“Günleriniz dertsiz, geceleriniz eksiksiz ve hüzünsüz olduğu zaman değil; tam tersine, bütün bunlar yaşamınızı kuşatmışken, çıplak ve tüm bağlardan kurtulmuş olarak hepsinin üzerine yükseldiğiniz zaman özgürsünüz gerçekten…” HALİL CİBRAN

24 Ekim Çarşamba günü akşam saatlerinde Boğa burcunun 1 derecesinde bir dolunay gerçekleşecek. Son derece dinamik, yüksek enerji barındıran ve içinden geçtiğimiz süreçte gündemimizdeki konuları, olayları görünür kılması açısından dolunay dönemleri önemli zaman dilimleridir. Her ay yaşarız aslında bu döngüyü, AY doğar, büyür, olgunlaşır ve dolar, sonrasında küçülür ve yerini başka bir doğuma bırakır. Her doğum haritası da kendine özel bir noktadan etki aldığında, bazı tetik mekanızmaları devreye girdiğinde -dolunay her ne anlatıyorsa- işte o deneyimi yaşamında etkin olarak gözlemler.

Boğa burcunda oluşan dolunaylar genel olarak “değer” kavramı ile ilgilidir. Hem maddi değerlerimiz, hem manevi değerler, kendi değerimiz, başkalarında değerli bulduğumuz şeyler, ilişkilerimizdeki değerler üzerinden tüm konuları içerir. Bizi biz olarak tanımlayan değerlerimiz, yeteneklerimiz, sahip olduklarımız, kısacası benim dediğimiz her şeyi kapsar kendi içinde.

Boğa burcu ise kalıcılık ve sürdürebilirlik ile ilgili bir burçtur. Sabit ve toprak elementi etkisi ile korumak, büyütmek ve sıkı sıkı tutunmakla ilgilidir. Paraya karşı tutumlarımız, kendimizi ne denli güven ve huzurlu hissedişimizle de alakalıdır. Eğer bu dolunay süreci öncesinde, genel bir davranış kalıbı olarak kendimizi “sahip olduğumuz değerler” üzerinden tanımlıyorsak, benim param, benim ilişkim, benim değer ve düşünce yapımla ilgili somut isteklerim gibi örneğin, işte dolunay bu noktada bize bir takım olayları görünür kılarak o sahip olduğumuz şeylerin pek de öyle göründüğü gibi olmadığını, olamayacağını gösterebilir.

Terazi burcunda başlatmıştı Ay döngüsünü 9 Ekim’de ve “ilişkilerimiz” ile ilgili bazı yeni gelişim fırsatlarını önümüze sermekle birlikte belki de bazılarımızın önüne yeni sorunlar da geldi ilişkiler adına. Şimdi ise bu yeniayın dolanay fazına girdiğimiz şu günlerde ilişkiler ve onun içindeki değerler üzerinden bir takım sınavlara girmek üzereyiz. Sorun temel olarak ilişkiler gibi görünse de aslında altında para ve sahip olduğumuz kaynaklar, bunların yetersizliği, maddi sorunların ilişki içerisne doğrudan yansıması yatmakta.

Anın haritasında Güneş, retro yapan Venüs, Merkür ve Jüpiter Akrep burcunda ve Ay Uranüs ile kavuşumda Boğa burcunda. Ay ve Güneş karşıtlığı yani dolunay, Ay Düğümleri ile “sabit büyük kare açı formunu” oluşturuyor. Bu açı formunun astrolojik olarak temel anlamı; ortaya büyük bir gerilim ve çatışma çıkartması, yüksek düzeyde gerilime neden olmasıdır. Bu yükselen, gerilim içeren enerji çoğunlukla da büyük güç çekişmelerine, gerilime ve yıkıcı patlamalara yol açar. İşin içerisinde Ay Düğümleri de olduğuna göre, Dolunayın yöneticisi Venüs’ün hem zarar gördüğü burçta hem de retrodan çalışıyor olması da dikkate alındığında sanırım ilişkiler ve para adına çok büyük krizlerin yaşanabileceğini, bir çok evlilik ve ilişkinin sert deneyimlerin içerisinden geçebileceğini söylemek mümkün. Astrolojik olarak büyük kare forumunu kafanızda şöyle canlandırın lütfen; 4 kapısı da kilitli bir odanın içerisindesindesiniz ve dışarı çıkmak istiyorsunuz. Çaresizce bir o kapının önüne gidip açmaya uğraşıyor bir diğer kapının önüne gidip uğraşıyorsunuz ve ne yazık ki başarılı olamıyorsunuz. Durum her ne kadar olumsuz gibi görünse de aslında bu noktada durup biraz geriye, odanın ortasına doğru çekilip, odadan çıkmak için  farklı bir alternatifin olup olmadığını anlamaya çalışmak lazım değil mi sizce de ? Uranüs işte bu noktada boşu boşuna retro değil üstelik de gökyüzündeki tüm gezegenler üzerinde şu an nihai dizpozitör durumunda olan Satürn ile üçgen açıdan çalışıyor. Farklı olanı, alternatif olanı bul diyor adeta. Bin kez deneyip ama bin kez aynı sonucu aldığın olaylarla uğraşma, delilik değil mi sürekli aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemek? 4 kapısı kilitli bir odadan seni çıkartacak olan şey geçmişini iyi okumak, ilişkilerini iyi okumak ama sorunlarını asla kafanı kuma gömerek yok saymamak aksine ne yapılması gerekiyorsa yapmak. Zaten Ay düğümlerinin devrede olduğu bir dolunayda sen yapsan da yapmasan da sistem senin önüne belki sert olaylarla, ayrılıklarla, yoksun bırakarak, belki hak edişine bağlı olarak “sürpriz” paketi içerisinde yeni olaylarla karşı karşıya bırakacak.

Ay düğümleri Aslan- Kova burçlarındaki transitinin son döneminde bu günlerde ve bir sonraki burçlara geçmeden önce kadersel olarak bizleri kendi gerçek kimliğimizi inşaa etmek adına, kim olduğumuzu ve içinde bulunduğumuz koşulları yeni baştan ele almamız adına oldukça sıkıştıracaktır. Özellikle kadın figürlerinin bu süreçte başkaldıran enerjiler içinde olduğunu (Ay- Uranüs kavuşumu) hele yıllardır kendilerini tüketen ilişkilerin içerisinde “var” ediyorlarsa;  daha da bir gergin, her an patlamaya hazır, çoğunlukla da çaresiz ve umutsuzluğun verdiği yıkıcı duyguların içerisinde olduklarını söylemek mümkün. Üstelik de anın haritasında AY 12. evde; çok da göstermiyor, belki de gösteremiyorlar bu durumlarını. Sabırla katlanmaya -ama çocuk ama ilişkide oluşan alışkanlığın getirdiği konforu kaybetmeme isteği- nedeniyle devam ediyorlar. çok net bir şekilde bu dolunay enerjisinin ilişkilerde kopartıcı, sorunların ama öyle ama böyle bir şekilde çözüleceği ve fakat bu çözüm içerisinde de bol bol gözyaşı ve hayal kırıklığı da olacağını söylemek mümkün. ( Neptün-Uranüs 45lik ve Neptün- ay düğümleri 135 lik açıları)

Dolunay haritasının yükselen burcu İkizler ve dolayısı ile Merkür yani gençler, çocuklar, kardeşler ve aradaki ilişkiler; asıl önemlisi ilişkilerimizde kullandığımız dil son derece önemli olacaktır. Akrepte Merkür Mars ile kareden çalıştığına göre anın haritasında; diller pek can yakacağa benzer. Anlamadan dinlemeden suçlamalar, önyargılar, bencil üslup, sinirle söylenen ve sanki doğrudan can yaksın diye hedefe tam atılan kırıcı sözler, ağızdan çıkanı kulağın duymaması durumları zaten var olan ilişki problemlerini katlayacaktır. Aman dikkat edelim olur mu sözlerimizle karşımızdakilerin canını yakmamaya, kimsenin ahını almamaya. Bu süreçte parasal konular, ortaklık ilişkileri, ortaklıkların bitişleri ve bunun devamındaki yasal konular ve buna bağlı gelişen mahkemeler, yasal süreçler de dikkat çekici olabilir. Nafaka, borç- alacak konuları, kardeşler arasında miras davaları, ödemeler ile ilgili sıkışıklar da yine gündem maddeleri arasında olabilir.

Bu dolunay evresi 7 Kasım’da Akrep burcunda yeniay gerçekleşene dek etkili, ilişkiler ve para ise temel konumuz. Özgürleşme isteğimiz hat safhada. Böyle gelmiş ama artık böyle gitmesin istiyoruz çünkü artık yorulduk değil mi? Her yeni güne sorunla başlamamak, var olan problemlere her gün bir yenisinin eklenmemesi, huzursuz ve güvensiz ilişkilerin bir şekilde çözülmesi temel isteğimiz. Yazımın ilk başında Halil Cibran’dan paylaştığım bir alıntıyı bu defa da yazımın sonuna koymak istiyorum o vakit ve Uranüs kavuşumlu Dolunaya bir selam çakıyorum 🙂

“Günleriniz dertsiz, geceleriniz eksiksiz ve hüzünsüz olduğu zaman değil; tam tersine, bütün bunlar yaşamınızı kuşatmışken, çıplak ve tüm bağlardan kurtulmuş olarak hepsinin üzerine yükseldiğiniz zaman özgürsünüz gerçekten…”

HALİL CİBRAN

Işık ve umutla, gökyüzü rehberimiz olsun….

HÜLYA DEĞER  DİP.ASA, APAI