5 Ekim Perşembe günü İstanbul saati ile 21:40 da KOÇ burcunun 12. derecesinde bir dolunay yaşayacağız. Gökyüzünde KOÇ ve TERAZİ burcundaki gezegenler ne zaman karşı karşıya gelse genel olarak “ilişkilerimiz” bir nevi testten geçer. Gökyüzü BEN ve BİZ arasındaki dengeyi, adaleti, uyumu ve cesaretle atılım yapma ve karar vermeyi; kendimizi ve her türlü ilişki durumundaki yerimizi, isteklerimizi vurgular.
Bu dolunayda da TERAZİ burcundaki GÜNEŞ “ben” demeye ihtiyaç duyarken; KOÇ burcundaki AY “biz” e muhtaç turumda. Aslında bu iki tema, bu burçlarda öylesine zor ortaya çıkar ki. Terazi “ben” demeye ne kadar yabancı ise, Koç “biz” demeye o derece yabancıdır. Terazi burcu tek başına hareket etmeyi istemez, bir ilişki içinde var olmak ister, biri ona eşlik etsin ister. Koç ise bireyseldir, yaptıkları için başkalarının onayını almak istemez, aceleci ve sabırsız bir enerji ile kendi başına hareket etmek, kendi kararlarını kendi almak ister ve başkalarını da çok fazla dikkate almak istemez karar verirken.
Hayat denge üzerinde olunca güzel ve anlamlı elbette. Ne kendi bireyselliğimizi aşırı ön plana çıkarmak, kendi isteklerimize göre hareket ederek karşımızdaki insanları göz ardı etmek; ne de sürekli başka insanların istekleri ve bizden beklentileri doğrultusunda kararlar vermek, onlara uyum sağlamak adına kendi isteklerimizi göz ardı etmemek gerekiyor. Bu dolunayın temel konusu işte bu çerçevede şekillenecek. İlişkilerimiz, ilişkiler içerisindeki beklentilerimiz, verdiklerimiz ve aldıklarımız, kişisel sınırlarımız ve bunların korunması temel gündem maddeleri arasında.
Dolunay haritasında ufukta İkizler burcu yükseliyor ve tam yükselen üzerindeki RİGEL sabit yıldızı bizlere bir bilginin ulaşmak üzere olduğunu haber veriyor. Jüpiter ve Satürn doğasındaki bu yıldız insanlara bilgiyi ulaştıran yıldız olarak geçer ve insanoğlunun kendini, yaşamını, ruhunu zenginleştirecek bilgiyi getirir. Kendini yenilemek, geliştirmek ve dönüştürmek için bu bilgiyi kullanmasını ister. Avcı takımyıldızının bir parçası olan RİGEL’in yükselen ile kurduğu bu ilişki ile ün, başarı, mutluluğa ve huzura ulaşmak adına bu dönemde alacağımız ve vereceğimiz bilginin, akıllı hareket etmenin önemine dikkat çekiyor.
Yükselen yöneticisi Merkür güneş’ten hemen önce doğmuş, Güneş’e yaklaşmak üzere yani yanık. Bu durumda Güneş’e yani benliğe hizmet edecek olan Merkür; sabit fikirliliğe, kör bir cesarete ve kendimize karşı objektif olamakta zorlanabileceğimize işaret ediyor. Hem yükselen burcun hem de Başak burcundaki Mars-Venüs kavuşumunun dizpozitörü olması; en önemlisi de Dolunay gerçekleşmeden önce AY’ın ilk açı yaptığı gezegen olması MERKÜR’e dikkat etmemiz gerektiğini vurguluyor.
Dolunay enerjilerinin izini sürerken AY’ın dolunay fazına geçmeden önce ilk yaptığı açı ve dolunay sonrasında yapacağı ilk açı çok önemlidir. Biri AY’ın hangi enerjiler ile yükleneceğini, diğeri de dolunay sonrasında ortaya çıkması muhtemel etkileri ortaya koyar. AY Merkür ile karşıt açı yapacak dolunay’dan hemen önce. Bu duygusal olarak çabuk telaşa kapılabileceğimizi, acele karar vermek isteyebileceğimizi, olaylar karşısında hemen tepki verebileceğimizi işaret ediyor. Üstelik AY, normal günlük hızının üzerinde hareket edecek bu dolunayda. Ettiklerimizin sonuçlarını çok çabuk karşımızda bulacağız yani. Özellikle ilişkilerimizde ani çıkışlar, sivri ve iğneleyici konuşmalar, aklımızı mı yoksa duygularımızı mı kullanmamız gerektiğine karar veremeyeceğimizi işaret ediyor Ay – Merkür karşıtlığı. Buna Neptün’ün dokunuşu ise ilişkiler adına bir şeylerin artık kontrol dışına çıktığını hissetme, sanki kendi isteklerini gerçekleştirmek adına geç kalmışlık hissi, ikili ilişkilerde sanki kendi özel sınırlarının ihlal edilmişlik hissi de katılabilir.
Ay dolunay fazından hemen sonra ilk açısını ise Plüton ile kare açı ile tamamlayacak. Kare açılar genelde dışarıdan gelen ve bizleri bir karar vermeye, bir yöne iletmeye çalışan açılardır, gerilim yüklüdürler çünkü dışarıdan gelen ve bir şeyler yapmamızı, o alandaki sorunu çözmek adına olayları gözümüzün önüne sermesi çoğumuzu gerer. Ay ve Plüton’un kare açısı ise içerisinde duygusal patlamaları, hislerin bloke olmasını, karşımızdaki kişiler ile olan ilişkilerimizde onları değiştirme, bizim istediğimiz gibi davranmalarını ve düşünmelerini sağlama isteğini açığa çıkartabilir. Kendimizi kandırma eğilimi, görünenden daha fazlasına sahipmişcesine kibir, gurur ve bencillik içinde davranışlar sergiyebileceğimize işaret ediyor. Özellikle ikili ilişkilerde sadistçe eğilimler, anlamsız istekler ve beklentiler içinde kalmak mümkün. İnsanın insanla sınanması söz konusu yani. Bu tipler dolunayda karşımıza çıkabilir ya da biz farkında olarak, bazen de farkında olmadan bir başkası için sınav konusu olabiliriz.
Bu dolunayda Venüs- Mars kavuşumu ilişkilerimizde “verme ve alma” dengemizi gösteriyor kavuşum yaparak. Venüs ister: haz almak ister, uyum ister, denge ve ahenk ister; Mars ise Venüs’ün isteklerini yapmak adına hareket geçer, mücadele eder. Bu iki gezegen Başak burcunda ve Merkür onların dizpozitörü durumunda. Şimdi akıllı olmak ve düşüncelerimizde sakin, kontrollü ve uzlaştırıcı bir yaklaşım içinde olmak durumundayız. Venüs ile Merkür arasındaki karşılıklı ağırlama olması olumlu bir destek sağlayacaktır aklımızı kullanmak, sağlıklı düşünmek adına. İlişkilerimizdeki verme ve alma dengemizi nerede bozduk? Kendi lehimize mi yoksa karşımızdakinin lehine mi bozduk bu dengeyi? Aşırı hırsımız, öfke ile ilk anda verdiğimiz tepkiler ile neleri sekteye uğrattık ilişkilerimizde? Sabırsızlıkla ” şu olsun, ille de benim istediğim gibi olsun” diye düşünmeden davranarak kimlerin gönlünü incittik? Ya da sürekli kendimizden verdik, idare ettik, alttan aldık ya da oluruna bıraktıksa bazı şeyleri işte şimdi bunları dengeye getirme çabalarımız eşlik edecek dolunayın o her şeyi büyüten ve gözler önüne seren ışıklarına.
AY KOÇ, bi bak, önce kendine bi bak ama. Kimi bencilce bir şeylere zorluyorsun? Hatan varsa kabullen ve yoluna devam et, kalbini kırdınsa birinin bunu yeniden tamir et. Belki de elinden geleni yapmıştın ama yanlış anlaşıldın, seni kandırdılar, yanlış yönlendirdiler belki de. Belki de henüz hazır olmadığın bir şey için mücadele ediyordun. Bunu da kabul et, eyvallah de ve yoluna yine de devam et. Korkma… Endişelenme ve her şeyi kontrol etme takıntın varsa bunu elinden geldiğince dengeye getirmeye çalış. Çünkü artık Öncü burçlar (Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak) adına önümüzdeki dönem bir sürecin kapandığının işaretlerini taşıyor. Bu burçlar başta Plüton ve Uranüs olmak üzere sert jenerasyon gezegenlerinin oluşturduğu yoğun baskılar ile mücadele ediyor uzun zamandır. Haritanın 11. alanında gerçekleşen dolunay geleceğe dair umutlarımızı, hayallerimizi ve ideallerimizi gerçekleştirmek adına; işimizden kariyerimizden elde edeceğimiz kazançlarımızı yeniden gözden geçirmek adına bizlere ışık tutacak.
Dolunay haritasındaki Venüs- Mars birlikteliği ilişkiler ve evlilikler ile ilişkili ama Venüs genel anlamda para ve onun sağladığı değer ile de alakalıdır. Venüs Başak huzursuz, “param yok, param var ama yetmiyor, param var ama bereketi yok, yeni alanlara yatırım yapmak istiyorum ama bi türlü şartlar olgunlaşmıyor, iş arıyorum ama bi türlü gönlüme göre bi şey bulamıyorum” diye vıdı vıdı ederken (başak burcunda çünkü :)) Mars bu istekleri almak adına mücadele edecek ama nereden başlayacağını bilemiyor. Mars Satürn ile kare açılanıyor, biraz da korkuyoruz sanki? Bir gün evet dediğimize bir diğer gün hayır ya ne gerek var diyebiliyoruz. Madem parasızsın, işsizsin hareket geç, eğer memnun değilsen kazandığın paradan ele al bakalım bi koşulları, neleri düzeltebilir neleri yenden şekillendirebilirsin? İşin tatmin etmiyorsa yeni baştan bu alanda neler yapabileceğini bir düşün bakalım neler bulacaksın?
KOÇ dolunayı bencilliğin tuzağına kapılmadan, kendimizi ve yeteneklerimizi dev aynasında görmeden, karşımızdakilere haddini bildirme gafletine düşmeden ama umutlarımıza ve hayallerimize de cesaretle yol alacağımız güzel bir dönemin kapısını aralasın dilerim ki…
Sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun.
Hülya DEĞER Dip. ASA