SATÜRN RETROSU(25 MAYIS- 11 EKİM 2021) HAYAT NEDEN YORUYORSUN BENİ?

Satürn gezegeni gerilme hareketine 23 Mayıs itibariyle başladı ve yaklaşık 4 ay sürecek bu gerileme sürecini 11 ekim 2021 de tamamlayacak.

Astrolojik olarak SATÜRN gezegeni OĞLAK ve KOVA burçlarında yönetici gezegendir yani doğasının en olumlu yönlerini bu iki burçta sergiler ama aralarında çok ama çok önemli bir ayrım vardır. Bu iki burcun temelinde birbirine aykırı ya da çelişen bir doğa görürüz. OĞLAK geleneksel, eski, bilindik sosyal yapıları temsil eder ve bunları kurmak, muntazam bir şekilde devamlılığını sağlamakla ilgilidir. KOVA da sosyal düzenle ve devamlılıkla ilgilidir. (hava elementi ve sabit bir burç) Ancak OĞLAK dan farklı olarak mevcut eski yapıların insan gelişimine en uygun ve en üst düzeyde gelişmesi için çalışır. Oğlak burcuna Toprak elementi oluşunun kattığı “koruma ve güvenlik” arzusu, Kova burcunun sosyal anlamda değişim ve gelişimi önceleyen HAVA elementi yapısı çatışır. Oğlak dişil, Kova erildir ve ilk çatışma zaten bu temel prensipten çıkar. Ama ortak noktaları şudur: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK. Her ikisi de toplumsal yapıların devamlılığı, kalıcılığı ve insana ve onun ihtiyaçlarına en üst düzeyde hizmet etmesini vurgular.

Şimdi içinden geçtiğimiz dönem SATÜRN yani karmanın lordu, yani görev ve sorumluluklarımızı bize belki de zorlu yollardan öğretmeye çalışan gezegenin gerileme dönemi. Sınavlar çetin, yollar dolanbaçlı, sorumluluklar birikmiş ve içsel olarak hissettiğimiz baskı ve hatta korku daha da yoğunlaşacaktır. İlerleyen satırlarda size Satürn’ü biraz daha anlatacağım ama bu dönem içinde özellikle dikkat çekmek istediğim 3 tarih var dikkate alınması gereken.

Bu zaman dilimi içinde ise en yorucu tarihler olarak size geçmiş- şimdi ve gelecek olmak üzere 3 tarih aralığı vermek isterim ki ” Hayat ileriye bakarak yaşanır, geriye bakarak anlaşılır” diyen Danimarka’lı filozof Kierkegaard’ın sözü tam karşılık bulsun J

Giriş: 17 Şubat 2021

Gelişme : 15 Haziran 2021

Sonuç : 24 Aralık 2021

Bu tarihlerin ilkinde +,- 1 hafta civarındaki tarihlerde yaşamlarınızda sizi zorlayan, kısıtlayan, bi şekilde elinizi kolunuzu bağlayan ve sizin üzerinizde baskı yaratan olay, kişi ya da durumlar ile muhatap kalmış olabilirsiniz.

Bu tarihlerin 2.sinde ise gündeminiz yine sizi Şubat ayındaki o stresli koşullara taşıyabilir ve üstelik SATÜRN Retro yaparak olaya dahil olduğu için gündem daha da yoğun, sıkıcı, baskıcı ve engelleyici olabilir.

Bu tarihlerin sonuncusu ise Şubat ortası başlayan, Haziranda tüm yoğunluğu ile devam eden her ne varsa çözüm, sonuca ulaşma ve biz ama isteyelim ama istemeyelim bir şeylerin artık o eski ve bilindik şeklinden çok daha farklı olduğu/olabileceği zaman dilimi

PEKİ AMA NE İSTİYOR BU SATÜRN BİZLERDEN?

Ezoterik bilgilere göre dünyada yaşamak için ayrılan ruha doğma zamanı geldiğinde, alternatifler arasından kendi ruhsal ilerlemesine, tekâmül etmesi ve ruhunun ilerlemesine yardımcı olacak en iyi genetik kodlara sahip anne – babayı ve yaşayacağı coğrafyayı seçmesi için özgür iradesini kullanmasına izin verilir. Sonra da dünyada bulunacağı süre boyunca hem öğreneceği hem de etrafına varlığı ve eylemleri vasıtasıyla öğreteceği katkı için bir yaşam programı (ruhsatı) seçer. Ruh bunu kabul eder ve Yaratan ile bir anlaşma yapar, “söz” verir. Bedenlenerek dünya yaşamına başlayan ruh, dünya yaşamının cazibesi içerisinde tamamen verdiği bu sözü unutur. Olayları kısıtlı algılamaya başlar ve ona göre “ her şey yolunda giderken ” birden bazı konular sekteye uğramaya başlar.

Normal ilerleyen şeyler bir anda açmaza girer. “Bu da nereden çıktı?”, “Niye olmuyor ki şimdi bu işim? “ demeye başlar o anda. Aslında olan şey içsel olarak ezeli ve ebedi bir makamda verdiğimiz sözü unutmamız neticesinde Yaradan’ın yıldızlar ve göksel tesirler aracılığı ile bir uyarı göndermesidir. Satürn sınavları da bu şekilde başlar. Satürn uyarı mekanizmalarından bir tanesidir sadece. Sonuçta Satürn de diğer gök cisimleri gibi kendi yörüngesinde dönüp durmaktadır, bir sopası yoktur ikide bir bize uzanıp ensemize vuran. Doğum haritamızdaki yerleşimine göre, bizlere bir şeyleri öğretmek adına işlev görür sadece. Kadim zamanlarda simyacıların yaptığı kurşunu altına dönüştürme çabaları gibi, SATÜRN de bizim kendi gerçek değerimizi bulmamız konusunda zorlayacak, bizi sınavlarımızı verene dek rahat bırakmayacaktır. Korkularımız ile yüzleştirecek, sayısız hayal kırıklıkları yaşatacak bir şeyleri zor yollardan ve deneyim yolu ile öğreterek, o deneyimden çıkaracağımız tecrübelerin ” sahibi ” olmamızı isteyecektir. Ne demek istediği iyi anlaşılıp da sınavlar sabır ve azimle aşılırsa da kalıcı ödüllerini verecektir. Üstelik de büyük iyicil JÜPİTER gibi dönemsel değil, yaşam boyunca bizimle olacak şekildedir bu ödüller, ne de olsa zor yollardan öğrendik, tecrübeler ile de sabitledik.

Retro yapmaya başlayan Satürn; geçmişe dönük gözümüzden kaçan, ihmal ettiğimiz, görüp ama görmezden geldiğimiz, korkarak yüzleşmek istemediğimiz, yarım bıraktığımız hatalarımız ile baş başa bırakacak bizleri. Almaktan kaçındığımız sorumlulukları defalarca hatırlatacak ama kişiler vasıtası ile ama olaylar vasıtası ile. Bunu da meydan okuyarak, düzeltmemiz için yanlış yaptığımız, hatalı davrandığımız her ne varsa gözümüze gözümüze sokarak yapacak. Daha öncesinde işlevsizliği nedeni ile bırakmamız gereken düşünce, inanç, anlayış, kişi, olay her ne varsa; bu süreçte sıkı bir temizlik yapmamızı da isteyecek. Bunu yaparken de gereken sabrı ve iyimserliği, kendimize olan güveni de testten geçirecek.

SATÜRN KOVA burcunda retro yapıyor, demek ki bizden istediği artık yaşamlarımızda geçerliliğini ve sürdürülebilirliğini yitirmiş eski olan ne varsa bunları yeni olanlarla değiştirmemiz. Olaylara olan bakış açımızı eski kalıpların dışına çıkıp yeni ve farklı olanla değiştirmemiz gerekmekte. Özgürlük duygumuzun elimizden alındığını hissetmek mümkün Retro sürecinde. Yalnız kalmak ile bir gruba dahil olmak arasındaki kalmak, toplumun içerisinde “sürüden ayrılmamak” adına kendimizi ha bire bize artık çok da hitap etmeyen  grupların içinde tutmaya çalışabiliriz. Her konuda baş kaldırmak, sinirlilik, garip, bazen de marjinal denebilecek çıkışlar, bize söylenin tam tersini yapma isteği de yine yaşanması mümkün olasılıklar arasında.

Bu süreçte ne kadar benimsemesek, ne kadar korksak da, ne kadar tarafsız kalmakta zorlansak da kendimize uymayan şeyleri inatla uydurmaya çalışmamak durumundayız. Kendimizi deneyimlere ve gelişime açmak ve yıllardır böyle gelmiş böyle gider dediğimiz şeyler birer ikişer bambaşka bir sürece giderken bizler inatla aynı kalmakta israr edemeyiz malesef.

Kişisel olarak değişime direnç gösterdiğimiz, düşünce ve davranış kalıplarımızdan sıyrılmakta zorlandığımız, yaşamın önümüze çıkardığı deneyimlerden kaçtığımız taktirde Satürn sınavları konusunda başarısız olma ihtimalimiz oldukça yüksek.

Bu süreçte otorite figürleri ile çatışmalar, egonun baskılanması, güven duygusunun azalması, moral bozukluğu ve depresyon tuzakları olabilir ki buna dikkat edelim. Kimi zaman aşırı savunmacı kimi zaman da aşırı savunmasız hissedebiliriz kendimizi. Yaşam bilgesi olmak yolunda ilerliyoruz unutmayalım ve kendi hakikatimize doğru giden yolda gereken sorumluluğu almak, sabır göstermek, kendi içsel gücümüzden aldığımız azimle şu dört aylık süreci alnımızın akıyla geçirmek durumundayız hepimiz. İş ve kariyer yaşamlarımızda yeni koşullar, ortamlar, insanlar ve olaylar bizlere bambaşka bir dönemin kapılarını aralayacak önümüzdeki süreçte. Eski olanın yeniye yer açışına tanıklık edeceğiz hep birlikte. Asla yıkılmaz, değişmez, bitmez ve yok olmaz dediğimiz yapılar birer ikişer zamana ve onun getirdiklerine teslim olurken bizlerin nasıl aynı kalabileceğini düşünebiliriz ki? Az şeyler mi yaşadık şu son 2 yılda tüm yaşanmışlıklarınıza dönüp bir bakar mısınız? Bambaşka bir yere doğru giden bu dünyada bizler ve bizim içinde bulunduğumuz sistemler nasıl aynı kalsın?

” Hayat ileriye bakarak yaşanır, geriye bakarak anlaşılır” demiş Danimarka’lı filozof Kierkegaard. Şimdi retro ile geriye bakıp anlama zamanına yaklaştık, nerede hatamız vardı, nerede, neyi yarım bıraktık. Geriye dönüp hatalarımızla yüzleşip, düzeltme zamanına hepimiz hoş bulduk . Hepimiz bunu kolaylıkla yapalım inşallah, sevgi ve umut ile, gökyüzü rehberimiz olsun….

Hülya DEĞER  Dip. ASA

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s