereken sorumluluğu almak, sabır göstermek, kendi içsel gücümüzden aldığımız azimle şu dört aylık süreci alnımızın akıyla geçirmek durumundayız hepimiz.

6 Nisan da başlayan retro sürecinin Ağustos ayının 25’ine dek devam edeceğini belirtmek isterim. Genel olarak burçlara göre yorum yazmayı sevmesem de bu sürecin önemine binaen burç burç Satürn retrosunun etkilerini de bir sonraki yazımda ele alacağım.

” Hayat ileriye bakarak yaşanır, geriye bakarak anlaşılır” demiş Danimarka’lı filozof Kierkegaard. Şimdi retro ile geriye bakıp anlama zamanına yaklaştık, nerede hatamız vardı, nerede, neyi yarım bıraktık. Geriye dönüp hatalarımızla yüzleşip, düzeltme zamanına hepimiz hoş bulduk 🙂 Hepimiz bunu kolaylıkla yapalım inşallah, sevgi ve umut ile, gökyüzü rehberimiz olsun….

Hülya DEĞER  Dip. ASA