18 Mart 2022 Cuma günü sabah saatlerinde Başak burcundaki AY 27 dereceye geldiğinde , Balık burcundaki GÜNEŞ’in tam karşısına geçerek DOLUNAY fazını oluşturacak. Anın haritasında MERKÜR hem dolunayın hem de yükselenin yöneticisi olarak ön planda olacak. BALIK burcunda çok da rahat etmediği burca oturan MERKÜR; Uranüs ile uyumlu açıda ve JÜPİTER ile kavuşuma doğru yol almakta. AY dolunay gerçekleşmeden hemen önce NEPTÜN ile karşıt açıda olacak, bu yoğun, belirsiz, kaotik bir enerjinin açığa çıkması anlamına geliyor ama hemen arkasından PLÜTON ile şahane bir üçgen açı ile bağlanıyor olması bir kez ne yapacağımıza karar vermişsek eğer sonuna kadar gidebilmek adına yoğun bir konsantrasyon ve duygusal güce sahip olabileceğimizi anlatıyor.

Astrolojik olarak BAŞAK, temizlik ve düzenin, tertipli, sorumlu ve özenli çalışmanın adıdır. Somut, pratik, çözüm odaklı düşünür, akıllıdır ve çalışkandır. Titizdir, mükemmeliyetçiliği abartmadığı sürece hem kendine hem de hayatındaki diğer insanlara yaşamı daha pratik ve faydalı hale getirir. Faydalıyı faydasızdan; iyiyi kötüden, verimliyi verimsizden kolaylıkla ayırır, düzenler, derler ve toplar.

Tam karşısındaki Burç yani BALIK da düzenin burcudur aslında ama bu bildiğimiz bir düzen değildir. Kaosun içindeki düzenin Burcudur Balık. Bizim aklımızın almadığı/alamadığı; nedeni ve sonucu hakkında çok da fikir sahibi olmadığımız olaylar vardır ya, koatik bulduğumuz işte onun adıdır BALIK. Günlük hayatın içerisinde neleri, nereye kadar yapıp, ne kadar sonrasını bizi bizden çok daha iyi bilen evrensel sisteme havale edip edemeyeceğimiz de bu dönemin anlattıkları arasında.

Tartışmasız DOLUNAY dönemleri gerilimin oldukça üst perdeden yaşanmasını anlatır. Gerilim artar zira dengesi bozuk, şakülü kaymış, ayarsız ne varsa yaşamımızda dengeye gelmek adına zorladıkça zorlar.

Dolunay haritasında Ay – Neptün karşıt açısı ve Güneş Neptün kavuşumu ön planda. Hayatımızda birilerini ya da bir şeyleri aşırı idealize ediyorsak, yapılan her hatayı görmezden gelip yapılan yanlışları “temize çekmeye hazır” bir enerji ile bekliyorsak aldanabileceğimizi veya iyi niyetimizin suistimal edilebileceği konusunda dikkatli olmak zorundayız. Dış dünyada olan bitenler ile aramıza sağlıklı sınırlar çizmek biraz zorlayabilir. Yanlış anlaşılmalar, mağduriyet hissinin ağır bastığı duygusal kaoslar olası senaryolar arasında. Eğer sürekli birilerini anlamaya çalışmaktan, ona ne yaparsa yapsın hak vermeye, telafi etmeye çalışmaktan yoruldunuz ise korkarım özellikle ilişkiler adına sert bitişler konu başlıklarınız arasında olabilir. Anın haritasında Kova burcunda yan yana gelen VENÜS ve MARS ikilisi; URANÜS ile sert bir açıya yaklaşmaktalar. Önce VENÜS ardından MARS dik açısını kesinleştirdiğinde belki de artık “temize çekmeye, sürekli hak vermeye, anlayış göstermeye alıştığınız” ilişkileriniz kopma noktasına gelebilir. Özellikle SABİT burçların ilk dekanı bu etkinin doğrudan merkezinde. (aslan, kova, boğa ve akrep burçları SABİT burçlardır) Bağlı olmakla bağımlı olmak arasındaki sınırı çoktan aşmış olanlar adına Uranüs karesi eşliğinde VENÜS KOVA aşkı ve ilişkileri oldukça terörize edeceğe benzer.

Dolunay anı haritasında ATEŞ elementinde hiç gezegen yok. Yanı sıra ÖNCÜ nitelikte de yerleşen de hiç gezegen yok. Bu bir şeyleri başlatma, bitirme, karar verip aksiyon alma noktasında heves ve motivasyon eksikliği çekebileceğimizi anlatıyor. Ve fakat Dolunaya oldukça akıcı, olumlu bir açı ile bağlanan PLÜTON’un yoğun ve güçlü enerjisi duysual problemlerle başa çıkmak, dayanıklılık göstermek noktasında olduğu kadar bi kez karar verdik mi sonuna kadar gidebilecek enerjiye sahip olacağımızı anlatıyor. Ayrıca BALIK burcunda yan yana dizilen JÜPİTER,NEPTÜN,GÜNEŞ ve MERKÜR enerji olarak kabullenmeye, affetmeye hazır olduğumuz kadar; gereksiz yüklerden, parazitlerden arındıktan sonra yoğun bir şifalanmaya geçebileceğimizi de vurguluyor.

Şefkat bize iyi gelecek, birilerini gereksiz payelerle yücelttiyseniz şimdi belki gerçeklerle yüzleşmek, helalleşmek zamanı belki de. Kontrolümüz dışındaki olayları kontrol etmeye çalışmak yordu belki de bizleri ve bunu fark edip, oluruna bırakmak gerekecek belki de yaşanan olayları…Bizi kıran, üzen ve hayallerimizi çalanları belki de dışarıda aramak yerine belki de dönüp en yakına bakmamız gerekecek kim bilir, helleşerek yolları ayırmak yolumuzu daha kolay yürünür kılacak kim bilir belki de? İkili ilişkilere dair şifa bekleyen, bi el atıp çeki düzen vermemiz alanlar olduğunu anlatıyor dolunay. Küstüğümüz, kırıldığımız ya da kırıp döktüğümüz, haksızlığa uğradığımız veya “günah keçisi” ilan edilip itilip kakıldığımız, hayatın içinde kendimizi “kader kurbanı” gibi hissettiğimiz, en çok sevdiklerimiz üzerinden sınava girip de, hayal kırıklığı içinde gözyaşı döktüğümüz her ne varsa ilişkilerimiz adına işte şimdi tam bir temizlik, tam bir şifa, tam bir detoks zamanı, zararlıyı- yararlıdan ; verimliyi verimsizden ayırmak adına…

“Sonunda üç şey önemlidir; ne kadar sevdiğin, ne kadar nazik yaşadığın ve senin yazgında olmayan şeylerden nasıl zarafetle vazgeçebildiğin.”

Buddha

Sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun…

Hülya DEĞER Dip.ASA

17.03.2022 / İstanbul