9 Ekim 2018 Salı günü sabahın ilk ışıklarında TERAZİ burcunun 15. derecesinde gerçekleşecek Yeni ay ilişkilerimize, aşk hayatımıza, ortaklıklarımıza vurgu yaparken asıl çarpıcı etkisini maddi değerlerimiz, kazanım ve harcama alışkanlıklarımız üzerinde gösterecek.

Gökyüzünde halden hale geçer AY; bir yeniay olur; hayat bahçemize yepyeni tohumlar ekme adına vesile olur, bir dolunay haline bürünür görmekte zorlandığımız, anlayamadığımız konulara ışığını yansıtarak görünür hale getirir. Her ay yaşıyoruz bu döngüyü, hayatta bir şeyler vesile oluyor gelişim adına, hayatın ritmini yakalamamız adına. Astrolojinin rehberliği bu döngülerin hayat planımızdaki yerini görmekten, kendimizi tanımaktan öte hayatın bu sürekli değişen ritmi ile uyumu yakalamak adına yol gösteren vesilelerden biri işte…

Terazi burcunda gerçekleşiyor Yeni Ay. Uyumun, zarafet ve diplomasinin, estetik ve hoşluğun burcunda. Güneş ve Ay iç içe geçmiş; hiç bir şeyin şok etmediği, tuhaflaşıp düzensizleşmediği, rahatsızlık vermediği ve canımızı sıkmadığı Terazi burcunun o zarif elbisesine bürünmüşler.

Astrolojide kuraldır; bir gezegen eğer kendi yönettiği burçta değilse, davranışları o burcu yöneten gezegene bağlıdır, yöneten (dizpozitör) gezegen ne kadar kuvvetli ise, iyi durumda ise yönetilen gezegen/ler o kadar iyi durumdadır. Onun için dedim ” terazi nin zarif elbisesine bürünmüşler” diye Ay ve Güneş için, zira durum “içi seni dışı beni yakar” cinsten. Anın haritasında yükselenin üzerinde gerçekleşen Terazi yeni ayını Venüs yönetiyor. Akrep burcunda, retrodan çalışan, Mars ile sert bakışan bir Venüs den söz ediyoruz ki, lafı hiç dolandırmadan rahatlıkla her türlüsünden ilişki ve para krizinin içerisinde olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Venüs aynı zamanda, başkalarından elde edilen gelirleri, eşin, ortağın parasını, borç- alacak, miras, kredi, nafaka, burs, prim gibi ortak paylaşımlar konularında da söz sahibi. 8. ev yöneticisi olarak 2. evde bulunan Venüs, yaptığı stresli görünümlerle bu konular çerçevesinde sorunlara sahip olduğumuzu anlatıyor.

Venüs elbette ilişkileri de anlatır ki zaten Terazi’nin konusu budur yaşamda, ilişkilerde uyum, denge ve diplomasi, estetik duyarlılık. İlginçtir bu saydığım kavramların tam zıddı da Terazi’nin içinde bir şekilde yer alır. Nasıl bir paradoks ise bi düşünün lütfen, en kararsız, en düşüncesiz, en çok başkalarının onayına ihtiyaç duyan kişilerde Terazi burcunun vurgusunun yoğunluğu dikkat çeker. Elbette dengesizlikten denge oluşturmak da bu burcun pozitif yanı. Nasıl kaostan düzen oluşuyorsa, yoğun kararsızlıklardan sonra da kendinden emin dev adımlar da atılabiliyor, dengesizlikler dengeye geliyor da elbet arada yara alıyor, darbeleri yiyor, akıl başa bi geliveriyor.

Akrepte Venüs zararda, çünkü doğal halde akışta sevgi deneyiminden çok hırs var içinde, kaybetme korkusunun verdiği kontrol arzusu var, krizler var çokça. İçinden geçtiğimiz süreçte dengede kalabilmek, her ne olursa olsun istikrar sağlamak oldukça önemli. Önemli de… Bunu yapabilmek zor, oldukça zor hem de. Geçmişten gelen sorunlar yumağı yanı başımızda, nasıl olsa bir şey değişmeyecek düşüncesinin eşlik ettiği laçkalaşmış ilişkiler düğüm olmuş çözülmez halde, geçmişimizden gelen ilişkiler yeni baştan kapımızı çalıyor bir ihtimal kapı açılır belki umudu eşliğinde. Tüm bunlar yetmezmiş gibi para yok, para varsa da bereketi yok çünkü duygusal açlığını alış veriş yaparak bastırıyor çoğu insan ve manyakça tüketerek aslında ölümlü dünyada ölümsüzlüğünü ispata çalışıyor. Para sorunu ciddi anlamda yaşamında kriz haline gelmiş; işini, sahip olduğu statüsünü kaybetmiş insanların her geçen gün arttığına tanık oluyoruz zaten. Gökyüzü de bu dediğimi bir anlamda sağlama yapma imkanı sunuyor, yukarıda olan aşağıda, aşağıda olan da yukarıdaki gibidir düsturu astrolojinin özü zira.

İlişkilerde uyum için fedakarlık şart görünüyor gökyüzü tablosunda zira Neptün- Venüs ve MC arasında büyük su üçgeni var. Geçim ehli olanlara değil sözüm aslında azıcık bu yolda gayret gösterme yönünde çaba harcayanlara : Şu an gökyüzünde neredeyse tüm gezegenler üzerinde söz sahibi olan tek bir patron var : SATÜRN. Yani sabrınız, emeğiniz, zamanınızı hır gürle değil de elinizden gelenin en iyisini yapma çabasına harcamanız mutlaka ödüllendirilecektir. Çünkü emek verdiği şeylerin sahibidir insan, tecrübelerden elde ettikleri onundur, alın teri dökmüş sabır göstermiştir elde ettikleri anasının ak sütü gibi ona helaldir.

Eksikliklerimizle, sivri – çıkıntılı yönlerimizle, birbirimizi değiştirmek için baskı yapmadan, ilişkide olduğumuz insanların, sevdiklerimizin başında bekçi kesilmeden, aportta bekleyip sürekli bir kusur aramak yerine, kendimizin de zayıf, eksik yönlerini fark edip, anlayışla, diplomasiyle, iletişimin en güçlüsü olan  kalp dili ile birbirimizle geçinir gideriz pekâlâ. Fakat pek mümkün görülmüyor. Gökyüzünde Yeniay ile PLÜTON arasındaki sert açı kontrol, hırs, tutku, takıntı, zorlama ve baskı, taciz hatta kişisel alanlara tecavüz, duygusal şantajdan bizatihi tarafların fiziksel olarak birbirine zarar verebilecek türden ilişki sorunları olabileceğine işaret ediyor.

PLÜTON burada ilişkilerin ya bitmesini, kökten neşteri vurup kangren olmuş alanı atmamızı istiyor ya da adam gibi çözüm bulmamızı, ilişkileri dönüştürmemizi. Her şeyin bir ömrü var tabi ki. İlişkilerimizin de öyle, her şey dönüşüyor, dönüşebilir, ilişkiler de öyle, her an bitecek korkusu taşımadan, bağımlılığın esir aldığı takıntı tuzağına düşmeden, “ya benimsin ya kara toprağın” dramına bağlamadan, birbirimize özgür alanlar yaratarak, her ilişkide olduğumuz kişinin bize birer ayna olduğunu, bizim de ona olduğumuzu bilerek çözüm yaratabiliriz de… fakat  uygulamak, hayata geçirmek nasıl da zor değil mi? Bir taraf uygulasa, buna gönüllü olsa; diğer taraf uygulamıyorsa, oyun bozanlık ediyorsa bencilce, terazinin dengesi şaşıyor haliyle.

Ne kendimize ne de karşımızdakine haksızlık etmeden, Terazi Yeni Ay evresinde, her türlü ilişkimizde, ortaklığımızda denge unsurunu bir gözden geçirmek gerekiyor. İdare edilen sen olabilir misin ilişkinde? Yoksa idare eden tarafta mısın? Mecburen mi idare ediyorsun yoksa sevgin ağır bastığından mı? Katlandığın “şey” sence adına “ilişki” denilen şey olabilir mi yoksa zorunluluktan doğan bir şey mi ? Bu zorunluluğuna ananı, babanı, çocuğunu, parasızlığını, işsizliğini gerekçe mi gösteriyorsun alt planda farkında olmadan? Yok katlanamıyorsan artık bu ilişkiye nasıl yapar edersin de bunu insana yakışır şekilde zarifçe bitirebilirsin? Verdiğin kararın ardında durabilir misin? Gereksiz yere vakit kaybettiren, sana yük olan, bir türlü uzlaşı sağlayamadığın ilişkilerin var ise buyur sana Yeniay bu fırsatı sunacaktır. Yok ben düzeltmek istiyorum, seviyorum, emek verdim, onsuz nefes alamıyorum diyorsan da şimdiye dek yapmadığın, yapamadığın farklı bir tarz dene, akışına bırak sistem senin adına gerekeni yapacaktır, teslimiyette kal. Geçim ehli olana çözüm gani 🙂 (anın haritasında nihai dizpozitör Satün – Uranüs ile üçgenden çalışıyor lütfen bunu görmezden gelmeyelim e mi? Bu ikili; denenmeyeni deneme, kontrollü değişim, eskiye gereken değeri vermek ama yeniye de açık olmak, keskin köşeleri törpüleme başarısı, yaratıcı şekilde sorunlara çözüm bulma, ve bunda kararlı olma anlamlarına gelir. )

Sorunun eğer anın haritasının en çok vurguladığı konu olan para ve kazançların yönünde gelişiyorsa da bir bak bakalım, neler aslında gerçekten ihtiyacın değil, harcamaların ile kazandıkların arasında denge kur, verimli ve üretken olacağın alanlarda kal, gereksiz risklere girme. Fazla harcamalarını kıs, ayağını yorganına göre uzat. Ha paranın varlığı da sınav, yokluğu da başka bir sınav bunu aklından çıkarma. Seni sen yapan şey sahip oldukların değil, senin değerlerindir, yaşamda sergilediğin duruşundur, yüreğini ve sofranı en zor anlarda olsan da başkalarına açıyor olmandır.

Dilerim bu yeniay dönemi hepimizi gerçek ihtiyaçlarımızı görmemize vesile kılacak, değer verdiklerimizi güven içerisinde tutacak, ilişkilerimizde yaşadığımız krizlere çözüm getirecek olayları doğursun. Bırakıp hafifleyeceğimiz yüklerin ardından dönüp bir daha baktırmasın ki güzel günlere doğru hep birlikte yol alabilelim.

Sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun…

Hülya Değer  Dip. ASA