7 Ağustos 2017 Pazartesi günü, İstanbul saati ile 20:10 da Kova burcunun 15. derecesinde bir AY TUTULMASI yaşayacağız. Güneş Aslan burcunun krallığında yer alırken, gökyüzünün kraliçesi AY Kova burcunda. Tutulma 6-12 aksında. Gökyüzünün kralı ve kraliçesi içinde olmaktan hiç de memnun olmadıkları evleri mesken tutmuşlar.
Tutulma anında ufukta Balık burcu yükseliyor ve modern yöneticisi Neptün yükselen üzerinde, Başak burcundaki Merkür ile karşıt açı yapıyor. Klasik yöneticisi Jüpiter Terazi burcunda tutulmaya ılımlı açılar göndererek arada köprü vazifesi görüyor.
Bu tutulmada aklımız karışık, ne yapacağımızı bilmiyoruz, bilmediğimiz, önümüzü göremediğimiz için de yaşadığımız olayları algılayamıyor, anlamdıramıyor, olayların içerisindeki asıl bizi ilgilendiren kısımları göremiyoruz. Ormana bakarken, “hadi çam ağacını göster” dediklerinde şaşırıp kalma gibi bi durum demek istediğim. Bu açı etkisi altında da günlük yaşamı planlamak, bir karar verip o kararın ardında durmak epey güç görülüyor. Bir çok şey sisler arasında henüz net değil çünkü. Bu yüzden önemli bir karar almak için acele etmemenizi tavsiye ederim. Merkür’ün de retro yapacağı ( 11 Ağustos- 5 Eylül ) tarihlerini de göz önüne aldığımızda önemli kararların ancak Eylül ortasına bırakılmasında fayda var.
Bu ay tutulmasında çocuklarımız başta olmak üzere her türlü yaratıcı yönümüz, kendimize olan güvenimiz, kimlik ve kişilik yapımız ile ilgili inançlarımız, duygusal kalıplarımız, yaşamın keyifle akan yönlerinin elimizden alındığında verdiğimiz tepkiler, ailemiz ve yaşamımızdaki kadınlar üzerinden sınav vereceğiz. Bu alanlarda geliştirdiğimiz kaçışlarımız, bağımlılıklarımız, pozitif ya da negatif düşünce kalıplarımız, görmezden gelip -mış gibi yaptıklarımız ile sınanacağız. Belki de bize aitmiş, sahibiymiş gibi hissettiğimiz, benim dediğimiz şeylerin aslında bize de pek ait olmadıklarını gösterecek bu tutulma aramızdan bazılarına. Çocuklarımızın bizlere Yaradanın birer emaneti olduğunu, şanımızın, şöhretimizin ve ayıla bayıla kabul ettiğimiz etiketlerimizin aslında geçici olduğunu, yaratıcı yeteneklerimizin ancak ilahi bir plan dahilinde bizlere bahşedilmiş özel birer durum olmasının ötesinde bunlar ile gururlanacak bir durum olmadığını, tüm bunların sadece ruhumuz üzerindeki elbise olduğunu fark edeceğimiz bir tutulma bu.
Olayları kontrol takıntımızın sadece ve sadece korkularımızdan kaynaklandığını, kendimizi ve sahip olduğumuz tüm “ego” kimliklerimizi kaybetme korkumuz ile daha da saldırgan, bir o kadar da değişime direnç gösteren yanlarımız ile yüzleşeceğiz. Benim evim, benim arabam, benim malım – mülküm, param, benim çocuğum, benim fikirlerim ve benim duygularım dediklerimizin aslında pek de “bizim” olmadığı gerçeği ile yüzleşmeler yaşayacağız. Bu yüzleşmeler bazılarımızı yorabilir, yıpratıp göz yaşları döktürebilir. Bazılarımızı ise evrensel planın muhteşemliğini fark ettirecek önemli açılımlar yaşayabilir.
Tutulma en dünyevi düzlemde çocuklarımız ile konularda canımızı sıkabilir zira tutulma haritasında AY çocuk ve romantik ilişkiler alanının yöneticisi olarak 12. Evde bulunuyor. Kadınlar, çocuklar, annelerimiz veya anne bildiklerimiz, sevdiklerimiz, yanında güven ve huzur içinde hissettiklerimiz. Onlara dair endişelerimiz, korkularımız artabilir. Artan korku ile iyiden iyiye bağımlılık geliştirebiliriz onlara. Çocuklarının ya da sevdiklerinin hayatını sıkı sıkı elinde tutmaya çalışan anneler, babalar, eşler, sevgililer sözüm size; bu tutulma artık çocuklarımızın, eşlerimizin ayrı birer yaşam planı olan, ayrı yaşam deneyimleri için bu dünyada bedenlenmiş ruhlar olduklarını, yaşamlarını kontrol etmeye çalışsak da asla ruhlarını ve ruhlarının bu yaşamda seçmiş olduğu deneyimleri kontrol edemeyeceğimiz gerçeğini gözler önüne serecek. Bu süreçte çocuklarımıza, eşlerimize ya da yaşamımızdaki kadınlara dair gündemimize olaylar, gelişmeler gelirse bir de bu açıdan bakmakta fayda var.
Tutulmanın bir etkisi de, içinde bulunduğumuz durumlar her ne olursa olsun; Jüpiter’in tutulmaya gönderdiği destek açılar sayesinde hem yaşama hem de kendimize olan inancımızı kaybetmeden ama gerekli güncellemeleri de yaparak, adalet ve eşitlikten sapmadan olaylara farkındalıkla yön verebilecek enerjiler içermesi.
Jüpiter ile Plüton arasındaki sert açı 2016 yılı sonlarında devreye girmişti. İkincisi Mart 2017 de ve son kez de bu tutulma döneminde aktif halde. Kendi hayatımız üzerinde ne kadar kontrol sahibi olmak istersek isteyelim, kimsenin akıl vermesine ne kadar ihtiyacımız yokmuş gibi davranırsak davranalım, bir şeyler çürümüş, miadını doldurmuş ve artık ya bitmesi ya da güncellenmesi gerekiyor. Kare açılar karar vermek için zorlar insanları. Bir evliğin devamına mı yoksa bitişine mi karar veremiyorsunuz? Maddi koşulları fazlası ile zorluyor olabilir misiniz? Belki de değişmesini istediğimiz düzenle ilgili olarak önümüze bazı işaretler gelmiş de olabilir Plüton Jüpiter karesinin daha önceki gerçekleştiği dönemde. Farkında olmamız gereken bu son kez gerçekleşen süreçte; önemli bitişler olabilir, artık bize, gelişimimize yaramayacak, belimize kambur, ilerlememize engel, içimize sanki taş oturmuş gibi hissettiren duygu, olay, kişi ile yollarımızı ayırabilir. Her bitişin de başlangıç tohumunu içerisinde taşıdığı gerçeğini de aklımızdan çıkarmamakta fayda var elbette. Jüpiter ve Plüton arasındaki bu sertleşme 2018 de Jüpiter’in Akrep burcuna girmesi ile yerini ılımlı açılara bırakacak ve diyorum ki azıcık sabır 🙂 Bu gün yaşadığınız bu denge bozucu durumlar, sarsıntılar, kariyer ve ailevi konularda yerinden oynayan önemli yapı taşları 2018 yılının ilk aylarından itibaren oturmaya başlayacak.
Tutulmanın gerçekleştiği eksen sağlık koşullarına da vurgu yapıyor. Zaralı alışkanlıklarımız, bağımlılıklarımız, duygusal yapımızdan kaynaklanan, kendimizi zayıf ve çaresiz hissettiren koşullar ve beraberinde bunların bedenimize hastalık olarak da yansıma riski var. Ateşli hastalıklar, kalp ve tansiyon problemleri, dolaşım sorunları bu süreçte yaşanabilir dikkatli olmakta fayda var. Hamile anne adayları bu süreçte kendilerine çok daha fazla özen göstersinler. Artan agresyon, dalgınlık ve dikkatsizlik de kazalara ve beklenmedik aksiliklere neden olabileceği için daha sakin olmaya çalışmakta fayda var.
Ruhsal olarak bizi yoran, güçsüz bırakan, belki de elimizde olmayan gelişmeler neticesinde yaşamın bizi alıp, başka bir noktaya taşıyıp “hadi şimdi buradan devam et…” dediği bir döneme adım atıyoruz. Yaşamımız şöyle bir sallantı geçirip ardından dengeye gelecek. Zaten olan biten gelişmeler de bu denge sorunu olanları daha fazla etkileyecek. Bir şeyleri eksik yapanları ya da fazla yapanları yani.
Kova Burcunda Ay Tutulması kimleri etkileyecek diye incelediğimde önce bir tablo yapıp bunları tek tek yazmak istedim ama sonra vazgeçtim. Çünkü 2 grup çok etkilenecek eminim. Birinci gurup yaşamın sorumluluğunu eline almayıp, olan bitenin sorumlusu olarak dış koşulları, kişileri, olayları, hatta astrolojik etkileri suçlayanlar. Kendilerini kader mahkumu olarak kabul eden, bir kurtarıcı bekleyenler. Yaradanın bizlere bahşettiği akli melekeleri kullanmayıp, birilerinin onlar adına düşünüp, planlayıp karar vermesini bekleyenler.
İkinci grup bunun tam tersi. Her şeyi kontrol edebileceğini düşünüp, olayları, kişileri, durumları çeşitli yollarla manipüle eden, yönlendiren, ille de benim dediğim dediğim şekli ile olsun diyenler. Fazlası ile kuralcı, katı ve değişime direnç gösterenler. Hangi burçtan olursa olsun bu karakter özelliklerine sahipseniz emin olun tutulmadan en çok siz etkileniyorsunuz.
Yok illa astroloji lisanı ile anlat da bilelim hangi burçlar etkileniyor diyorsanız; en çok etkiyi Sabit burçlar (Boğa, Akrep, Aslan ve Kovalar), Hava gurubu burçlarından Terazi ve İkizler, ayrıca doğum haritasında bu burçlarda gezegen yoğunluğu olanlar, yükselenleri bu grupta olanlar, bu burçların 10 ila 20 derecesinde gezegen yerleşimleri olanlar daha çok etki alacaklar.
Kader karşısında eli kolu bağlı bekleyecek kadar çaresiz ve pasif değiliz ama tüm olaylara hükmedecek kadar muktedir de değiliz. Kaderin üzerinde bir kader var, o kader ağlarını yavaş yavaş örmekte. Dilerim ki her birimizin yaşamında unutulmaz güzellikler ile dolu bir dönemin başlangıcı olur bu tutulmalar, ince ince örülen o ağlar hepimizin kardeşçe ve huzurla yaşayacağı güzel bir dünyayı hazırlar…
Sevgi ve ışık ile, gökyüzü rehberimiz olsun…
Hülya DEĞER Dip.ASA
Elinize saglik en guzel aciklamayi yapmissiniz
BeğenBeğen