21 EYLÜL BALIK BURCUNDA DOLUNAY : TESLİMİYET ZAYIFLIK MI Kİ?

Takvimlerimiz 21 Eylül 2021 gece 02: 53’ü gösterdiğinde gökyüzünde BALIK burcunun 28. derecesinde bir dolunay gerçekleşecek.

Her ay gökyüzünde AY ve GÜNEŞ karşı karşıya geldiğinde hayatlarımızda dengeye getirmemiz gereken bir şeylerin varlığını fark ederiz aslında. Ölçüyü fazlaca kaçırıp evdeki hesabı çarşıya uyduramadığımız, dengemizi alt üst eden, fazlaca gerildiğimiz ve kendimizi kontrol etmekte zorlanabileceğimiz türden olaylar, konular, kişiler hayatımızda çok belirgin olmaya başlar dolunay zamanlarında.

GÜNEŞ aydınlık olan, farkında olduğumuz konulardır hayatımızdaki; AY ise henüz fark etmediğimiz, karanlığımızda kalmış konuları anlatır. Mutlu olmak için, güven içinde kalmak için neye ihtiyacımız olduğunun ifadesidir. Bu Salı, gece saatlerinde ,Güneş ve Ay BAŞAK ve BALIK burçlarının kutupsallığını yaşatacak bizlere.

Her dolunayın enerjisini anlamak için gerçekleştiği burç aksının sentezini iyi anlamak durumundayız ki “neyi dengeye getirmemizi” bilelim öyle değil mi?

Başak ve Balık ekseni şifa eksenidir; kesip atılması gereken, toparlanıp düzeltilmesi gereken, titizlikle ele alınıp temizlenmesi gereken ve ardından kendimizi teslimiyetin güvenli limanlarına bıraktığımız konulara vurgu yaparlar. Başak beden sağlığı ile ilgili ise Balık ruhsal sağlıkla yakın ilişkidedir. Balık burcu biraz kaos, biraz belirsizliktir; kaosa düzen getirmenin adı ise Başaktır. Eleştirisel ve ayırt edici  taraf BAŞAK iken merhamet ve fedakarlık, kendini adama eğilimi olan taraf BALIK tır.

BAŞAK Güneş; sorumlu, gerçekçi, titiz karakter özelliği ise BALIK sorumlulukları erteleme eğiliminde olan, aşırı gerçekçiliğin karşına doğallığı ve sadeliği, empati ve merhameti öne çıkaran duygusal taraftır.. BAŞAK bireye hizmet eder ama BALIK kolektife hizmet eder. BAŞAK tarafımız kesin, denenmiş, analiz edilip, defalarca doğrulanmış, mantığımıza hizmet eden gerçekleri hedeflerken, BALIK tarafımız yaşamda her şeyin olasılık dahilinde olduğunu fısıldar bize, mantıklı demekte zorlandığımız yöntemlerle, kendine has sezgilerle ulaşmaya çalışır hedeflerine. Sezgisel empatisi onu bazen yanılgıya sürüklese de her şeyin “bir- bütün- eksiksik- kusursuz” olduğuna olan inancı, “beni yaratan elbet benim yolumu da gösterir” teslimiyeti diri tutar onu. Bu ikisinin arasındaki gerilim yapan ve bizi denge adına zorlayan ise Başak’ın düzen ve mükemmeliyetçilik takıntısı ile Balığın kaosa ve kaçmaya, kaçak dövüşmeye yatkınlığından kaynaklanır.

SU burçlarında gerçekleşen dolunaylar daha çok duygusal altyapımızı ve güvenlik arayışımızı gözler önüne serer. Uzun uzun üzerinde düşündüğümüz, belki de karar vermek adına adeta iki arada bir derede kaldığımız, boşa koysak dolmayan, doluya koysak almayan durumları yaşatır. Çoğunlukla pasiflik eşlik eder kararlara zira yaşanılan olaylarda empati ve duyarlılık maksimum çalışır. Bu dolunay ilişki, para ve her türden ortaklıklar adına “tamam mı? devam mı?” sorularına cevap arayacağımız, aradığımız cevapları da Balık ve Başak aksının içerisinde yukarıda anlattığım gerilimin içindeyken, “denge” haline geçtiğimizde bulacağımız bir dolunay.

Bakalım anın haritasında neler var?

Yükselene ASLAN burcu yerleşmiş durumda. Başaktaki Güneş bu durumda temel motivasyonlarımız, çevresel koşullarımız ve sağlık durumumuz üzerinde birincil etkili gezegen diye düşünebiliriz. Güneş’e üçgen, Ay’a sekstil açıyla bağlanan PLÜTON var elimizde ki dolunaya köprü vazifesi görerek yaşanan kutupsallığa, gerilime bir tür arabuluculuk vazifesi içinde.

PLÜTON’un dolunaya köprü durumunda konumlanması amaç odaklı olmak, güçlü motivasyon, başlanan işin peşini bırakmadan ilerleme kararlılığı, yeniden yapılandırma gücünü arttırıcı, güçlü ve nüfuzlu kişilerden destek bulmak adına çok olumlu, çok güzel bir bağlantı noktası oluşturmakta. Plüton -AY olumlu açılarını her zaman çok sevmişimdir zira müthiş bir dayanıklılık verirken; varsa hayatın içinde değiştirilmesi gereken bir şey bunu rahatlıkla yapabilme gücü, kararlılığı ve cesareti katıyor kişiye. Bu türden bir bağlantı var işte anın haritasında.

Dolunayın dizpozitörü gezegen KOVA burcundaki JÜPİTER. Anın haritasında SPİCA gibi şanslı doğada bir yıldızla kavuşan Terazi burcundaki MERKÜR ile çok olumlu bir açısal ilişkide. Bu da aklımızın yerli yerinde tıkır tıkır çalışabileceğini, fikirlerimizi iyi ifade edebileceğimizi ve iletişime açık oluşumuzu vurguluyor. Sıkıntı PLÜTON ile MERKÜR arasındaki sürtüşmeli ilişkide. Bu bağlantı ise takıntılı düşünceleri, fikirlerimizi belirli noktalarda değiştirmekte zorlanabileceğimizi, karşımızdaki insanlarla baskıcı ve manüplatif iletişim kurma eğilimini ifade eder. İtilaflı bir konumuz varsa eğer çözmek zorunda olduğumuz; NEPTÜN/PLÜTON ile orta nokta oluşturan JÜPİTER şu anda pek fark etmediğimiz ancak ilerleyen süreçlerde daha da görünür olacak çözüm yollarına işaret ediyor. Bu nedenle olayları fazlaca takıntılı bir noktada ele almamakta, görünür resme takılıp endişe ve karamsarlığa kapılmamakta fayda var aslında. Zira AY ; dolunay gerçekleştikten sonra boşlukta kalacak bir süre. Dolunaydan sonra Ay’ın boşluğa düşecek olması olayların gidişatını yönlendirmekte biraz zorlanabileceğimizi anlatıyor. Balığın o teslimiyetçi doğası, akışta kalan enerjisine açık olmak, esneklik ve tolerans hepimiz için gerekli devam eden süreçlerimizde.

Dolunay zamanlarında başımızı gökyüzüne çevirdiğimizde nasıl ki AY yusyuvarlak, pas parlak ve görmemenin imkansız olduğu bir büyüklüğe ulaşıyor ise tıpkı bu sembolizmadaki gibi, yaşamlarımızda da belli bir gündem maddemizin tüm çıplaklığı, açıklığı ve görmemenin imkansız, fark etmemenin pek de mümkün olmadığı konu başlıklarımızı taşır hayatlarımıza. Yapılması gereken ise BALIK ve BAŞAK kutupsallığının denge halinde gizli;

Yapmamız gereken işleri, almamız gereken sorumlulukları, vermemiz gereken mücadeleyi vermek, hiç bir konuyu açıkta kalmayacak şekilde elimizden gelenin en iyisini yapmak. Bu kısım BAŞAK sahası. Bundan sonra 2. ve en önemli kısım gelir; “benim değil senin ellerin olsun” inancı ve teslimiyeti ile bizi ve bizim neye en çok ihtiyacımız olduğunu bilen yüce güce kendimizi teslim etmek, bu teslimiyetin sonucunu da irdelemeden, en ufak bir şüpheye düşmeden ve hakkımızda en hayırlısının bize verileceğinden asla milim kuşku duymadan akışta olmak. İşte bu kısım da BALIK sahası.

Teslimiyet ya da akışta kalmak, kabullenmek deyince bir yenilgi, küskün bir boyun eğiş, beceriksizlik ya da zayıflık anlaşılmasın sakın zira teslimiyette acı ve zayıflık yoktur. Teslim olmak demek beni benden iyi bilen, beni benden daha iyi esenleyen bir güce kendini bırakmaktır. Evrenin aklı ile akmaktır teslimiyet, düşünsenize size verilenler aslında sizin en çok ihtiyacınız olan şeyler, ama iyi ama kötü hepsi de gerçek bir amaca hizmet ediyor ve yolun sonunda bi bakmışsınız ki gerçekten şahane, mükemmel ötesi katı sunmuş size. Teslimiyet hayatta sürprizlere açık olmaktır biraz da, yolun başında yaptığımız planlarımızın, başta hesap ettiğimiz gibi işlemeyebileceğini, bir şeylerin kontrolümüzün dışına çıkabileceğini peşinen kabul etmektir. Koktuğumuz yollarda öylesine güzel şeylerle karşılaşırız bazen, bazen de kendimizce çok iyi olacağını düşündüğümüz bir şey bizi tamamen kör kuyuların içine atıverir. Ama şu da var, yola çıkmadan da bilemiyoruz işte. Bu noktada işte teslimiyet “seçim yapmak” olarak çıkıverir karşımıza. “Benim değil, senin elin olsun yapan” demektir teslimiyet, akışta kalmak işte tam da bu noktada. Hayatı tüm çıplaklığı ile, acısı, sevinci, mutluluğu ve hüznü ile kabul etmektir teslimiyet. Hayatta hangi kapıların zorlanmayacağını içsel biliş halidir teslimiyet. (Balık Burcunun en aydınlık safhası aslında bu anlattıklarım 🙂 ) İşler benim istediğim gibi gitmiyorsa, bi şeyler eksikse, kusurlu ve mükemmel değilse , bulduğum çözümler bi işe yaramıyorsa, ısrarla kapıların önünde bekliyorum ama o kapılar bi türlü açılmıyor, bu yüzden asla mutlu olamayacağım demek ise teslimiyetin karşısındadır. (Başak burcunun en karanlık safhasına hoş geldiniz )

Dolunay’ın ışığının yaşamlarınızın en ihtiyaç duyduğunuz çözümleri getirecek alanlarına tüm çıplaklığı ile dokunması temennilerim ile,

Sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun…

Hülya Değer, dip.ASA

20.09.2021, İstanbul

“Evet dostum, yenilmeyi de bil. Hayatın bizi bazen yenilgilerle de taçlandırdığını, bazen en güzel sürprizlerin yenilgilerin arkasına saklandığını bil. Dire Straits’in bir şarkısında söylendiği gibi;

“yağmurdan sonra günışığı olmalı, acıdan sonra rahatlama olmalı …”

Kemal Sayar

21 EYLÜL BALIK BURCUNDA DOLUNAY : TESLİMİYET ZAYIFLIK MI Kİ?” üzerine 2 yorum

  1. GÜLLER ÖZGEN

    HER ANLATIMINIZI BEĞENİYORUM.BU YAZI İSE BANA YAZILMIŞ GİBİ.SİZ BANA YÜKSELEN DE KENDİMİ ASLAN ZANNEDERKEN BAŞAK OLDUĞUMU SÖYLEDİNİZ.HALA ALIŞAMADIM.FAKAT RUHSAL ASTROLOJİ KİTABINA GÖRE KUZEY AY DÜĞÜMÜM BALIĞI OKUDUĞUMDA TAM DA TESLİM OLMAM GEREKTİĞİNİ ANLADIM.ŞİMDİ BAŞAK VE BALIK AKSINDA DENGELENMEM GEREKİYOR.BUNU DA SİZ ÇOK GÜZEL ANLATMIŞSINIZ.SEVGİLER

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s