17 MART BALIK BURCUNDA YENİAY: BELLİ BİR NOKTAYA GELDİĞİNDE ACI KENDİ İLACI HALİNE GELİR.

BALIKTA YENİAY1

17 Mart 2018 de İstanbul saati ile 16:11 de Balık burcunun 26. derecesinde bir yeniay doğacak. Balık burcunun anahtar kelimelerini kısaca hatırlayacak olursak; şevkat, merhamet, empati ve duyarlılık, bazen kurtarıcı bazen de kurban durumuna düştüğümüz durumlar, bilinçaltımız, rüyalarımız, ilama ve yaratıcılığa açıklık, belli bir konuya kendimizi adayışımız, zayıflık ve bağımlılıklarımız, her şeyi birbirine karıştırıp kaotik durumların içine çekildiğimiz şeyler Balık burcu ile sembolize edilir. Doğum haritalarımızda mutlaka bir bölgesi Balık burcunun hakimiyeti altındadır ve bu alanın konularında hassas, duyarlı, kırılgan, egodan uzak ve ideallerimize daha yakın davranışlar sergileriz. Dış etkilerden çokça da uzak kalarak kendimize ait bir vizyon geliştirmişizdir orada. Eğer haritamızdaki Balık burcunun hakim olduğu bu alanda kaotik durumlarla baş etme yeterliliğimizi geliştirmeyip fazlaca idealist, hayalperest ve olayları olduğu gibi bırakma eğilimi içerisinde olursak, bu alanın konuları, kişileri ve olayları yolu ile kurban durumuna düştüğümüz, başkaları tarafından belki de suçlandığımız, aşırı teslimiyetçi özellikler sergileyerek bir şeylere ve birilerine aşırı bağımlı olduğumuz, çokça yanılıp kendimizi “kader mahkumu” gibi hissettiğimiz deneyimler yaşarız.

Yeniay dönemleri Ay ve Güneşin kucak kucağa geldiği ve birleştikleri burcun doğasını çok kuvvetli bir şekilde yaşam sahnesine projekte ettikleri dönemlerdir. Yaşamsal kaynağımızın en önemli iki ışığın birleşiminden başlayan yeni bir döngü bizlere bir şeylere adım atmamızı, yeni bir takım kararlar almamızı belki de bir takım finalleri, kendimizi ve yaşamımızı yeni baştan bir daha görme, inceleme, gerekli ayarlamaları yapma dönemleri olarak da işlevseldirler.

Yeniay anın haritasında 8. alanda gerçekleşiyor. Ay ve Güneş’in hemen yanında yaralı şifacı KİRON da eşlik ediyor ve Yay burcundaki Mars ise bunların hepsine meydan okurcasına sert açılar gönderiyor. Yeniayın dizpozitörü yani sorumlusu olan gezegen Jüpiter, Akrep burcunda, retro ve Mars ile birbirini ağırlayarak bir tür karşılıklı paslaşma halindeler. Mars Akrep gibi, Jüpiter Yay gibi çalışıyor bir anlamda. Bu iyi bir durum mu? tartışılır açıkçası, Mars bulunduğu burcun son derecelerinde ve “sınırı aşmış” durumda. Jüpiter retrodan çalışıyor ki içe dönen genişleme ve bolluk enerjisi Mars ile birlikte herkesin kendi adaletini kendi bildiği yollardan sağlama güdüsünü tetikleyecektir diye düşünüyorum.

8. ev astrolojik olarak “Hades’in kapısından cehenneme giriş” tir. Hayatta kalmak adına mücadele ettiğimiz, en ilkel güdülerimizin ve en ehlileşmemiş tabiatımızın anlam bulduğu yerdir. Kontrolümüzü bazen kaybettiğimiz, bazen de aşırı tedbir alma çabası ile kendimizi büyük travmaların, krizlerin, takıntıların ve psikolojik ölümlerin içinde bulduğumuz yerdir. Başkalarının maddi durumları, değerleri; bizim de onların bu maddi durumlarından sağladığımız kazanç, miras konuları, evlilik içindeki mali durumumuz, başkalarından aldığımız- verdiğimiz borç – alacak konuları, cinsellik konuları da bu evin konusudur.

Akrep’in doğal evidir 8. ev; tüm su evlerinde olduğu gibi haritalarımızda bu ev karmamız ile de ilgilidir. Geçmişten getirdiğimiz yüklerimiz, kızgınlık ve kırgınlıklarımız, kendimize bile itiraf edemediğimiz karanlık yanlarımız ve güç, kontrol, hırs isteği ile yanıp tutuştuğumuz konuları da kapsar. Eylemlerimizin sonucuna pek aldırmadan hareket ederiz bu evde, kıskançlıklarımız ve en alçak, en rezil yanlarımız da bu evin konuları arasındadır. Okurken belki diyeceksiniz “hadi canım…ben hiç öyle değilim, hiç böyle şeylere prim vermem. 8. ev bir tür madendir, siz belki yüzeyde bunların sizde olmadığını düşünebilirsiniz ama en derin, gizli, kuytu, herkesten sakladığınız yanlarınız deşildiğinde kim bilir size ait en ilkel, hayvani doğanızda neler var neler…Zaten hepimiz beşer’iz çokça da şaşıyoruz ki bunların temelinde de o kendi derinliklerimizde saklı ilkel doğamızın ehlileşmemiş yanları etken oluyor. Bundan dolayıdır ki 8. ev “küllerinden yeniden doğan Zümrüt’ü Anka kuşunun” da evidir. O hayvani yanımız ehlileştikçe de biz zaten başka bir boyutta düşünüp davranmaya başlayarak değişip, dönüşürüz.

KİRON ile kavuşumda gerçekleşen bir Yeniay olduğu için 8. evi biraz daha geniş anlatmak istedim. 8. ev ameliyat, cerrahi müdahale ; Kiron da yaradır. Belki de bu yeniay yaralarımıza neşter atmamızı, içi iltihapla dolu çıbanlarımızı  suyun arındırıcı ve şifalandırıcı özellikleri  ile temizlememizi  anlatıyor. Yaralarımızdır KİRON. Çoğunu doğumla birlikte getirmişizdir ve yaşam yolculuğumuzda sık sık bu yarayı kanatan olaylar, insanlar girer yaşamımıza. Neden olduğunu bilmediğimiz, anlamadığımız ve bu yüzden de sık sık davranış tekrarına düşerek belki de kendi kendimizin canını yaktığımız konulardır KİRON yaraları. Bir türlü de nasıl çözüm bulacağımızı bilmediğimiz, ne yaparsak yapalım sürekli aynı yerden, aynı temalardan yaralandığımız yerdir. Bir süre sonra kimimiz de bu yaraları göğsümüze madalya yapar sürekli o acı ve keder durumundan besleniriz.

BALIK burcundaki KİRON’un yarası kendi kendimizi kandırmaktan, her olayda kendimizi suçlamaktan, yaşamın katı gerçekleri karşısından çok çabuk çözülmekten, kendimizi kurban durumuna düşürebilecek kadar olaylara hakim olmamaktan, kimseden destek görmemekten, yalnızlık, suçluluk duygusu, ihanet ve bunun gibi psikolojik durumlarla karşılaşmaktan dolayı oluşur.

KİRON yaralarımızı ancak farkındalıkla çözebiliriz. Yörüngesel olarak Satürn ve Urans’ün arasında yer alan bu astroid; yaşamın katı gerçeklik sınırı (Satürn) ile üst mental bilinç (Uranüs) arasında bir tür köprüdür. Farkındalıkla bu yaraların üzerine gitmek için de önce bunlarla yüzleşmek, kendimizin bu olaylardaki fonksiyonunu fark etmek, hellaleşmek, affetmek, kendimiz için belki de çare üretemediğimiz durumlara başkaları için çareler üreterek yardım etmek söz konusudur. Doğum haritalarınızda Kiron eğer retro durumdaysa bu biraz da Satürn tarafında kalabileceğinizi, endişe ve korkulara, acı çekmeye daha açık bir duruma ve acı tecrübelere, karmik sorunlara neden olabilir. Eğer doğum haritanızda KİRON düz pozisyonda ise daha çok Uranüs tarafında kalabilir ve farkındalığı daha rahat açarak bir üst boyuta geçebilirsiniz.

BALIK burcunda ve 8. evde, Kiron ile kavuşumda olan bu yeniay bizlerden kendimizi kurban durumuma düşürdüğümüz, yaşamın akışı karşısında pasif çözülmeler yaşarak belki de kendimizi “kara talihim, kem kaderim” noktasına taşıdığımız, aşırı verici ya da aşırı alıcı davranarak yaşamla sağlıklı olarak baş edemediğimiz her ne varsa onları kesip atmamızı, arınıp temizlenmemizi istiyor. Bunu yaparken de yaşayacağımız olaylar daha çok başkalarıyla ilişkiler yolu ile olacak çünkü anın haritasında neredeyse tüm gezegenler BATI YARIMKÜRE’de yer alıyor. Kadersel durumlara açık durumdayız ve sanki bir şeyler bizlerin kontrolü dışında gelişecek hissi hakim.

Doğum haritanızda Balık eviniz hangi yaşamsal konuların sahnesi durumunda ise işte orada bir takım konular şifalanmak, temizlenmek ve nihayetinde yaşam karşısında sürekli acı çekerek kurban psikolojisinde yaşamaktansa, ne yapılması gerekiyorsa yapıp, sorumlulukla olayları ele almamızı, kendimiz dışında suçlu, kurban, sorumlu bulmaksızın kendi kendimizi şifalandırmamızı istiyor.

Mars Yeniay’a kare açı yapıyor ki bu durum bizlere aceleci, dürtüsel, gerilimli ve alıştığımız şekli ile tepki vermemizi körükleyebilir. Kendimizi ve sevdiklerimizi sürekli tehdit altına hissetmek, alınganlık, kolaylıkla öfkelenip bu öfkenin etkisi ile ani kararlar verebileceğimizi işret ediyor. Uranüs ile Mars arasında oluşan üçgen açı ise ani ve birden bire hayatımıza girebilecek, belki de bizi hazırlıksız yakalayabilecek türden olaylara, eğer olayları farklı boyuttan görmeye hazır isek de yaratıcı bir şekilde çıkış yolları bulabileceğimizi anlatıyor.

Helena Blavatsky Doğunun Mücehverleri kitabında ” Belli bir noktaya geldiğinde; acı kendi ilacı haline gelir.” demiş. Acı ve kederlerimiz, yaralayıcı tecrübelerimiz içerisinde çok değerli bilgileri taşır gelişim adına. Belli bir noktaya gelmesi yani üzerinden zaman geçip de sağduyulu şekilde ele alınması gerekir ki bu noktada “zaman” kavramı, astrolojik ifade ile SATÜRN devreye giriyor. Satürn- Jüpiter 45’liği var haritada; iyimserliği ve kötümserliği; güven ve güvensizliği, mutluluğu ve mutsuzluğu bir arada yaşıyor gibiyiz. İlerlemek ve kurban durumundan çıkıp da hayatımızın sorumluluğunu almaya başlamak ilk adım olabilir ve belki de bu yeniay bunu görmek, idrak seviyesine çıkarmak adına bizlere yeni fırsatlar sunabilir.

Hepimize şifalanacağımız ve yüklerimizden arınarak hafifleyeceğimiz güzel bir dönem olmasını dilerim.

Sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun.

Hülya DEĞER   Dip. ASA

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s