5 Haziran 2020 Cuma günü YAY burcunun 15.derecesinde bir AY TUTULMASI gerçekleşecek. YAY burcundaki AY, İKİZLER BURCUNDAKİ GÜNEŞ ile karşıya gelirken anın haritasında, ufukta OĞLAK burcu yükseliyor. Etkileri itibariyle kafa karıştırıcı, alıngan ve kırılgan tarafımıza vurgunun yoğun olduğu ve umduklarımızla bulduklarımız arasındaki mesafenin oldukça açık olacağı bir Ay Tutulması yaşayacağız.
Tutulmalar çok kuvvetli dolunay ve yeniaylardır ve açığa çıkardığı etkiler itibariyle yaşamımızda önemli ve kadersel denebilecek olaylara vesile olan göksel sembolizmalar içerirler. Belki uzun zamandır yapmak isteyip yapamadığımız olaylar, ilerisini görmek istediğimiz ama henüz tünelin ucunda bir ışık görmediğimiz durumlar, atmak istediğimiz adımlar, korku ile atmaktan çekindiğimiz, bir adım geride kaldığımız adımlar, yaşamımıza giren ya da yaşamımızdan çıkan insanların gündeme geldiği zaman dilimleridir tutulma dönemleri.
İKİZLER ve YAY aksına geçen düğümlerin 2020 yılı için ilk tutulması bu. Bildiklerimizle, inandıklarımız, olayların her iki yönünü gören halimiz ile illa benim dediğim doğru diyen hallerimiz arasında bu kutuplaşma, gerilim var. YAY burcundaki AY’ın temel hedefi iyimserliktir, umuttur ve genişlemek, ilerlemektir, uzak ufuklara yelken açmak ister ki yaşadıklarını anlamlandırsın, uzaktaki geleceği görsün ki güven içinde olduğuna inansın. Umudunun diri olması da her şeyi bildiği düşüncesinden ileri gelir ama bu tutulmada oldukça sert açılar altında iken ne gerçek- ne doğru? Ne gerekli ne gereksiz? Ne yalan ne doğru bilmek oldukça zor.yakın değil uzak geleceği, gözümüzün önünde olan biteni bile görmekte, anlamakta ve anlamlandırmakta zorlanacağımız günlerden geçmekteyiz. YAY burcundaki AY; bu dönemde refleks tepkilerimizin sabırsız, tutarsız, yargılayıcı, talepkar ve gergin olabileceğinin altını çizmekte. Hoşumuza gitmeyen durumlarda kimimiz kayıtsız kalıp başımızı kuma gömerken kimimiz öfke ile tepki verebiliriz. Haritanın 12. evindeki AY, perdelenmiş durumda, dışarıya çokça çıkamayan bir enerjisi olduğu gibi baskı altında dağılmaya çok açık durumda. Korkuyoruz evet ; hem de çok….Bilinmezliğin getirdiği, güvensizliğin eşlik ettiği, sisli puslu, kaypak zeminlerde ilerlemekteyiz pek çoğumuz.
Anın haritasının en zor görünümü hiç kuşku yok ki hayallerin gezegeni NEPTÜN’ün yanındaki MARS ile birlikte ele ele verip AY-GÜNEŞ karşıtlığını T-Kare formuna çevirmesi. Güneş yalnız değil, ona da 13 Mayıs’da İkizler burcundan retro yapmaya başlayan VENÜS eşlik ediyor. Ne mi anlatıyor bunlar?
İlişkilerinde sisli puslu yollardan geçenler, yaşadığı ilişkide birini tercih edip ama aklı diğerinde kalanlar, yalanın, riyanın, vefasızlığın ve dönekliğin bin bir türlüsünü yaşayanlar için; ilişkilerinde hayal kırıklığı ve tatminsizliğin eşlik ettiği veda zamanı gelmiş diyebiliriz. Retro VENÜS, Yengeç burcundaki MERKÜR tarafından idare ediliyor yani eski defterlerin açıldığı, anı hafızasına çoook önce gönderilmiş olayların yeniden çağrılıp muhasebeye tutulduğu ve de içerisinde çokça ağır, ağdalı duyguların boca edildiği iletişim dilimiz pamuk ipliğine bağlı ilişkileri keskin şekilde bitirecek diyebiliriz.
BALIK burcundaki MARS güçlü duygusallıkla motive olmakta ama duyguların çok da sağlıklı bir zeminde olduğunu söylemek zor AY’ın durumundan ötürü. Kolay etki altında kalmaya açığız, başkalarından gelen en masum eleştirileri bile kişisel algılama durumu baskın, enerji seviyemiz ve yaşama olan bağlılığımız zayıf, içinden geçtiğimiz süreçte bir dizi sorunlar ile uğraşırken üstelik de kendimize ait bir B planımız da yok açıkçası, cesaretle adım atalım, uygulamaya koyalım. Peşin verilen hükümler, ön yargılarımız, mesnetsiz haberler, varsayımlar ile desteklenmiş ve bizi kıskıvrak yakalamış abartılı korkular motive ediyor MARS’ı. Tutulmanın bu tuzaklarına dikkat etmek durumundayız her birimiz hangi burçtan olursak olalım. Ancak bu durumdan en çok nasibini alacak olanlar DEĞİŞKEN burçlar ve bu burçlarda kişisel gezegenleri olanlar. (YAY-BALIK-BAŞAK-İKİZLER değişken nitelikte burçlardır)
AY tutulmasının devamında 21 Haziranda tam da Yaz Gündönümünde çok kuvvetli bir Güneş tutulması bizi beklemekte. Yengeç -Oğlak aksının sondan bir önceki tutulması yaşanacak o gün. Bir dönemin bitip, başka bir dönemin kapısını aralayacağız hep birlikte. Ancak Haziran ayındaki her iki tutulmada da gezegenlerin retroları ki özellikle kişisel gezegenlerden VENÜS ve MERKÜR’ün gerilemede oluşu, köprüden önceki son çıkış dercesine; düzeltmemiz, yeniden revize etmemiz, varsa eksik gedik onarmamız; yok bunların hiç biri benim istediğim seçenek değil diyenler adına bazı defterlerin kapatıldığı, hesapların görüldüğü, karşılıklı vedaların yapıldığı bir dönemde olduğumuzu anlatacak.
Ya hiç mi iyi bi şey yok bu gökyüzü tablosunda derseniz var elbette…Var eğer acıtacağını bile bile elini ateşe atmaya gönüllü olanlara, uç uça eklenen hayal kırıklıklarını kendine basamak yapıp, yaşamı kıyısından köşesinden seyirci olarak değil de bire bir deneyimin her türlüsü ile yaşayarak olgunluğa erişmek isteyenlere. Anın haritasında KİRON Koç burcundan Tutulma eksenine olumlu bir açı yapmakta. Kiron bir astroid, bir gezegen bile kabul edilmiyor ama anlamı, anlattıkları, yaşattıkları ile doğum haritasının anahtarını açan bir tür kilit olduğunu söyleyeyim kısaca. Ama isterseniz şuradan da detaylı olarak okursunuz bu konuda yazdıklarımı: KİMİM BEN? NE İSTİYORUM? KİRON KOÇ BURCUNDA 18 NİSAN 2018- 14 NİSAN 2027
Yaşamda belki de önemli olan aldatılmak, hayal kırıklığı da yaşamak değil sanki. Hayat yolculuğunda var mı hayalleri yıkılmayan, umudu kırılmayan? Planları suya düşmeyen? Sanırım yoktur. İçsel çatışmalarımız, hayal kırıklıklarımız olacaktır en nihayetinde insanız biz. Büyümek ve olgunlaşmak buradan geçiyor biraz da; iyiliğin ve kötülüğün, sevginin ve nefretin, güzelliğin ve çirkinliğin eşit derecede bizim parçamız olduğunu kabullenmek sanırım olgunlaşmak denilen şey. Bu yaşamda kazanacağımız zamanlar olduğu kadar kayıpların, yenilgilerin de içinden geçeceğiz. Önemli olan da zaten düşmek değil, düştüğümüzde tekrar ayağa kalkıp, kaldığımız yerden devam edebilmek hayata. Bizi düşüren durumu, olayı, kişiyi görmek, anlamak, yüzleşmek, helalleşmek ve alacağımız belki de “acı” dersi alıp yolumuza dönüp gitmek. Hayal kırıklıklarımızı, yanılgılarımızı, aldanmış hallerimizi reddetmek yerine onlarla yüzleşmek, bitmesi gerekeni bitirmek, gitmesi gerekeni göndermek, varsa hakkımız helalleşmek, alınması gereken dersi alıp, hayata kaldığımız yerden devam etmek…
Önümüzdeki sürecin her birimizin hayatına hayal kırıklığı ile yazılmış satırların yerine umut ve inançla yeniden yazılmış sayfalar eklemesini dilerim, sevgi ve ışıkla, gökyüzü rehberimiz olsun….
Hülya DEĞER Dip.ASA