JÜPİTER BALIK BURCUNDA NEYİ BÜYÜTECEK?

“Tanrıya beni uğursuzluklardan koruması için dua etmiyorum.
Böyle durumlarda beni  umutsuzluklardan koruması için dua ediyorum.
İnan, Tanrı bir elini bıraksa öteki elinden tutar.”
                           Amin Maalouf / Afrikalı Leo

14 Mayıs 2021 tarihinde büyük iyicil gezegen JÜPİTER kendi yöneticisi olduğu ve dolayısı ile doğasının daha iyicil yönlerini açığa çıkartmak için çalışacağı Balık burcuna giriş yapacak. 29 Temmuz 2021 tarihine dek bu burçta kalıp ardından 29 Aralık 2021 e dek tekrar KOVA burcuna girmiş olsa da o tarihten yani 29 aralıktan itibaren BALIK burcuna temelli giriş yapacak ve 11 Mayıs 2022 ye dek BALIK burcu transitini tamamlamış olacak. (bu arada 28 ekim 2022- 20 aralık 2022 arasında kısa bir süre yine Balık burcuna girip çıkacak)

Astrolojinin en büyük iyicil gezegenidir JÜPİTER. İyi şansı, bolluğu, genişleme ve büyümeyi, mutluluğu temsil etmesinin yanında hüküm vermeyi, büyük bağlantılar kurup yayılmayı, din- etik ve ahlak ilkelerini ve bunların uygulanışını, var olan sınırların daha da ötesine geçebilme arzusunu da anlatır. Yaşama yüklediğimiz anlam arayışının adıdır. Bu noktada şunu eklemek isterim; büyük iyicil gezegen JÜPİTER’i anlamak, astrolojik olarak anlamlandırmak bazı durumlarda büyük kötücül gezegen SATÜRN den daha karmaşık olabilir hele ki BALIK burcundan geçiyorken. Çünkü SATÜRN tüm sıkıntı, sorun, engel ve zorluklarına rağmen varlığını o kadar net biçimde gözümüze gözümüze sokar ki yaşattığı deneyimlerde. Ancak JÜPİTER bu noktada işte devreye girerek SATÜRN’ün tüm bu yaşattıkları içinden “anlam” bulmamızı bekler bizlerden. Evrenin büyük planını anlayabilecek bilgi, algı, görgü, kültür, deneyim ve en önemlisi de her şeye ve tüm yaşananlara inat bizi “inanç” ve “güven” noktasına taşımaya çalışır. Bu nokta işte biraz kaygan bir zemindir, zira “neye inanıyorsak” bizim için “anlamlı” olan o olacaktır, kendi inancımızı dayandırdığımız zemin ne kadar sağlamsa o inanç o kadar sıkı ve sarsılmaz olur. Peki dayanaklarımız o kadar sağlam mı sizce her birimizin? Üstelik de inançlarımız hem toplumsal hem kişisel yaşamda bu kadar güçlü sonuçlar üretirken?

JÜPİTER gezegeni her ikisi de değişken tabiatlı 2 burcu yönetir, Ateş elementinin değişken burcu YA ve su elementinin değişken burcu BALIK. “inanç” ve “anlam arayışı” olarak adlandırabileceğimiz 2 önemli konunun astrolojik ifadesi olan JÜPİTER, yönettiği bu 2 burcun enerjisinin zeminleri gibi kaygan, esnek, değişken olmamızı talep eder bizlerden. Zihinsel olarak esneklik, nesnel bir bakış açısı, öğrenmeye istek, merak, yaşamın daha yüksek bir farkındalığına ulaşmak adına aklın sınırlarının ötesine bile geçmeye hazır bir motivasyon bekler ister Jüpiter. Karmaşık, belki de kaotik bir yapının içinden geçmek ama yine de sapasağlam inanç temelleri oluşturmamızı ister bizlerden. Bu noktada işte en makul, en sarsılmaz ve belki de kendimizce en doğru olduğunu düşündüğümüz “inançlar” -kabul edilebilir düzeyde -kuşkuyu, neye neden inandığımız üzerine düşünmeyi, kendi kör inançlarımızı fark etmek adına aydınlatılmayı, farklı bakış açılarına da esnek ve toleranslı olmayı, yaşadıklarımızın içinden çıkarttığımız deneyimlerimizi sürekli olarak “evrensel yaşamın değişmez kuralları” ile güncellememizi ister bizlerden JÜPİTER.

Bu isteklerini ise BALIK burcunun enerji elbisesine bürünerek yapacak işte.

Evrene olan ve onun bazı durumlarda oldukça karmaşık, kaotik yapısına rağmen kendi içindeki düzene olan güven duygumuzu büyütmeye çalışacak Balık Jüpiter süreci. Yaşamın içinde görünmez bağlarla birbirimize bağlı olduğumuzu, tüm yaşayan canlıların ve büyük bir güç tarafından yaratılmış bu canlıların aslında o “büyük gücün” birer parçası olduğu gerçeğini fark ettirecek Balık Jüpiter. Sınırsız bir birlik anlayışı, yaratılmış tüm canlılara şevkat, merhamet ve empati gücümüzü büyütecek Jüpiter. Hayatı ve onun yaşattığı tüm deneyimleri olduğu gibi kabul edebilme, elimizden geleni bir insan olarak yapamaya çalışmak ve fakat yapamadığımız, boyumuzu aşan noktalarda bizi bizden daha iyi bilen “ilahi bir güce” “teslimiyet” geliştirmemizi talep edecek Jüpiter bizlerden. Evreni ve onun kendi içindeki düzeni sağlayan yasalarını anlamayı ve bu noktada bunları anlamak adına alınacağımız tüm spritüel eğitimleri büyütecek, çoğaltacak Jüpiter Balık burcunda. Tüm bu öğretiler ve deneyimler ile birlikte kendi içimizde “birlik” hissimizi, başka insanlara olan empati yeteneğimizi, bizden daha şansız durumlarda olan insanlara olan yardım etme isteğimizi, evreni ve onun şaşmaz düzenle işleyen yasalarını anlama yeteneğimizi, merhamet hissimizi büyütecek ayrıca.  Merhamet dediğimiz his biz insanların hem görmesi hem de göstermesi gereken en insani özelliğimiz olduğunu öğreneceğiz Balık burcundan geçen Jüpiter sürecinde. Büyük özveriler yaptığımız zaman içinden geçeceğiz belki de, diğerkamlık, başkasının derdi ile dertlenmek ama dağılmadan, kaybolmadan, kurtarıcı kompleksine girmeden, kurban psikolojisinin verdiği tuzaklara kapılmadan yapacağız bütün bunları.

Gölge yanı ile JÜPİTER Balık süreci hayatın dertlerinden kaçışımızı ve başka başka alanlarda kendimizi var ederek uyuşukluğa da düşmemizi anlatacaktır. Bu bir tuzak elbette, yukarda dediğim gibi SATÜRN in yaşattıklarından geriye kalan bir tuzak. Kendi sorumluluklarını alamayıp, biri gelsin beni kurtarsın, biri elimden tutsun beni kaldırsın ve ben değil başkaları yapsın bunu inancı baskın çıkarsa kaybeden tarafta olacağımız kesin.

Yaşamın gerçeklerinden kaçışa düşüren idealler de belirir gölge yönler çalışmaya başladığında. “beni yaratan benim rızkımı da verir” inancı çok güzeldir ve doğrudur da ama öncelikle bu inanca gelebilmek için bir insan olarak yapmamız gereken temel sorumlulukların ve takip etmemiz gereken yaşamın bizden beklentilerinin olduğu gerçeği olduğunu da asla aklımızdan, kalbimizden çıkarmamamız gerektiğinin de farkında olmak zorundayız.

Ve Jüpiter’in Balık burcunda büyüteceği “merhamet” duygusuna dair “gölge” yönü de ilave etmem lazım. Bu konuda Stefan Zweig‘in Merhamet adlı kitabını okumanızı tavsiye ederim Bu kitapta Zweig iki çeşit merhametten söz eder. “Zayıf, duygusal olanı, bir yabancının ıstırabı karşısında kalbin duyduğu üzücü sarsıntıdan bir ân önce kurtulmak için gösterdiği sabırsızlıktır” der ve devam eder “böyle bir merhamet acıyı paylaşmaz, ruhun yabancı bir acıya karşı kendini savunma içgüdüsüdür sadece. Asıl değerli olanı, duygusallıktan uzak, ama, yaratıcı merhamettir; ne istediğini bilir, sabırla acıyı paylaşarak, gücünün son damlasına kadar, hatta gücünün de ötesinde her şeye katlanmaya kararlıdır.” der. Bu noktada aslında içimizde, yüreğimizin bir yerlerinde merhamet varsa “katlanıyor” olmaktan da pek söz edemeyiz. Zira merhamet demek başka insanın derdini de anlama çabasıdır, o insanlar aramızda kurulan “insani bir köprüdür”. İşte Jüpiter Balık burcunda bu insani köprüleri sağlamlaştırma çabamızı da büyütecek ama kendimizi, limitlerimizi biliyor olmak, boyumuzdan büyük işlere kalkışmadan ve bu kalkışmaların yaratabileceği hayal kırıklıklarının hemen pusuda beklediğini de fark ederek yolumuza devam etmeliyiz.

Bu süreç özellikle yıllardır PLÜTON derslerinin sağlı sollu geldiği YENGEÇ burçlarına, yaklaşık 2 yıldır stabil gördükleri tüm düzenlerinin sarsılmasına tanıklık eden AKREP burçlarına ve zaten doğuştan varoluşa ve onun evrensel prensiplerini anlamaya açık BALIK burçlarına çok iyi gelecektir. Ve elbette bu burçlarda kişisel gezegenleriniz, özel noktalarınız varsa doğum haritanızda size de muhakkak ki süreç bolluk ve bereket etkisini dokunduğu gezegenin prensipleri doğrultusunda yaşatacaktır.

Burçlara göre Jüpiter Balık burcu sürecini tek tek yazacağım bir sonraki postta görüşmek üzere, sevgi ve ışıkla gökyüzü rehberimiz olsun…..

Astrolog Hülya DEĞER dip.ASA

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s