27 ŞUBAT 2021 BAŞAK BURCUNDA DOLUNAY :KADERİNDE OLAN YA DA OLMAYAN…

“Sonunda üç şey önemlidir; ne kadar sevdiğin, ne kadar nazik yaşadığın ve senin yazgında olmayan şeylerden nasıl zarafetle vazgeçebildiğin.”

Buddha

27 Şubat Cumartesi günü İstanbul saatine göre 11.17 de BAŞAK burcunun 8. derecesinde bir dolunay yaşayacağız. Her ay yaşarız dolunayı ve ardından gelen yeniayı aslında. Doğanın kendi akışı içinde gayet ritmik bir döngü içinde gerçekleşir ay fazları. Biz yeryüzünde yaşan insanoğlu için ise “Gökyüzünde olan, yeryüzündeki gibidir” düsturundan hareketle, gündemimizdeki olaylar, ilgilendiğimiz konular; önümüzde gerçekleşen ay fazının temsili olan sembolizmaya göre, yeni bir duruma geçiş yapar. Ya bir şeyler başlar, ya bir şeyler tamamlanır ve görünür olur ya da ummadığımız haberler, gelişmeler gündemimize gelir.

BALIK/BAŞAK aksında gerçekleşen Dolunay haksızlığa uğramış, incinmiş, kırılıp dökülmüş, hak ettiğini alamadığı için gücenmiş, karşındakine sırt çevirip de içinden de çıkışı nasıl bulurum diye düşünen tarafımıza ŞİFA olabilecek türden etkileri barındırmakta. Kırılıp dökülen yerleri tamir edebilmek adına harekete geçirici bir dolunay ancak beklentileri dengede tutmak da şart. Dolunaya sert açı ile katılan, klasik astrolojide “yücelimde” kabul edildiği burçta olan BALIK VENÜS ilişkilerimizde arzu ettiğimiz şeyin bizi doyurmadığını, beklentilerimizin karşılanmasının belki de bu dönem zor olabileceğini anlatmakta. Karşımızdaki kişiye koşulsuz ve şartsız empati besleyip, duyarlılık gösterebilecek yerde fazla eleştirisel olmak ve yüksek beklentiler sebebiyle ilişki sorunları yaşanabilir.

İkili ilişkilere dair şifa bekleyen, bi el atıp çeki düzen vermemiz alanlar olduğunu anlatıyor dolunay. Küstüğümüz, kırıldığımız ya da kırıp döktüğümüz, haksızlığa uğradığımız veya “günah keçisi” ilan edilip itilip kakıldığımız, hayatın içinde kendimizi “kader kurbanı” gibi hissettiğimiz, en çok sevdiklerimiz üzerinden sınava girip de, hayal kırıklığı içinde gözyaşı döktüğümüz her ne varsa ilişkilerimiz adına işte şimdi tam bir temizlik, tam bir şifa, tam bir detoks zamanı, zararlıyı- yararlıdan ; verimliyi verimsizden ayırmak adına.

Astrolojik olarak BAŞAK, temizlik ve düzenin, tertipli, sorumlu ve özenli çalışmanın adıdır. Derin düşünür, akıllıdır ve pratiktir. Titizdir, mükemmeliyetçiliği abartmadığı sürece hem kendine hem de hayatındaki diğer insanlara yaşamı daha pratik ve faydalı hale getirir. Faydalıyı faydasızdan; iyiyi kötüden, verimliyi verimsizden kolaylıkla ayırır, düzenler, derler ve toplar. Tam karşısındaki Burç yani BALIK da düzenin burcudur aslında ama bu bildiğimiz bir düzen değildir. Kaosun içindeki düzenin Burcudur Balık. Bizim aklımızın almadığı/alamadığı; nedeni ve sonucu hakkında çok da fikir sahibi olmadığımız olaylar vardır ya, koatik bulduğumuz işte onun adıdır BALIK. Günlük hayatın içerisinde neleri, nereye kadar yapıp, ne kadar sonrasını bizi bizden çok daha iyi bilen evrensel sisteme havale edip edemeyeceğimiz de bu dönemin anlattıkları arasında. Tartışmasız DOLUNAY dönemleri gerilimin oldukça üst perdeden yaşanmasını anlatır. Gerilim artar zira dengesi bozuk, şakülü kaymış, ayarsız ne varsa yaşamımızda dengeye gelmek adına zorladıkça zorlar.

BALIK ve BAŞAK aksında gerçekleşen bu dolunay akıllı ve mantıklı tarafımızla her şeyi kontrol edemeyeceğimizi, bi şeylerin mükemmel olarak yapılmasını arzu etsek de bunun için zorlanabileceğimizi, koşulların bizden yana olmadığı durumların olabileceği gerçeğini fark ederek kabullenici yaklaşımlar sergilememizi istemekte. Bizim isteğimizi karşımızdaki istemez, onun isteği bize uymaz, kırıcı ve sert ifadeler ancak ok gibi döner dolaşır çıktığı kaynağı yaralar.( Satürn/Jüpiter ve Plüton/Venüs orta noktalarına MERKÜR düşmekte, Merkür anın ASC yöneticisi, dolunayın dizpozitörü)

Dolunay’ı yöneten MERKÜR düğümlerle sert açılanmakta. Kuzeydeki düğümü yani gitmemiz gereken yolu, yolculuğu, bilinmeyen, henüz yürünmeyen yollarımızı anlatan KUZEY DÜĞÜMÜN de yöneticisi MERKÜR. Bizi ileriye taşıyacak güzel planlara, akıllı ve mantıklı, sağ duyulu düşüncelere, objektif olarak olayları her yönü ile incelememiz gerekliliğine bir vurgu var gökyüzünde. Bunu başarabildiğimiz ölçüde de zihnimiz huzur bulacak, korku ve güvensizlikler, kuşkular dağılmaya başlayacak. Aksi durumda Dolunayın düğümler ile sert bağlantısı gelişimimizi sabote eden duygusal hassasiyetlerimiz başımıza iş açabilir. Kimse bunu istemez elbette ama dikkatli olmakta fayda var …. En çok da doğum haritanızın BAŞAK alanına ve BALIK alanına bakın lütfen. Ve bu burçlardaki gezegenlerinize. Ne var burada huzursuzluk yaratan? Aşırı beklentiler, titizliğin aşırısı, kendine dönen ve affetmekte zorlanan taraflarımız , duygusal açlığımız, bi türlü yatıştıramadığımız, sus deyip susturamadığımız haksızlığa uğramış yanımızın sesleri bizi ele geçirebilir. Alışkanlıkları bırakamamak demek bu açı biraz da. Belki de kaderimizde olmayanı gereksizce zorluyoruz kim bilir?

Dolunay YOD kalıbının bir parçası anın haritasında. Bir ucunda KİRON var bir ucunda SATÜRN. Maddi ve manevi olarak kırılganlığa oldukça açık, hassas durumu anlatıyor bu. Sıkıntılarımızı aşmak adına gösterdiğimiz olağanüstü çabayı MARS-PLÜTON üçgeni anlatsa da MARS ‘ın ALGOL ile kavuşumu, 12. evdeki yerleşimi; fazla tutku ve hırsla zorladığımız ve belki kararlarımızı gizleme gereği duymak yüzünden zarara uğrayabileceğimizi anlatmakta. Sağlık adına da bu yerleşim özellikle boğaz, boyun ağrılarına ya da bu bölgede oluşabilecek hastalıklara dikkatli olmamızı anlatır.

Madem şifa dolunayındayız, serbest bırakıp, salıvererek bu şifa gelecek; BOĞA ise boğaz bölgesini yöneten bir burç. MARS Algol derecesinde madem, bu durumda söylediklerimiz değil asıl söyleyemeyip “yuttuklarımız” bizi sıkıntıya sokacak aman dikkat edelim olur mu? Şefkat bize iyi gelecek, birilerini gereksiz payelerle yücelttiyseniz şimdi belki gerçeklerle yüzleşmek, helalleşmek zamanı belki de. Kontrolümüz dışındaki olayları kontrol etmeye çalışmak yordu belki de bizleri ve bunu fark edip, oluruna bırakmak gerekecek belki de yaşanan olayları…Bizi kıran, üzen ve hayallerimizi çalanları belki de dışarıda aramak yerine belki de dönüp en yakına bakmamız gerekecek kim bilir?

Bu dolunayın ardından gelen yaklaşık 2 aylık süreç, gökyüzünde hiç bir gezegenin retro yapmadığı bir dönemi barındırmakta. Yani ne ettiysek onu hızlıca görebileceğimiz bir zaman olacak. Arada güzel başlangıçları yapacağız veya bitişlere bizatihi kararlar verip yola koyulacağız. Ama şu an, bu içinden geçtiğimiz süreçlerde eğer heybemiz doluysa, yükümüz bizi bezdiriyorsa, en lüzumlu ve bize en gerekli olanlarla yola çıkmak zorundayız. İşte şimdi bu zamanlar tam da eleme, ayrıştırma, temizlik zamanı; yükü hafifletip yola koyulma zamanı…

Hepimizin yolu ve bahtı açık olsun her daim, sevgi ve ışıkla….Gökyüzü rehberimiz olsun…..

Hülya DEĞER Dip.ASA

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s