21 ocak 2019 Pazartesi günü sabah saatlerinde Aslan Burcunda tutulan AY ile güne başlayacağız. Astroloji ile ilgili olanlar, konudan haberdar olanlar bunu heyecanla ve merakla karşılarken, konudan habersiz binlerce kişi için Pazartesi günü -eğer de işe gidiyorsa-klasik pazartesi sendromundan öteye bir anlamı olmayacak elbette 🙂 Ve fakat içinden geçtiğimiz süreçte astroloji ile ilgisi olsun veya olmasan pek çok kişi sıkışmış, bunalmış ve özellikle iş, çalışma koşulları,yaşamın içerisinde kendi isteklerine yer açma çabası, maddi konuların gündeme çok sık gelmesi ile birlikte yaşamdan alınan tadın bir nebze azalmasını deneyimliyor olabilirler.
Tutulmalar astrolojik olarak kedersel temalara işaret eder denilir ki doğrudur, normal şartlarda her ay yaşadığımız dolunay dan farklı olarak bu defa AY ve GÜNEŞ “kadersel temaların yol imleçleri” olan ay düğümleri yakınında birbirlerine meydan okumaktadırlar.
Aslan ve Kova burçlarındaki bu dönemdeki tutulma serisinin ilkini Ağustos 2016 da yaşamıştık ve bu Pazartesi günü yaşayacağımız Aslan burcundaki AY TUTULMASI ise bu serinin sonuncusu olacak.
Tutulma zamanlarında, özellikle AY tutulmalarına duygularımızı kontrol etmek zorlaşır ve yaşanan hassasiyetin de etkisiyle hem dış dünya ile olan bağımız kayganlaşır hem de bir yandan kendimizi daha net görürüz. Üstelik de şu an geldiğimiz nokta ile gitmek istediğimiz nokta arasında mesafe çok açıksa da geriliriz, sinirleniriz, pişmanlıklar duyarız, karşımızdaki insanlara karşı empati yapmakta zorlanırız.
Pazartesi günü gerçekleşecek tutulmada Yükselen de Oğlak burcu var, yöneticisi Satürn gayet güçlü olduğu burçta ve bizlere yaşamla olan bağımızı, sorumluluklarımızı, yapmamız ya da yapmamızı net gerekçelerle önümüze sunan Oğlak burcunda. Satürn haritanın en sevdiği evinde, 12. evde. Bize bir mesajı var diyor ki; tüm korkuların hayal ürünü olabilir, geçmişine takılma, bir çok şey geçmişte kaldı ve yeni bir dönemin eşiğindesin şimdi. Benim burada olmam sana cesaretini kaybettirmesin, diğer insanlardan daha az değerli, onlardan daha ezik ve zavallı değilsin, değişimin getireceği “kalıcı” değerleri sana getireceğim; ama “zamanın kıymetini bil, çaba göster samimi bir şekilde, sorumluluklarını aksatma ve gerçekçi ol, kendinle ilgili tüm korkuların kendi hayal dünyanın bir ürünü olabileceği gerçeğini unutma”
Ateş elementinin sabit bir burcu olan ASLAN’ın 0 derecsinde tutuluyor AY ve bulunduğu alan itibariyle “ilişkiler eksenine ” vurgu yapsa da Yükselene göre 2. ve 8. evleri yani maddi ve manevi sahip olduklarımızı, değerlerimizi, alın teri dökerek emek vererek kazandıklarımızı ve başkasından edindiğimiz ve hemen de harcamaya, gözden çıkarmaya hazır olduklarımızı anlatan konuları da bağlıyor.
AY ASLAN da olduğunda duygusal ihtiyacımız kendimizi dolaysız, içtenlikle ve sımsıcacık ifade etmektir, insanları etkilemek isteriz, görünmek, onay almak, taktir edilmek isteği kalbimizi başka türlü çarptırır. Refleks olarak olaylara da bir aslan gibi tepki veririz : kim olduğumuzu ve ne yaptığımızı görmediklerinde ya da hafife aldıklarında kükreyerek 🙂 En ufak bir ret ediliş hissettiğimizde gurur devreye girebilir ve uzlaşmaya da pek niyetimiz olmaz. Ne de olsa ya kralızdır ya da kraliçe o an kendi hükümdarlığımızda.
Ay kendi burcunda olmadığı için dizpozitörü ne derse o olacak, ona baktığımızda Kova güneşe, oradan da Oğlak Satürn’e gideriz tuttuğumuz ipin ucunu takip ede ede. Ayrıca Ay 0 derecedeyken dekan yöneticisi de Satürn’dür. Bu tutulmada kendi burçlarında çok güçlü gezegenler var ve gökyüzünde Oğlak burcunda Satürn, YAY burcunda Jüpiter, KOÇ burcunda MARS kendi krallıklarında, kendi doğalarının en üstün, en olumlu ve bir o kadar da iyicil yönlerini ortaya koymak adına çalışacaklar.
Tutulma ekseninin t-kare dediğimiz sert bir forma çeviren Uranüs 2018 yılı Nisan-Mayıs ayındaki derecelerde tekrardan ve bizlere o dönemden bu zamana kadar gelen ve henüz karar vermekte zorlandığımız veya ne yapacağımızı tam olarak kestiremediğimiz durumların bir şekilde bu tutulma ile finalini getirecek gibi görünmekte. Sinirli ve gergin hissetmek; bir an önce yaşamımızda tıkanmış işlerin açılmasını istemek, ilişkilerle ilgili konularımızda kişisel isteklerimiz ile karşımızdaki kişinin istekleri arasında gerilim yaşanması gibi durumlar söz konusu elbette bu astrolojik konfigrasyonda.
Hani Jüpiter bolluğunu, bereketini, bilgeliğini, inançları ve genişletici bir çok özelliğini YAY burcunda sergileyecekti? Hani kendimizi daha iyi hissetmek adına, enerjimizi yükselten enerjiler verecekti? Nerede hani? diyenler olabilir aramızda bu kadar sıkışık ve sert gökyüzü görünümlerini yazdığımda. Haklı da olabilirler ama neredeyse yıl boyunca ama özellikle belli dönemlerde (14 Aralık 2018- 19 Şubat 2019 ile 27 Nisan 2109 – 14 Ekim 2019 arası) Jüpiter ile Neptün arasında kare açı oluşacak. Kapanış karesi üstelik. Bu ne demek? Bunun anlamı aşırı iyimserliğin yol açabileceği aldanış durumudur. Kaos ve düzensizliğin hakim olduğu bir zaman diliminden geçen insanlar için inancın sınanması durumudur. Yaşamın içinde bizlere -belki iyi niyetle de olsa- yalan söyleyen, kafamızı karıştıran insanların belirmesidir. Her şeyin en iyi yanını görelim, pozitif düşünelim öyle olsun derken ortaya çıkan aldanıştır. Büyük hayallerle başlayan işlerin büyük hayal kırıklıkları ile sonuçlanması da olabilir. Fakat her olumsuz görünümün bir de olumlu cephesi yok mudur? Elbette ki var 🙂 çabasız gelen, belki de hiç inanmadığımız, olmasını bile beklemediğimiz olayların aniden mucizevi bir şekilde çözülmesi de olabilir bu görünümün olumlu yansıması ya da talihsiz giden olayların içinden beliriveren ve bizi çekip çıkarak nefes aldıran çözümlerin ortaya çıkması da olabilir. Her kişi kendi doğum haritasının aldığı etki ölçüsünde ve verdiği tepkilerin farkında olduğu sürece bu dediğimi olumlu da yaşar olumsuz da yaşayabilir. Astrolojiyi kişisel haritalar üzerinde okumakla, genel yorumlar yapmak arasında o kadar büyük fark vardır ki. NEPTÜN-JÜPİTER karesinin etkin olduğu bu tutulmada özetle bizim için değerli, anlamlı olan şeyleri kolayca harcamamak gerektiği kadar yaşamdan ve kendimizden beklentileri abartmadan, gerçekçi bir şekilde ele almak, sivri köşeleri törpülemek demek anlamlı olur kanısındayım ki zaten SATÜRN Oğlak burcunda hepimizden bunu istiyor ve bekliyor.
Eyleme geçmek, irade koymak ve yaşamın içinde cesaret edip, mücadeleye adım atmak adına KOÇ burcundaki MARS ile Yay burcunda kavuşan iki iyicil gezegenin- Jüpiter ve Venüs’ün- bu tutulma anında oluşan olumlu açısını dikkate alarak diyorum ki; hayallerini gerçekleştirmek adına, tıkanmış işlerini çözüme kavuşturmak adına eğer gerçekçi ve gayet somut projelerin de varsa buyur adım at 🙂 Şimdi değilse ne zaman peki?
Gökyüzü rehberimiz olsun, sevgi ve umutla….
Hülya DEĞER Dip. ASA