“Doğum haritama hiç bakmayacak kadar aptal, her gün bakacak kadar da deli değilim..”

ROBERT HAND

Son zamanlarda astrolojik danışmanlık verdiğim ve bir şekilde hayatlarımızın kesiştiği kişilerde genel bir eğilim hissetmem bu yazıyı kaleme almama neden oldu aslında. Özellikle sert tutulmaların içerisinden geçtiğimiz şu günlerde danışanlarımın pek çoğunun yaşadıkları her olayı, kendileri ile ilgili her durumu gökyüzüne, yıldızlara ve doğum haritalarındaki astrolojik kombinasyonlara bağlama eğilimi içerisindeler. O durumun içerisindeki deneyimi ve buna bağlı olarak da deneyimin vereceği bilgiyi kaçırma tehlikesi de yaratıyor bu durum haliyle.

Elbette astroloji çok önemli bir yol haritasıdır. Kendimizi, dışımızda olan biten şeyleri, evreni ve onun içindeki yerimizi anlamamız, kendimizi ve yeteneklerimizi fark etmemiz ve farkındalığımızı yükseltmek adına çok ama çok önemlidir. Ancak şunu atlamamak lazım ki, kendimizle, özümüzle temas kurmak ve esas ondan yola çıkarak harekete geçmek yerine tüm dikkatimizi yıldızlara, gezegenlere ve onların ortaya çıkarttığı tesirlere vermek, ikide birde doğum haritasına bakıp ya da baktırıp olasılıklar karşısında endişeye, huzursuzluğa kapılmak, kendi kısıtlı ve dar bilinç düzeyimizin etkisi ile varsayımlar ileri sürmek, senaryolar yaratmak kolaylıkla tehlikeli bir kısır döngü yaratabilir. Hele ki alınan astrolojik danışmanlık ehil ellerden çıkmayıp, astrolog kendi kişisel yorumlarını da işin içine katıp karşısındaki kişiyi bloke etmişse durum yarardan çok zarar vermeye açıktır.

Evet astroloji bir yol haritasıdır, bize yaşam yolculuğumuzda rehberlik eder (hem de mükemmel bir şekilde), yeteneklerimiz konusunda, potansiyellerimiz konusunda bilgi verir, bizi bize ayrıntısıyla anlatır aslında; ama o bilgi ile ne yapacağımız bize kalmıştır. Bu bilginin ne kadarını özümsediğimiz önemli olmakla birlikle özellikle ÖNGÖRÜSEL ASTROLOJİNİN sunduğu bilgiyi “çok kuvvetli olasılıklar” zinciri olarak kabul etmeliyiz. “olasılık” yani kesin ve kati değil.

Biraz daha anlaşılır olması adına şöyle düşünün, bilmediğiniz bir yolda (yaşamda) araba kullanıyorsunuz. Astroloji size bu yolda gideceğiniz, varacağınız hedefi, hedefe giderken karşılaşmanız olası kolaylık ve zorlukları en güzel şekilde tarif ediyor.

Haritaya bakarsınız (yani bilgiyi alırsınız) ve sonra da katlayıp kaldırırsınız (sadece çok takıldığınızda tekrar bakmak üzere) ve arabanızı o yola doğru dikkatle sürmeye başlarsınız ve yetenekleriniz ölçüsünde de hata yapmamaya çalışarak arabanızı sürersiniz.

Ve o hedefe sadece ve sadece “haritaya baktığınız için” gitmezsiniz. Bilakis ayağınızın altında bir fren bir de gaz pedalı var, onları kullanırsınız, yola dikkat edersiniz, aynaları iyi kullanırsınız sürerken, direksiyon hakimiyetini kaybetmeden dikkatlice yol alırsınız aynı zamanda.

Şimdi soruyorum; eğer dikkatinizi sadece bu söylediklerime değil de elinizdeki “haritaya” verirseniz gideceğiniz yere varabilir misiniz? Yola bakmak, direksiyona hakim olmak yerine ikide birde haritaya baksaydık sizce ne olurdu? 🙂 o araba sağ salim yol alabilir miydi yoksa bilinmez bir noktada duvara toslamaz mıydı?

Demem o ki sadece hayatımızı sıkı sıkı kontrole son vererek ancak hayatımızı kontrol etmeye başlayabiliriz, bazen sadece bilmeyerek bilginin sınırına doğru yaklaşırız, deneyimin içinden geçerek o bilginin sahibi olabiliriz ve ancak o zamanlarda içimizdeki daha derin yol gösterici güçle bağlantı kurabilir, bize ne demeye çalıştığını anlayabiliriz.

Sezgilerimizi kısıtlamaz mı sürekli doğum haritasına bakıyor oluşumuz sizce de? Bazen de hayatın en kırılmalı zamanlarında içsel sesimiz yol göstericidir ve eminim bunu en az bir kez deneyimleyen yüzlerce kişi vardır aramızda. Varoluşun özünden gelir o içsel ses ve çoğu durumda ilahi rehberlerimiz kulağımıza fısıldar olan biteni ama elbette o sesi duymak için dış dünyanın kakofonisinden biraz uzaklaşıp, kafa sesini değil yüreğin sesini biraz açmak gerekir böyle durumlarda…

Astrolojiyi öğrenmek, doğum haritamızın potansiyellerini bilmek çok değerli farkındalık kapılarını açar önümüze ve asla zararlı değildir bu. Bilakis kendimizi tanımak, evrendeki varoluşumuzu anlamak, yaşama daha farkındalık penceresinden bakmak adına muhteşemdir. Zararlı olan ise olan biten her şeyi, yaşanan her durumu astrolojiyi tek referans noktası alarak yaşamı sürdürmektir. Ben her insanın hayatında en az bir kez astrolojik danışmanlık alma deneyimini yaşaması gerektiğini düşünen gruptayım ve gerçek anlamda ne demek istediğimi ise bu deneyimi yaşamış olanlar çok iyi anlayacaktır diye düşünüyorum…

Sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun…

Astrolog Hülya DEĞER dip.ASA

ASTROLOJİK DANIŞMANLIK HİZMETİ ALMAK İÇİN;