MARS RETRO YAPINCA NE OLUR? 27 Haziran-27 Ağustos 2018

Mars

MARS gezegeni astrolojik olarak harekete geçme, karar alma, kendini gerçekleştirmek adına cesaret gösterip öne atılma, hayatla baş edebilme gücü, yaşam enerjisi ile ilgilidir. Doğum haritalarımızda Mars bulunduğu ev ve burç ile enerjimizi nereye, nasıl aktardığımızı anlatır. Doğru ifadesi hayat enerjimizi sağlıklı yollardan ifade etmemize yardımcı olurken, harita içinde zorlu etkilere maruz kalmış bir Mars enerjisi hayatla baş edebilme gücümüzü kısıtladığı kadar, enerjimizi gereksiz yere dağıtmamıza, hakkımızı arayamamaya, doğru anda doğru kararlar vermememize ve bazen de iddiacı, saldırgan ve fazlası ile tutkulu eylemlerimiz sonucu görebileceğimiz zararlara işaret eder.

Retro yapan bir gezegenin enerjisi içe döner, dış dünyada karşılık bulamayan bu enerji içsel çalışır ve bizi bazı konularda kendimizle ve dış dünyada olan bitenle yüzleşmeye çağırır. Retro yapan bir gezegenin geçmişte bir türlü sonuçlandıramadığımız, muallakta kalan olayları gündeme getiren bir etkisi vardır. Yaşanmış olanlar, gelecekte yaşamak istediklerimiz ile şu anda yaşadıklarımız arasında kıyaslamalar yapmak, belki zayıf kaldığımız,hata yaptığımız noktalar ile yüzleşmek adına bu dönemler “hayatın mola noktaları” dır. Retrolar psikolojik evrelerdir.  Retro gezegenler arasında en zorlusu da MARS dır zira aktif ve ileri hareket etmeye alışkın bir enerjiyi barındıran MARS’ın doğası retro harekete terstir, akıntıya karşı kürek çekiyormuş gibi hissettirir çoğu zaman. Karmik ve kadersel etkileri de içerisinde barındırır bu dönem ve farkındalığın kişinin kabı ölçüsünde açıldığı zaman dilimleridir.

KOVA burcu ise özgürlüğü, orijinal ve sıra dışı aklı, kolektif idealleri, gruplar ile birlikte hareket etme prensibini ama yanı sıra bireysel kimliği de koruma çabasını, marjinalliği, herkese benzemeyen fikir ve düşünceleri anlatır astrolojik olarak.

KOVA burcunun enerjisine bürünen ve yarın itibariyle gerileme hareketine başlayacak olan MARS ortaya negatif anlamda asiliği, radikal ve yıkıcı eylemleri, var  olan düzene başkaldırıyı, geleneksel kalıplardan sıyrılma arzusunu tetiklerken pozitif anlamda şimdiye dek görmediğimiz, görsek de bir şeyler yapamadığımız, yapmakta zorlandığımız için belki de hasır altı ettiğimiz konu başlıklarını getirecek önümüze. Eylem enerjisini anlatan bir gezegenin, gerileme hareketinde olması karar almakta, o kararı uygulamakta veya aldığımız kararların sonuçları ile yüzleşme cesareti bulmakta zorlanabileceğimize işaret etmekte.

Güney Ay Düğümü ile kavuşum halinde olan Mars süreç içerisinde Satürn tarafından yönetilecek. 18 Nisan’dan bu yana Satürn de Oğlak burcunda retro hareket halinde. Her iki gezegenin de pozisyonu durumu biraz daha da karmaşık hale soksa da bu süreci olumlu anlamda, en yüksek hayrımıza olacak şekilde geçirmek elbet mümkün. Güney Ay Düğümü ile olan kavuşumu kadersel bir süreçte olduğumuzu işaret etmesinin yanı sıra, eylem noktasında geçmiş kalıplarımıza, en iyi bildiğimiz ve belki de bu yüzden bırakmakta zorlanabileceğimiz davranış şekillerimize vurgu yapıyor olacak.

Yapılması gereken şey bu süreçte; gündemimizde var olan konularda neyi yarım bıraktıysak, neyi atladıysak, nerede disiplinli davranamadıysak bunu görmek ve yeniden bu konuların üzerinden bir kez daha geçmek, kendi kendimizi nerede sabote ediyoruz fark etmek.

Süreç içerisinde MARS oldukça zorlayıcı açılar yapıyor olacak diğer gezegenler ile. Özellikle 8 Temmuza dek olan zaman diliminde JÜPİTER ile olan kare açısı “karar vermek ve harekete geçmek ” istediğimiz konularda zorlanacağımızı, içimizdeki isyan duygusunun, haksızlığa uğramış ve inandığımız tüm değerlerin tuz buz olduğu hissinin belki de en yoğun yaşanabileceği günler. Kova bizi geleceğe taşımak isterken, Akrep sürekli geçmişimizi takıntı yaptığımızı anlatacak.

Ardından Güney Düğüm ile kavuşum halindeyken Boğa burcuna geçen URANÜS ile Temmuz ayının 2. haftasından itibaren yapacağı sert açı isyan duygularının kabarmasına, içeride biriken öfke ve gerilimin artık bir noktada patlama noktasına gelebileceğine işaret ediyor. Boğanın tüm maddi değerleri koruma çabası Uranüs ün bu burçta oluşu ile sarsılmışken, KOVA’dan gelen sert açı öngörülmez maddi kayıpları ve zorlukları da anlatacak görünüyor. Mars – Uranüs sert açısı ayrıca  kaza açısı olarak bilinir ki bu dönem çok ama çok dikkatli olmak gerekiyor. Aşırı risk almak, sinirlilik, fazlası ile değişken, sabırsız ve aceleci, sanki bir şeylerin elimizden kayıp gittiği ve bizim bir şey yapamıyor oluşumuz hissi, katı ve sert bir şekilde inatçılık, sürü psikolojisi ile hezeyana kapılma, anlamadan dinlemeden gaza gelme bu dönemin en zararlı tutum ve davranış şekilleri aman dikkat.

MARS’ın yaşam enerjimizle olan bağlantısı, fiziksel ve kas gücümüz ile olan yakın ilişkisinden hareketle, retro sürecinde kalpte ritm sorunları, yüksek tansiyona bağlı sorunlar, baş ağrısı ve migren atakları, spazm ve sinirsel kaynaklı kas problemleri, kramplar vb. durumlar oluşabilir. Artan gerilim ve dikkatsizlik sonucu kazalar, sakarlıklar oluşabileceği için özellikle trafikte araç kullananların, sporcuların ve kesici, delici aletlerle iş yapanların ekstra dikkatli olmasını öneriyorum. Bu süreçte çok acil olmadıkça ameliyat olunmaması da gerekebilir zira astrolojik olarak Mars cerrahi müdahaleleri de anlatır. Mars eril enerjiyi ve libidoyu da temsil ettiğinden, bu süreçte cinsel konularda olası sorunlar yaşanabilir.

Bu söylediğim süreçlerde kolektif olarak da nefret, ötekileştirme, inadına bildiğini bildiği yoldan yapma çabası sonucu yaşanacak gerilim ve sonucunda doğabilecek isyana neden olabilir. Manipülasyon ve sürü psikolojisi ile hareket etmek, anlamadan dinlemeden her önümüze gelen duruma isyan etmek, mağdur edebiyatı yapıp bir de bunu karşımızdakine dayatmamak adına da dikkatli olmakta, farkındalıkla hareket etmekte fayda var.

Gökyüzünde her bir gezegenin, her bir görünümün mutlak suretle bir olumlu bir de gölge yönü vardır. Kişisel olarak farkındalığı yüksek olan, kendini ve limitlerini, yaşamın matematiğini, sistemin işleyiş prensiplerini bilen insan için bu yukarıda anlattığım olası senaryoların hiçbiri gerçekleşmeyebilir ya da bu kişiler bunu bir tür fırsata bile dönüştürebilir “an” içinde “seyir” halinde kalarak.

Şimdi size yıllar önce LAO TZU’nun YOL ve ERDEM kitabında okuduğum ve çok etkilendiğim WEI-WU-WEI felsefesinden bahsetmek istiyorum ki tam da MARS retrosuna verilebilecek en mükemmel yaklaşım tarzı.

Wei-Wu-Wei (action trough inaction) eylemsizlik yolu ile eylemde bulunmak anlamına geliyor. Hayatta her şey armoni içinde, kendi ritminde, kendi akışı içinde gerçekleşir diyor bu felsefe. Yaşamın her alanın karar vermek, harekete geçmek, adım atmak elbette değerlidir ama bazı zamanlar vardır ki zorladıkça, çaba gösterdikçe o şey bi türlü olmaz. Hayatı kontrolü altında olsun isteyen ve her gün bir sürü şeyle ritmik şekilde akmak yerine adeta savaş veren günümüz insanı için bu felsefeyi uygulamak zor gözükebilir elbette ama gökyüzünün bu gergin enerjileri başka türlü bir seçeneğin pek de bizim için akıllıca olamayacağını söylüyor.

Sabit burçlardaki gezegenlerden gelen sert açılar esneyemediğimiz noktada kırılacağımızın habercisidir. Bu açılar sadece potansiyel çatışmaları değil, olası çözümleri de içinde barındırır. Öyle anlar gelebilir ki bu retro süresince önümüze, hiçbir plan çalışmayabilir, eylem noktasında birileri bize karşı durabilir, bazen aceleden bazen de içsel gerilimden dolayı hiç istemediğimiz olaylarla karşılaşabiliriz. Bu olayların içinden aradığımız yanıtları da bulmak elbette ki mümkün, zor evet ama mümkün. Aksi halde bizleri ele geçiren içe dönmüş öfke, bizi geren durumlar galip gelecektir ne yazık ki.

Ses çıkarmak yerine sessiz kalıp kabul ettiğimiz, karar verip adım atmamız gerekirken belki kişisel ataletimizden belki korkularımızın bizi ele geçirmesinden dolayı yaşadığımız kararsızlıklarımız, gereksizce olsun diye çırpındığımız ama henüz hazır olmadığımız için ilahi sistemin bizi engelledikleri, bağımsız hareket etmemiz gerekirken birine bel bağlayıp da yarı yolda kaldığımız ve şu an isyan halinde suçu karşı tarafa yükleyişlerimiz için arınma zamanı olabilir eğer istersek MARS retro süreci.

Olaylara bir kez daha dönüp yeni baştan bakalım mı? Boş verdiklerimiz, boş vermeyip beyhude bir çaba ile zorladıklarımız, sorumsuz davrandığımız, öfke ve nefretimizle yüzleşme cesareti göstermeden sürekli bunların kaynağını dışarıda bir yerlerde aradığımız konularımız neler? Kimden niye nefret ediyoruz? Beğenmeyip sürekli eleştirdiğimiz çokça da içimizde biriken negatif duyguları boca ettiklerimiz acaba kendimizin bir yansıması olabilir mi? Beceriksizlikle suçladığımız, korkak, pısırık bulduğumuz acaba biz olabilir miyiz karşımızdakinden önce?  Bağımsız hareket etmemize neden olan şey kendi korkularımız olabilir mi? O korkuları nasıl dönüştürebiliriz? Yeniliğe ve yaşamın olasılıklarına kendimizi nerede kapattık?

Bugün bulunduğumuz noktada artık kaçak dövüşmek pek mümkün görünmüyor ve eğer böyle yaparsak bunların bize nelere mal olabileceğini yaşayıp görme zamanındayız şimdi. Biliyorum bu satırları okuyanlar arasında benim burcum bu süreçten nasıl etki alıyor? Ben bu 3 aylık dönemde neler yaşarım diye merak edenler olacaktır. Hep söylediğim gibi her harita kendine özeldir ve kendi içinde ele alınması gerekir, yukarıda sıraladıklarım genel etkilerdir. Doğum haritasında sabit burçlarda (Kova, Aslan, Boğa, Akrep) gezegenleri olanlar, yükselen burçları ve önemli kişisel noktaları bu burçlarda olanlar en fazla etkilenen gurup içerisinde olacaklar. Ayrıca herkesin doğum haritasında KOVA burcunun söz sahibi olduğu bir alan var ve en çok etkileri bu yaşam alanında  deneyimleyecek.

Dilerim bu süreç hepimiz için kendi kendimizle yüzleşme ve olumlu anlamda dönüştürme fırsatını bulduğumuz bir süreç olur.

Sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun.

Hülya Değer Dip. ASA

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s